Advertisement

İlk aydaki gelişmelere bakarak yılın tümü için bir genelleme yapmak mümkün değil. Ama, dış ticaret verileri yeni yıla durgunluk içinde girdiğimiz izlenimini veriyor. Geçen yılın ocak ayında 9.5 milyar dolar olan ihracatımız bu yıl 10.3 milyar dolar oldu. Buna karşılık, aynı dönemde ithalatımız 16.9 milyar dolardan 17.3 milyara dolara geldi. Ocak ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre 300 milyon dolar kadar düştü.
Toplam ithalattaki artıştaki yavaşlamanın tamamı tüketim malları ithalatındaki düşüşten kaynaklanıyor. Geçen yılın ocak ayında tüketim malları ithalatı 2 milyar dolar olurken, bu yıl 1.6 milyar dolar oldu. Geçen yılın son üç ayı ile ocak ayının başında döviz kurlarında yaşanan hızlı yükselişler tüketim talebini, özellikle tüketim malları ithalatı talebini hızlı bir biçimde kesmiş gibi görünüyor.

GALİBA DİBİ BULDUK
Ocak ayının ikinci yarısından sonra döviz kurlarında bir durulma gözlendi. Hatta, döviz kurlarında sınırlı bir düşüş daha yaşandı. Kurlardan enflasyona geçişin sonlarına yaklaşıyoruz. Dolayısıyla, yeni fiyatlarla, döviz kurlarındaki oynaklığın durulmasıyla, iç talep yeniden toparlanma eğilimine girebilecek. Dış kaynak girişinin ocak ayının ikinci yarısından sonra toparlanması da ekonominin yeniden hızlanma sürecine girmesine kaynak sağlayacaktır.

 

Aylık bazda bakıldığında, yatırım malları ithalatında sınırlı bir toparlanma gözleniyor. Geçen yılın son üç ayında giderek hızlanan yatırım malları ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6'ya yakın azalmıştı. Bu yılın ocak ayında yatırım malları ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6 arttı.
Ara malları ithalatında ise durum biraz daha farklı. Geçen yılın son üç ayında hızla ivme kaybeden ara malları ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 14'e yakın artmıştı. Ocak ayındaki artış yüzde 6'da kaldı. Ara malları ithalatındaki artış ocak ayında da ivme kaybetmeye devam ediyor, en azından hızlanma söz konusu değil.
Grafikte yatırım, ara ve tüketim mallarındaki yıllık değişmeler aylık olarak veriliyor. Geçen yılın ikinci ayrısından sonra ithalatın alt kalemlerinin yıllık artışlarındaki aydan aya yaşanan düşüşün çok keskin olduğu açıkça görünüyor. Tüketim malları ithalatı hariç, beklenmedik bir gelişme olmadığı takdirde ithalat artışındaki ivme kaybının dibine gelindiği anlaşılıyor.

FARKLI BİR DÖNEMDEYİZ
Görünemeyen kalemlerde olağanüstü bir hareket olmamışsa, büyük bir olasılıkla ocak ayında 6 milyar dolar kadar bir cari işlemler açığı verdik. Geçen yılın aynı düzeyindeki bu cari açığın 2 milyar dolar kadarı döviz rezervlerindeki azalışla finanse edildi. Geri kalanı kaynağı bilinen ve bilinmeyen dış kaynak yoluyla sağlandı. Bu verilerle ekonomide normalleşmeye en azından ocak ayında geçilmediği anlaşılıyor.
Şubat ayı ve sonrasında bu denge değişebilir. Döviz rezervlerindeki erime dururken, cari işlemler açığının tümünün dış finansman ile karşılanmaya başlandığı bir dönem başlayabilir. Döviz kuru hareketlerinden bu dengenin ne yönde gelişmekte olduğu kolayca anlaşılacaktır.