Advertisement

Bu yıl bütçe dengesi iyi gitmiyor. Bu konuda Maliye Bakanı da aynı görüşte. Yılın ilk sekiz ayı itibarıyla, geçen yıl bütçe az bir fazla verirken, bu yıl 8.5 milyar lira açık verdi. Eylül ayı ve sonrasında bütçe dengesindeki bozulma büyük bir olasılıkla daha da hızlanacak.
Bütçe dengesindeki bozulmanın iki ana nedeni var: Birincisi, ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla bütçe gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturan dolaylı vergi tahsilatındaki artışın yavaşlaması ve geçen yıllardakinin tersine bu yıl bir kereye mahsus ek bir vergi gelirinin olmaması. İkinci ve daha önemli neden, bütçenin harcama kalemlerindeki katılık ve ekonomik şartlardan bağımsız olarak faiz dışı harcamaların her yıl enflasyonun üzerinde artmaya devam etmesi.

MALİYET DAHA YÜKSEK ENFLASYON MU?

2001 yılı sonrasında bütçe dengesinde sağlanan iyileşmenin tamamı, faiz dışı harcamalarda yapılan tasarruflardan değil, vergi gelirlerindeki artışlardan ve faiz giderlerinin düşmesinden kaynaklandı. Faizlerin düşmesiyle elde edilen tasarruf faiz dışı harcamaların artışına kullanıldı. Faiz dışı harcamalar enflasyonun üzerinde artmaya devam etti.
Vergi artışları katma değer ve özel tüketim vergileri gibi dolaylı vergilerde olduğundan ekonomide hem göreli fiyatlar çarpıtıldı hem de ortalama fiyat düzeyi artırıldı. Sigara, petrol ürünleri ya da alkollü içkiler üzerinden alınan dolaylı vergiler artırıldıkça, bu maddelerin tüketiciye yansıyan fiyatları artmış oldu. Ortalama tüketici fiyat endeksi ek vergilerle makro ekonomik şartlardan bağımsız arttı.
Bütçe disiplini ekonomik istikrar için olmazsa olmaz şartlardan biri. Ama, bütçe disiplinini sağlarken yalnızca dolaylı vergi tahsilatındaki artışlara güvenmek bir noktada ekonomik istikrarı tehdit eden bir hal alabilir. Geçmişte bu resmi çok gördük.
Merkez Bankası yıllık yüzde 5 enflasyon hedefiyle yola çıktığı bir yılda bütçe dengesinin daha da bozulmamasına yönelik artan dolaylı vergilerle enflasyon yüzde 10'u aşabiliyor. 2002 yılından bu yana enflasyonun yüzde 10'u aştığı dönemlerin hemen hepsinde dolaylı vergi oranlarında artış söz konusu oldu. Bir aşamada, enflasyon hedeflemesinin inandırıcılığı kayboldu. Şimdi yine böyle bir döneme yaklaşıyormuşuz gibi bir hava var.

YOLUN SONU

Bütçe açığı tahminlerin ve hedeflerin üzerinde gerçekleşiyor. Hükümetin 10 milyar lira tutarında yeni bir gelir paketi üzerinde çalıştığı haberleri yayılıyor. Dikkat edilirse, harcamalarda tasarruftan söz edilmiyor. Çünkü, arzu edilse dahi, faiz dışı harcamalarda dişe dokunur bir tasarruf yapabilmek olanaksız. Harcamalar otomatikleşmiş. Bütçe dengesini düzeltmenin tek yolu yine sigaranın, alkollü içeceklerin, petrol ürünlerinin ve motorlu araçların üzerinden alınan dolaylı vergileri artırmak. Yani, enflasyonu yeniden zıplatmak bütçe dengesini iyileştirmenin tek yolu haline gelmiş durumda.
Bu yapıyla çok uzun süre gidemeyiz. Son birkaç yıldır bir kereye mahsus vergi gelirleriyle durumu idare ettik. Hatta, bütçe açıklarını tarihin en düşük düzeylerine dahi indirmeyi becerdik. Yeni bir kerelik vergi gelirleri icat edemediğimiz takdirde, yolun sonu göründü. Bütçe disiplini dolaylı vergi gelirlerinin artırılması yoluyla değil, bütçede faiz dışı harcamalarında tasarruf yapılarak sağlanmak zorunda. Aksi takdirde, bütçe disiplini makro ekonomik dengeleri düzelten değil, bozan bir olgu haline gelecek.
Bu konuya yarın rakamlarla devam edeceğim.