Bir ülkedeki ekonomik denge sürdürülemez olabilir, ama bu denge bir süre devam edebilir. Devamı artık mümkün olmayan ekonomik denge krizdir.
Dengenin değişmesi gerekir.
Dengenin değişmesi ve sürdürülebilir bir noktaya gelebilmesi için ekonomide hem miktarların hem de fiyatların değişmesi esastır.
Kamu sektöründe gelir artırıcı ve harcama azaltıcı önlemler (kemer sıkma) miktara yönelik önlemlerdir. Döviz kurlarının ve faizlerin fırlaması ile enflasyonun artması ise fiyata yönelik önlemler ve kemer sıkmanın sonuçlarıdır. Miktar ve fiyata yönelik önlemler bir arada olmadığında, kâğıt üzerinde dört dörtlük görünen bir istikrar programının başarıya ulaşma şansı yok denecek kadar azdır.
EXCEL PROGRAMI
Yunanistan ekonomisi için IMF kâğıt üzerinde dört dörtlük bir istikrar programı hazırladı. Borçluluğu azaltmaya yönelik olarak 100 milyar Euro'nun üzerinde Yunanistan borcu siliniyor. Kamu gelirlerini artırıcı önlemler alınıyor. Harcamaları kısmak için kamuda çalışanların maaşları indiriliyor. Emeklilere yapılan aylık ödemeler kısılıyor. Yatırım harcamaları donduruluyor. Sübvansiyonlar kaldırılıyor. Yunanistan yeniden piyasalardan borçlanabilme yeteneğine kavuşana kadar gerekli finansman Euro Bölgesi üyelerinin 130 milyar Euro büyüklüğünde bir yardım vermesiyle sağlanmış oluyor.
Dikkat edilirse, istikrar programında enflasyonun artması öngörülmüyor. Bugün Yunanistan'da enflasyon Euro Bölgesi'nin en düşüklerinden biri (yüzde 2.2). Devalüasyon öngörülmüyor, çünkü Yunanistan Euro kullanıyor. Euro'nun değeri de Yunanistan'ın ekonomik durumu ile bire bir bağlantılı değil. Faizler artmıyor, aksine düşürülüyor. Otuz yıl vadeli bono ile yapılacak borç takasında faiz ilk üç yıl yüzde 2, daha sonraki altı yıl yüzde 3, onuncu yıldan sonra yüzde 4.3 olacak. Yunanistan'ın on yıl vadeli bonolarının bugünkü faizi yüzde 30 civarında.
Yunanistan'da ekonomik uyum, ücretlerin düşürülmesi dışında, fiyatlar yoluyla değil, miktarlar yoluyla sağlanmaya çalışılıyor. Bilgisayardaki excel sayfasında böyle bir program çalışır gibi görünüyor. Ama, uygulamaya konduğunda, böyle bir programın hedeflenen dengeleri oluşturabilmesi için miktarlar üzerindeki uyumun siyasi rejimin kaldıramayabileceği boyutlarda olması gerektiği ortaya çıkıyor. Yani, fiyatlarda uyum olmadığı takdirde, nominal gelirlerin çok daha fazla düşmesi lazım. Bu başarılabilir mi?
REJİM KALDIRABİLİR Mİ?
Demokratik bir rejim altında Yunanistan'ın böylesine bir nominal gelir düşüşünü kaldırabilmesi pek mümkün değil. Kararlılıkla uygulanabilse dahi, işgücü ile mal ve hizmet piyasalarında öngörülen yapısal reformların sonuç vermesi yıllar alabilecek. Yunanistan ekonomisi yüzde 10'a varan oranlarda küçülebilecek (2011 yılının son üç ayında küçülme yüzde 7 oldu). İşsizlik daha da artacak (2011 yılı sonunda işsizlik yüzde 20). Böyle bir duruma hangi hükümet dayanabilir?
Çok yakında seçimler olacak. Hangi parti kazanırsa kazansın, çok geçmeden seçimler yenilenebilecek. Belki bir yıl sonra bugün bu programa imza veren parti liderleri siyasette dahi olmayacaklar. Belki yepyeni siyasi oluşumlar gündeme gelecek. Geçmişte birçok ülkede gözlendiği gibi, belki siyaset yelpazesinin uçlarındaki radikal eğilimler siyasette ağırlık kazanacak. Kısacası, bu program Yunanistan için sonun başlangıcı olabilecek.
Sonbahar aylarına kadar durum netlik kazanabilir. Bu program Avrupa'ya 3-5 ay rahat bir nefes aldırabilir. Ama, yıl sonuna doğru Yunanistan sorunu daha ağır bir biçimde uluslararası gündemin başında kalmaya devam edecek gibi görünüyor.