Advertisement

Geçen yılın kasım dönemi itibarıyla (ekim-kasım ve aralık ayı ortalaması) işsizlik oranı yüzde 9.4'e çıktı. Bir önceki ay bu rakam yüzde 9.1 idi. Geçen yılın aynı döneminde ise, işsizlik oranı yüzde 9.1 olmuştu.
İşsizlik oranı mevsimsel nedenlerin dışında, bir tırmanış eğiliminde. Zaten mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı da ekim döneminde yüzde 9.3 iken, kasım döneminde yüzde 9.5'e geldi. Bir önceki yılın aynı dönemlerinde mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 9.4'ten yüzde 9.2'ye gerilemişti.
İşsizlik oranındaki artışta 2 önemli neden var. Birincisi, istihdam artışına rağmen işgücüne katılımın oldukça güçlü seyretmesi. İkinci olgu, ekonomik büyümenin giderek yavaşlaması, belki de aralık ayı itibarıyla durmuş olması.
Türkiye genelinde işgücüne katılım oranı kasım dönemi itibarıyla yüzde 50.7 oldu. Yani, çalışabilir nüfusun (1 5 yaş ve üstü nüfus) yüzde 50.7'si ya çalışıyor ya da iş arıyor. Bu oran bir önceki yıl yüzde 49.4, 2010 yılında 48.6, 2009 yılında 48.1 kadardı. Giderek çalışabilir nüfusun daha büyük bir bölümü iş peşinde koşuyor.
İşgücüne katılımdaki artış eğilimi özellikle kadın nüfusta çok daha güçlü. Kasım dönemi itibarıyla kadın nüfusta işgücüne katılım oranı yüzde 30.2 oldu. Bu oran 2011 yılında 28.3, 2010 yılında 27.5, 2009 yılında 26.4 olmuştu. Daha da geriye gidersek, kadınlarda işgücüne katılım oranı 2006 yılının kasım döneminde yüzde 25 idi.
Kentlerde bu eğilim çok daha güçlü. Kentlerde yaşayan kadınların işgücüne katılım oranı 2006 yılının kasım döneminde yüzde 20.4 iken, 2012 yılının kasım döneminde yüzde 27'ye yükseldi. Buna rağmen, kadınlarda işsizlik oranı yüksek, ama işsizlik düşüyor. Kadın istihdamı göreli olarak hızlı artıyor.

MARJİNAL İSTİHDAM EĞİLİMİ
"Marjinal istihdam eğilimi" diye yeni bir tanım getirelim. Marjinal istihdam eğilimi, bir dönemden diğerine istihdamdaki değişmenin, aynı dönemler arasında çalışabilir nüfustaki artışa bölümü olsun. Türkiye genelinde marjinal istihdam eğilimi son dönemde 1 'in üzerinde. Yani, her yıl istihdam edilen kişi sayısı çalışabilir nüfustaki artıştan daha hızlı artıyor. Kasım dönemleri itibarıyla, marjinal istihdam eğilimi 2009 yılından önce 1'in altındayken, 2010 yılında 1.3, 2011 yılında 1.2, geçen yıl da 1 civarına geldi. Büyümedeki yavaşlama marjinal istihdam eğilimini düşürdü.
Kentlerde marjinal istihdam eğilimi 2010 yılında 1.9, 2011 yılında 1.5, geçen yıl 1.4 oldu. Çalışabilir nüfustan daha hızlı artan istihdama rağmen işsizlik oranı fazla düşmüyor, hatta işsiz sayısı da düşmüyor. Çünkü, "marjinal işgücüne katılım eğilimi" de yüksek.

MARJİNAL İŞGÜCÜNE KATILIM EĞİLİMİ
Marjinal işgücüne katılım eğilimini, iki dönem arasındaki işgücüne katılan sayısındaki değişimin aynı dönemde çalışabilir nüfustaki artışa bölümü olarak tanımlarsak, bu oran geçen yılın kasım döneminde Türkiye genelinde 1.2 civarında gerçekleşti. Türkiye genelinde marjinal işgücüne katılma eğilimi 1.5, marjinal istihdam eğiliminden daha yüksek. Kentlerde bu oran 1.7 olurken, kentlerdeki kadın nüfusta 1.8 civarında.
Kısacası, işsizlik verilerinde arzulanan düzeylere gelinememesinin en büyük nedeni, işgücüne katılım eğiliminin son yıllarda oldukça hızlı artmış olması ve ekonomik büyümenin giderek düşme eğilimine girmesi.