Advertisement

Cuma günü gündüz dedikodusu çıktı. Gece yarısı açıklandı. Avrupa'da dokuz ülkenin kredi notu S&P tarafından düşürüldü. Fransa ve Avusturya'nın AAA notlarını kaybetmesiyle, İtalya'nın kredi notunun A düzeyinden BBB+ düzeyine düşmesi (iki basamak) olası sonuçlan açısından önemli.
Euro'nun AAA notuna sahip en büyük ülkesi Almanya (diğerleri Hollanda, Lüksemburg ve Finlandiya) kaldı. Euro Bölgesi'nde borç sorunun çözmeye yönelik olarak oluşturulan Avrupa İstikrar Fonu'nun bu şartlarda AAA notu alarak göreli olarak daha ucuza borçlanması olasılığı artık çok azaldı. Euro'yu kurtarma planı bu yolla küçümsenmeyecek bir darbe aldı.

DİĞERLERİNİ ALMANYA KURTARAMIYOR AMA
Kısa dönemde (0-3 ay) kredi notu düşüşlerinin çok önemli bir etkisi olmayabilir. Çünkü, finans piyasaları bu not düşüşlerini çok büyük ölçüde fiyatlara zaten yansıtmışlardı. Fransa AAA düzeyinin hak ettiğinden daha yüksek maliyetlerle borçlanıyordu. Aynı şekilde, İtalya da A düzeyindeki bir ülkeden çok daha yüksek faizler ile karşı karşıyaydı. Her zaman olduğu gibi, kredi derecelendirme kuruluşları piyasaların arkasından koştular.
Orta-uzun dönemde (6 aydan iki yıla) durum çok farklı olabilir. İki olasılık öne çıkıyor. Büyük ülkeler içinde tek AAA notuna sahip bir ülke olarak Almanya'nın ikna kabiliyeti artabilir. Euro'nun AAA notuna sahip olabilmesi için bundan sonra yalnızca Almanya'nın dediği olur. Durumu kurtarır mı? O başka bir sorun.
İkinci olasılık bunun tam tersi. Olayların buraya gelmesinde Almanya'nın payı küçümsenemez. Dolayısıyla, Almanya diğer Euro ülkelerinin gözünde itibar kaybedebilir. Siyasi olarak Almanya suçlanarak yerel başarısızlıklar örtülmeye çalışılabilir. Bu yol Euro'nun dağılma sürecidir.
Kısa dönemde birinci olasılık daha gerçekçi görünürken, orta-uzun dönemde ikinci olasılık çok daha gerçekçi görünüyor. Özellikle İspanya, İtalya, Finlandiya ve Fransa'nın notlarının önümüzdeki dönemde düşmeye devam etmesi birçok Euro ülkesini Almanya'nın liderliğinden soğutabilecek.
Kendilerinden kaynaklanan ciddi bir sorunları olmadığı halde, krizin bulaşıcı etkisiyle notları düşenler de var: Slovenya, Slovakya ve Malta. Avrupa Birliği'ne çok sonradan girmiş olan bu ülkeler yarar beklerken maliyet yüklenmeye başladılar. Onlar da durumdan doğal olarak çok hoşnut değiller. Malta gibi ülkeler için Euro kullanmak statü atlamak için bir basamak olmaktan çıkıp gereksiz bir maliyet yüklenme anlamına geldi.

ALMANYA'YI BÜYÜME KURTARIYOR
Önümüzdeki dönemde Almanya ile diğer Euro Bölgesi ülkeleri arasındaki faiz farkı açılmaya devam edecek gibi görünüyor. Faiz farkındaki açılma hem günlük haberlerle çeşitli ülkelerdeki ekonomik ve siyasi gelişmelerden kaynaklanacak hem de kredi notları arasındaki uçurum bazı ülkelerdeki faizler üzerine yukarı yönde ek baskı yapacak. Faiz farkları açıldıkça, belli bazı ülkelerin kredi notları daha da düşecek.
Bu kısır döngüyü tersine çevirebilecek kayda değer bir gelişme henüz yaşanmadı. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P'ye göre, son yapılan Avrupa Birliği liderler zirvesinde alınan kararlar bu kısır döngüyü kırabilmekten uzaktı. Yalnızca bu cümle dahi, bu yıl içinde S&P'nin İspanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerin kredi notunu bir kez daha düşürebileceğinin sinyalini veriyor.
Bütün bu hengameden Almanya bir sıyrık almadan kurtulabilir mi? Şimdilik Almanya ekonomisindeki büyüme Almanya'nın kredi notunu kurtarıyor. Avrupa'nın kuzeyinden de ekonomik durgunluk işaretleri geldiği takdirde, yalnızca Euro kullanmaları nedeniyle halen AAA notuna sahip önce Hollanda, Lüksemburg ve Finlandiya, sonra da Almanya'nın notları tehlikeye girebilir.