Advertisement

Euro Bölgesi'nin bunca sorunlarına rağmen, Euro dağılır mı ya da ne zaman dağılır soruları her gün daha sık sorulmasına rağmen Euro'nun değeri çok düşmüyor. Euro hâlâ itibarlı bir para konumunda. Uluslararası rezervlerde önemli bir paya sahip. Euro'ya yönelik dile getirilen beklentiler olumsuz, ama konuşulanlar ekonomik birimlerin karar mekanizmasına henüz tam olarak yansımış değil. Demek ki, dile getirilen beklentilerle ekonomik birimlerin kararlarını oluşturan beklentiler arasında çok büyük farklar var.
Ekonomik birimler Avrupa Birliği'nin (AB) eninde sonunda bir şeyler yapıp Euro'yu kurtaracağını düşünüyor. Geçmişten gelen deneyim ve gözlemlerle "daha fazla yanlış yapacak seçenek kalmayınca AB'nin doğruyu bulacağı" düşünülüyor. O nedenle de, her AB liderleri toplantısından önce beklentiler en üst düzeye çıkıyor. Bu kez radikal kararlar alınır beklentisi oluşuyor. Toplantıdan dişe dokunur bir karar çıkmadığı takdirde, Euro'nun sonunun gelebileceği iddia ediliyor. Euro'nun değerine fazla bir şey olmuyor, ama, her defasında Euro'nun kenar ülkelerindeki sorunlar daha da derinleşiyor.

ALMANYA GÜÇLÜ
Bu hafta sonu AB liderleri yeniden bir araya geliyor. Beklentiler bundan önceki toplantılar öncesinin aynısı. "Bu son şans" deniyor. Almanya'nın bu kez farklı bir isim altında da olsa, "Avrupa Bonosu" fikrine sıcak bakacağı iddia ediliyor. Almanya ise tüm Avrupa'yı disipline ve verilen sözlerin tutulmasına davet ediyor. Büyük bir olasılıkla bu toplantıdan da dişe dokunur fazla bir şey çıkmayacak. Ama, Euro dillendirilen beklentiler paralelinde kötü bir para olma yoluna girmeyecek. Neden?
Birbirinin içine girmiş birçok neden var. Sonuç şu noktada düğümleniyor: Belki Almanya Euro'nun bugünkü haliyle kalması için fazla bir çaba göstermeyecek, ama Euro en sonunda Alman parası olarak kalacak. Yani, "herkes Euro'dan çıkar, Almanya kalır" beklentisi Euro'nun bir para olarak bu derece itibar görmesinin en önemli nedenlerinden biri gibi duruyor. İçinde Almanya olduğu müddetçe sorun yok.
Almanya ekonomisinin Euro Krizi süresince beklentilerin çok üzerinde bir performans göstermesi Almanya'ya olan güveni artırıyor. En düşük işsizlik oranı Almanya'da. Büyük AB ülkeleri içinde en hızlı büyüyen ülke Almanya. Almanya AB içinde ekonomik açıdan pırıl pırıl parlayan bir yıldız. Verdiği izlenim şu: Güçlü, gücünü kullandığında Almanya sorunları çözebilecek kabiliyette.

EURO DA GÜÇLÜ
Alman Markı konusunda Almanya'nın takındığı tutum hâlâ hatıralarda. Dümende Almanya olduğu sürece, ekonomik birimlerin gözünde Alman Markı ile Euro arasında fazla bir fark görünmüyor. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) örnek alınarak kurulmuş olması da bu beklentiyi destekliyor.
ECB bir Bundesbank değil. Olmadığı, son üç yıldır ECB'nin aldığı kararlarda Almanya'nın devamlı muhalefet etmesinden belli. O kadar ki, ECB'nin başına geçmeye en büyük adaylardan Bundesbank Başkanı "bu yönetim kafasının olduğu yerde ben başkanlık yapamam" diye Bundesbank Başkanlığı'ndan istifa etti. Yerine gelen, gidenden farklı davranmıyor. Bu gelişmeler dahi ECB'ye itibar kazandırıyor. Almanya'sız ECB'nin olamayacağını gösteriyor.
Almanya Euro içinde maliye birliği için bastırıyor. Maliye birliği olmadan "Avrupa Bonosu" olmaz diyor. Avrupa Bonosu olmadan da, Euro'nun bu haliyle kalması zor görünüyor. O halde, ya maliye birliği hızla gerçekleşecek ya da Euro Almanya'nın parası olacak. Avrupa bu seçime doğru ilerlerken, Euro'nun değeri dillendirilen beklentiler doğrultusunda düşmeyip itibarını korumaya devam ediyor.