Advertisement

Kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s‘in Türkiye’de bir sunum düzenlediği haberi ortalığı karıştırdı. “Sunum bahane, aslında Türkiye’nin kredi notunun arttığı açıklanacak” beklentisiyle zaten coşmuş olan piyasalar daha da coştu. Daha sunum yapılmadan Moody’s not artırımının gündemde olmadığını açıklamak zorunda kaldı. Moraller bozuldu. Piyasalar düştü. Bu yöndeki açıklamanın SPK’nın yeni yasası uyarınca ne anlama geldiği şakayla karışık merak konusu. Moody’s açıklamasında not artırımı için öyle şartlar öne sürdü ki, notumuzun artmasının pek mümkün olmadığı anlaşıldı. İleride de artar mı, pek belli değil.
Not artırımı için 3 şart sıraladılar:
1) Döviz rezervlerinin artması,
2) Özel sektör dış borçluluğunun azalması,
3) Yapısal olarak Türkiye ekonomisinin büyümesinin cari işlemler açığına endeksli olmaktan çıkması. Şartlar içinde en makulü döviz rezervlerimizin artması. O dahi çok kolay olmayabilir. Diğerleri kısa dönemde pek mümkün görünmüyor.
KÖTÜ GÖRÜNTÜ
Neden Moody’s böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldı? Çünkü, Türkiye’deki piyasa oyuncuları şımartıldı. Daha önce bir başka kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye’de seminer düzenledi. Meğerse seminer bahane, organizasyon kredi notu artışının kutlamasıymış. İş orada da bitmedi. Kısa bir süre sonra Hazine çıkardığı ve çıkaracağı sermaye piyasası araçlarını derecelendirmek üzere S&P’yi atıp Fitch ve Moddy’s ile sözleşme yaptı. Daha önce Hazine’nin sözleşme yaptığı kuruluşlar S&P ve Moody’s idi. Belki olayların bu şekilde art arda gelmesi çok büyük bir tesadüftü. Bilemeyiz. Ama verilen görüntü şuydu: Fitch parti vererek Türkiye’nin kredi notunu artırdı ve Türkiye Hazine’sinin tahvillerinin notunu “yatırım yapılabilir” düzeye getiren ilk kredi derecelendirme kuruluşu oldu. Başbakan zaten S&P’ye kızıyordu.
Hazine iki derecelendirme kuruluşuyla yapacağı sözleşme için S&P’yi atıp Fitch’i seçti. Verilen izlenim iki tarafın itibarı açısından içler acısı. Fitch not artırarak sözleşmeyi kaptı. Hazine notunu artıran kredi derecelendirme kuruluşunu ödüllendirdi. Müşteri olarak Hazine’nin kendisine daha sempatik bakan bir kuruluşla çalışması normal karşılanabilir. Ama verdiği kredi derecesiyle yatırımcıların beklentilerini şekillendirme konumunda olan bir kuruluşun “sözleşme kapmak için not artırımı yapmak” gibi bir görüntü vermesi itibarını yerle bir eden bir tutum. 2008 küresel krizinin nasıl çıktığını anlatan ve çeşitli ödüller alan “Inside Job” filminde kredi derecelendirme kuruluşlarının anlatımı abartılı ve bazı yerlerde haksız iddialarla doluydu. Ama, bazen verilen görüntü “Inside Job” filmindeki anlatımların çok da haksız olmadığını düşündürecek nitelikte.
DÜŞÜŞ GELİYORUM DİYORDU
Moody’s Fitch’in hatasına düşmedi. Piyasaların morali bozuldu. Not artacak beklentisiyle yaratılan köpük (balon değil) beklentilerin yanlış çıkmasıyla alınmış oldu. Hâlâ balonun varlığı tartışılabilir. Bu çeşit oynaklıklar mali piyasalarda çok sık görülen bir niteliktir. Piyasada yaratılan bu çeşit oynaklıklar amatörlerin para kaybetmesine neden olabilir, ama profesyonelleri o denli etkilemez. Buna piyasa jargonuyla galiba “keriz silkelemek” deniyor. Borsanın, beklentilerin üzerinde yükseldiği her dönemde bir bahaneyle temizlik yapmak kolaylaşır. Böyle olacağı çok belliydi. Kredi derecelendirme kuruluşları bu kez böyle bir oynaklığın nedeni oldu.