Türkiye ekonomisi hakkında üretilen hikâyeler (tahminler) pek tutmuyor. Bir yıldan beri cari işlemler açığı riski ile mücadele edildiği söyleniyor. Cari işlemler açığı artmaya devam ediyor. Önlem alınmaya başlandığında milli gelirimizin yüzde 7'sinin altındaki cari işlemler açığı artık yüzde 10'u aşıyor.
Yılın ilk üç ayında ithalat talebi yavaşlıyor dendi. İthalat artışının bir ara ithalat talebinin öne çekilmesinden kaynaklandığı iddia edildi. Veriler bu hikâyenin de pek doğru olmadığını gösterdi. Para politikası bir sıkılaştırılıyor, bir gevşetiliyor dendi. Aslında, tüm yıl boyunca oldukça gevşek para politikası uygulamadaydı. Tüm yıl boyunca yıl sonu enflasyonunun yüzde 7 civarında olacağı tahminleri yapıldı. Sonuçta, enflasyon da fırladı. Enflasyonda çift haneli rakamlara ulaşıyoruz.
Ekonomik büyüme yılın ilk yarısına göre, ikinci yarıda yavaşladı. Ama, yavaşlama, ekonomik riskleri azaltabilmek için yeterli olacak düzeyin çok uzağında. Türkiye ekonomisi hâlâ orta dönemli büyüme ortalaması civarında büyümeye devam ediyor. Avrupa'nın sorunlarının giderek derinleşmesi nedeniyle bu böyle devam etmeyebilir. Çok kısa sürede Türkiye ekonomisi sevimsiz bir daralma sürecine dahi girebilir. Ama, öyle görünüyor ki, böyle bir senaryo uygulanan politikalardan değil, yurtdışından kaynaklanır.
ŞİMDİLİK BÜYÜMEYE DEVAM
Ekim ayına yönelik ekonomik veriler en azından sanayi üretimi büyümesindeki yavaşlamanın tüketim ve yatırım talebi büyümesindeki yavaşlamadan daha düşük olduğu izlenimi veriyor. İthalat verileri yatırım ve tüketim malları ithalatının ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre durgunlaştığını gösterirken, imalat sanayi üretiminin hâlâ yüzde 7 gibi artmaya devam ettiğini görüyoruz.
Hatta, imalat sanayi üretimindeki artışın yılın üçüncü üç ayına göre hızlandığını dahi iddia edebiliriz. Yılın üçüncü üç ayında takvim ve mevsimlik hareketlerden arındırılmış imalat sanayi endeksi bir önceki üç aya göre ortalama yüzde 0.9 artarken, ekim ayında aynı endeks yılın üçüncü üç ayına ait ortalama endekse göre yüzde 4.7 arttı.
Veriler imalat sanayi üretimindeki artışın daha çok ihracata ve stoklara çalıştığı izlenimi veriyor. Tüketim ve yatırım talebindeki artışta belli bir yavaşlama var, ama yavaşlama umulanın çok altında.
Ağustos ayında verilerde bir kopukluk oldu ve genel eğilimin oldukça dışında düşük üretim artışları gözlendi. Bu bir ölçüde eylül ayında telafi edildi. Bugün açıklanacak yılın üçüncü üç ayına yönelik milli gelir verileri büyük bir olasılıkla ekonominin hâlâ orta dönemli ortalamanın üzerinde büyüdüğünü gösterecek.
YAPARSA YURTDIŞI YAPAR
Finansal istikrar dedik, göreli istikrarı bozduk. Enflasyonla mücadele ediyoruz dedik, enflasyonu fırlattık. Cari işlemler açığını kontrol altına alıyoruz dedik, hiçbir şeyi kontrol altına alamadık. Yurtdışı kaynaklı belirsizliklere bir de bizden kaynaklanan belirsizlikler ekledik. O dahi ekonomik riskleri belli ölçüde azaltacak kadar bir etki yapmadı.
Bütün bunlar yılın başından beri gösterilen bir otomobil reklamını hatırlatıyor. Çocuk, Yıldız Savaşları (Star Wars) filmindeki Darth Vader kıyafeti ile doğaüstü gücü olduğuna inanıp bir şeyler yapmaya çalışıyor. Elini ayağını oynatıp bir şeyleri hareket ettirmek istiyor. Hiçbir şey olmuyor. Sonunda babasının arabasının önüne geçip yine ellerini oynatıyor. Tam bu sırada babası uzaktan kumanda ile mutfaktan arabayı çalıştırıp farlarını yakıyor. Çocuk arabanın çalışmasını ve farların yanmasını doğaüstü gücüyle kendi yaptığını sanıp hem şaşırıyor hem de seviniyor.