Advertisement

Eylül döneminde (ağustos-eylül-ekim) işsizlik oranı yüzde 9.1 'e tırmandı. Haziran döneminde (mayıs-haziran-temmuz) son yılların en düşük düzeyi olan yüzde 8'e kadar inmişti. İşsizlik oranındaki son üç aylık dönemdeki artış hem mevsimsel etkileri hem de ekonomik büyümedeki yavaşlamayı yansıtıyor. Ekonomik büyümedeki sert yavaşlama karşısında istihdam artışı hâlâ çok iyi gidiyor. İstihdam artışına rağmen işsizlik oranındaki bir puandan fazla artış daha çok işgücündeki nüfustaki artıştan kaynaklanıyor.
Grafikte üçer aylık dönemlerin ortalaması olarak kentlerdeki kadın ve erkek nüfusunun istihdamındaki yüzde artışlar (sağ eksen) ile milli gelir büyümesi (sol eksen) gösteriliyor. Görüntü çarpıcı. 2011 yılının başından bu yana yıllık ekonomik büyüme her üç ay bir önceki üç aydan daha düşük gerçekleşti. 2011 yılının ilk üç ayında yüzde 12'yi aşan büyüme bu yılın üçüncü üç ayında yüzde 1.6'ya kadar geriledi. Buna karşılık, kentlerde erkek istihdamındaki artış yüzde 5 ile yüzde 2.8 arasında salınırken, kadın nüfusundaki istihdam yüzde 9 ile yüzde 7.3 arasında oynadı. Üç aylık dönemler itibarıyla istihdam artışında çok az bir gerileme söz konusu. Ama, ekonomik büyümedeki düşüş göz önüne alındığında, istihdam artışı hâlâ çok iyi denebilir.
İstihdam artıyor,amaişsiz sayısı daartıyor. İşsizsayısındaki artışınarkasındaistihdamartışının yetersizliği yadaişgücüne katılımdaki artışın yüksekliği gösterilebilir. İşgücünekatılımın zaten çok düşük olması nedeniyle, önümüzdeki dönemdede işgücünekatılımınartmasına paralel işsizlikle mücadele zor olacak. Makro ekonomik riskleri arıtmayacak bir ekonomik büyüme stratejisi daima işsizliği azaltmada yetersiz bir performansı gerektirecek.

Bu yılın eylül dönemi itibarıyla kentlerde çalışabilecek yaştaki erkeklerin yüzde 72'si işgücünde görünürken, kadınların yalnızca yüzde 26'sı işgücünde görünüyor. Erkek nüfus işgücüne katılımın doğal sınırına yakın. Kadınların ise gidecek daha çok yolu var.
Erkeklerin işgücüne katılımı yaklaEşık çalışabilir yaştaki nüfus ile paralel giderken, kadınların işgücüne katılımındaki artış çok daha hızlı gerçekleşiyor. Bu kadınların pazar ekonomisine katkılarını artırmaları açısından çok iyi bir gelişme. Ama, işsizliği azaltmayı da zorlaştıran bir etken.

İŞGÜCÜNE KATILIMDA BAZ DÜŞÜK
Bu yılın üçüncü üç ayında, geçen yılın aynı dönemine göre kentlerdeki erkeklerin işgücüne katılımı ortalama 289 bin kişi artarken (yüzde 2.2), kadınların işgücüne katılımı 287 bin kişi artmış (yüzde 6.1). Buna karşılık, erkek istihdamı 338 bin kişi artarken (yüzde 2.8), kadın istihdamındaki artış 283 bin kişi (yüzde 7.3) olmuş. Sonuçta, iki dönem arasında kentlerde işsiz erkek sayısı 48 bin kişi azalırken, kadın işsiz sayısı 4 bin kişi artmış.
İstihdam artışı ekonomik büyümedeki sert yavaşlamaya rağmen iyi gidiyor. Özellikle kadın nüfustaki işgücüne katılımın da hızlı olması nedeniyle işsizliği azaltmakta zorlanıyoruz. Ekonomik büyüme ve istihdam artışı işgücüne katılımdaki gelişmelere yetişemiyor. Bu sıkıntıyı uzun süre çekeceğiz. Çünkü, ülkemizde özellikle kadınlarda işgücüne katılımın bazı çok düşük.