Advertisement

Ağustos döneminde (temmuz-ağustos-eylül ortalaması) Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 9.2 oldu. Mevsimsel nedenlerle önümüzdeki aylarda işsizlik oranı artacak. Kış aylarında işsizlik oranı belki çift haneli olacak. Aydan aya verilere bakarak istihdam ve işsizlikteki gelişmeleri olumsuz olarak nitelendirmek yanlış. Aksine, istihdam ve işsizlikte birçok ülkeden çok daha olumlu yönde bir ivme yakaladık.
On iki aylık ortalamalar bazında Türkiye'de işsizlik oranı ağustos döneminde yüzde 10.5 oldu. Türkiye'de işsizlik oranı mutlak olarak yüksek. Ama işsizlik oranı aynı bazda 2009 yılının sonbaharında yüzde 14'e kadar çıkmıştı. İki dönem arasında Türkiye'de çalışabilir nüfus 1.6 milyon kişi artarken, işgücündeki nüfus 1.8 milyon kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısındaki artış 2.5 milyon kişiye yaklaştı. Kısacası, son iki yılda istihdam yüzde 12'ye yakın artarken, işsiz sayısı mutlak olarak 700 bin kişiye yakın azaldı. Bu rakamlar küçük değil.

KADIN-ERKEK AYRIMI
İşgücü istatistiklerinde kırsal kesim verilerinin çok güvenilir olduğunu düşünmüyorum. Çalışıyorum diyenlerin ne kadarının piyasaya yönelik üretim yaptığı şüpheli. Tarım kesimindeki mevsimsellikten, çalışmadığı zaman kendini işgücünde görmeyenler de söz konusu. Dolayısıyla, kent verilerindeki eğilimler daha anlamlı görünüyor.
Kentlerde işsizlik oranı son iki yılda, on iki aylık ortalamalar bazında, yüzde 16.5'ten yüzde 12.7'ye geriledi. Düşüş eğilimi devam ediyor. Aynı bazda, son iki yılda kentlerdeki çalışabilir nüfus 663 bin kişi arttı. Buna karşılık, işgücü nüfusundaki artış 912 bin kişiye ulaştı. Bu dönemde toplam istihdamdaki artış 1 milyon 419 bin kişi oldu. Kentlerde işsiz sayısı mutlak olarak 507 bin kişi azaldı. İki yılda yarım milyon işsize iş yaratılmış olması küçümsenecek bir performans değil.
Bu dönemde kentlerdeki erkek nüfus, ekonomik büyümeden en fazla pay alan grup oldu. Çalışabilir erkek nüfustaki artış son iki yılda yalnızca 282 bin kişi artarken, işgücündeki erkeklerin sayısı 380 bin kişi arttı. Kentlerdeki erkeklerin istihdamındaki artış ise 865 bin kişiye ulaştı. Dolayısıyla, işsiz erkeklerin sayısı kentlerde son iki yılda 486 bin kişi azaldı.
Ekonomik büyüme döneminde kadınlar, erkekler kadar istihdam açısından büyümeden pay alamadılar. Son iki yılda kentlerdeki çalışabilir kadın nüfusundaki artış 381 bin kişi olurken (erkeklerden daha fazla), işgücündeki kadın sayısındaki artış 532 bin kişi (yine erkeklerden daha fazla) oldu. Erkeklere göre kadınlardaki bu artışlar yüzde olarak çok daha büyük. Bu dönemde kadınların istihdamı 554 bin kişi arttı (erkeklerdeki istihdam artışının üçte ikisi kadar). Sonuçta, kadın nüfusundaki işsiz sayısındaki azalış son iki yılda yalnızca 21 bin kişide kaldı.

KADIN ÇALIŞMAK İSTİYOR AMA
Ekonominin büyüme dönemlerinde bir aile içinde erkek istihdam edilmiş ise kadınların çalışması yönündeki baskı hafifleyebilir. Ekonominin küçülme dönemlerinde ise erkek işini kaybettiğinde, kadının çalışması daha önemli hale gelebilir. Dolayısıyla, ekonomik büyüme dönemlerinde kadın istihdamının geride kalması söz konusu olabilir.
İstihdam verileri aslında ekonomik büyüme döneminde de daha fazla kadının çalışmak istediğini gösteriyor. Son iki yılda işgücündeki erkek sayısı 380 bin kişi artarken, kadın sayısındaki artış 532 bin kişi. Sorun, kadınların büyüme döneminde işgücü piyasasından geri çekilmesi değil, kadınların erkekler kadar iş bulabilme şanslarının olmaması.
Toplamda istihdam verilerindeki gelişmeler çok olumlu. Ama, erkek ve kadınlar arasındaki uçurum da düzelme yolunda değil.
Bir seyahat nedeniyle yazılarıma bir süre ara veriyorum.