Türkiye genelinde çalışabilir nüfus (15 yaş üstü) ekim ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre, yüzde 1.9 artıyor. Buna karşılık işgücündeki nüfus (çalışabilir nüfusun içinde çalışan ve çalışmak isteyenler) aynı bazda yüzde 4.1 artıyor.
Kentlerde durum daha da çarpıcı. Kentlerde çalışabilir nüfusun artışı yüzde 1.4 iken, işgücündeki nüfusun artışı yüzde 2.9 civarında. İşgücündeki nüfus artışı çalışabilir nüfus artışının iki katından fazla. Buna rağmen, kentlerde işsizlik oranı ekim ayında yüzde 11.1 olurken, bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 13.6 idi. Geçen yıldan bu yana kentlerde yaklaşık 900 bin kişiye daha istihdam sağlanmış.
Bu rakamlar küçümsenecek boyutta değil. Ekonomik büyüme hızlı. Hızlı ekonomik büyüme aynı zamanda önemli boyutta istihdam yaratıyor.
İŞGÜCÜNE KATILIMDAKİ ARTIŞ HIZLI
Mevsimsel olarak işgücüne katılımın düştüğü, aynı zamanda, istihdamın da azaldığı bir dönemde, bir önceki aya göre, işsizlik oranı kentlerde yüzde 11.5'te neredeyse sabit kalmış. Bu dönemde, işsizlik oranı erkeklerde yüzde 9.2'den yüzde 9.4'e yükselirken, kadınlarda yüzde 16.7'den yüzde 16'ya düşmüş.
Türkiye'de nüfus artışı hâlâ hızlı. Geçmişteki nüfus artışının daha da yüksek olması nedeniyle çalışabilir nüfustaki artış çok daha hızlı. Türkiye genelinde yıllık ortalama olarak çalışabilir nüfustaki artış geçen yıldan bu yıla yüzde 1.6'dan yüzde 1.9'a geldi. Kentlerde çalışabilir nüfustaki artış geçen yıldan bu yıla yüzde 1 civarında sabit kalırken, kırsal kesimde yüzde 3.1 'den yüzde 4'e geldi.
İşgücündeki nüfus artışındaki değişmeler yıllık ortalamalar bazında biraz daha çarpıcı. Türkiye genelinde işgücündeki nüfusun artışı yüzde 3.8 civarından yüzde 4'e dayanırken, kentlerde işgücüne katılan nüfustaki artış yüzde 3.2 den yüzde 2.7 ye geriledi. Buna karşılık, kırsal kesimde işgücündeki nüfusun artışı geçen yıldan bu yana yüzde 5.3'ten yüzde 6.4'e fırladı.
Kentlerde kadınların işgücüne katılımı hızla artmaya devam ederken, kırsal kesimde hem erkeklerin hem de kadınların işgücüne katılımı oldukça hızlı artıyor. Yıllık ortalamalar bazında kentlerde erkeklerin işgücüne katılımı yıllık yüzde 1.6 civarında artıyor. Kadınlarda bu oran yüzde 6'nın üzerinde. Kırsal kesimde ise işgücüne katılan nüfustaki yıllık artış erkeklerde yüzde 6, kadınlarda yüzde 7 civarında.
ZAMAN GEREKİYOR
Türkiye ekonomisinde istihdam sorunundan çok, işgücüne katılımdaki artışın çok hızlı olgusu var. Bu olguya sorun diyemeyiz, çünkü, kadınların ve kırsal kesimdeki nüfusun pazar için üretim yapmaya aday olması olumlu bir gelişme. Ama, bu olumlu gelişme kısa dönemde aynı hızda istihdam yaratılamadığından, işsizliğin yüksek kalmasına neden oluyor. Bir anlamda, son yıllarda gözlenen çok hızlı ekonomik büyüme dahi, istihdam dostu olduğu halde, işsizlik oranlarının daha da düşürülmesinde yetersiz kalıyor.
Kentlerde kadın nüfusta işsizlik oranı ekim ayı itibarıyla yüzde 16 civarında. Genç nüfustaki işsizlik oranı ise yüzde 20 civarında.
Bugünkü demografik yapısıyla Türkiye'de yüksek işsizlik oranlarını kısa dönemde çözebilmek mümkün değil. Çözüm zamana yayılmak zorunda. Bu sürede Türkiye ekonomik büyümeyi azamiye çıkarmaya değil, sürdürülebilir bir büyüme stratejisini benimsemek zorunda. Ekonomik büyümedeki oynaklıkların istihdam üzerindeki maliyeti daha büyük oluyor.