Advertisement

"Kur savaşları" terimi çok popüler oldu. "Kur savaşı var mı, yok mu?" tartışmasında "Var" diyenler de var, "Yok" diyenler de, ama "Yok" diyenlerin sayısı az. "Var" diyenler genellikle gelişmekte olan ülkeler. "Yok" diyenler de gelişmişler.
Gelişmekte olan ülkeler haklı gibi görünüyorlar. Çünkü, gelişmiş ülkeler para bastıkça gelişmekte olan ülke paraları gelişmiş ülke paralarına göre değer kazanıyor. Gelişmekte olan ülkeler rekabet avantajını kaybediyorlar. En çok mal sattıkları gelişmiş ülkelere göre gelişmekte olan ülkelerin malları giderek daha pahalı hale geliyor.
Gelişmiş ülkeler de haklı gibi görünüyorlar. Onlar, amaçlarının paralarını daha değersiz hale getirmek olmadığını iddia ediyorlar. Parasal genişlemeye gitmelerinin nedeni olarak ekonomilerinin bir türlü sürdürülebilir bir büyüme eğilimine giremediğini gösteriyorlar. Parasal genişlemenin kur etkisi elbette olabilir. Ama, gelişmiş ülkeler "kur gelişmeleri bir amaç değil, sonuç" diyorlar.

HASTALAR VE HASTA OLMAYANLAR
Asıl savaş kur cephesinde mi, yoksa parasal genişleme cephesinde mi, çok açık değil. Savaşın gelişmişler ile gelişmekte olan ülkeler arasında mı yoksa gelişmiş ülkelerin kendi aralarında mı olduğu da belirsiz. Galiba, gelişmiş ülkeler kendi aralarında tepiniyorlar, yaratılan gürültüden gelişmekte olan ekonomiler rahatsız oluyor.
Merkez bankacılar tüm ülkelerin aynı anda parasını daha değersiz hale getirebilmesinin mümkün olmadığını bilen kişiler. Ama bir grup ülke bir başka grup ülkeye göre paralarını daha değersiz kılabilir. Bunun olabilmesi için bir grubun kurlar konusunda aktif tavır alması, diğerinin de pasif kalması gerekiyor. Galiba sorun burada.
Bir grup ülke hasta durumda. Bu ülkelerde parasal genişlemeye gidildiği halde, ekonomi kıpırdamıyor. Enflasyon da yaratılamıyor. Dolayısıyla, bu ülkeler ekonomilerini canlandırana kadar parasal genişlemeye gitmeye niyetliler. Bunlar arasında Amerika, Japonya ve İngiltere var. Avrupa da hasta, ama para basma savaşına diğerleri kadar aktif katılamıyor. Parasal genişleme yapmalarının nedeni para basma savaşına girmek değil, borçlanamayan ülkeleri yüzdürmeye çalışmak. Güdü tamamen farklı.
Bir diğer grup ülke, ekonomik politikalara beklenen tepkiyi veriyor, yani normal ülkeler. Bu ülkelerde ekonomik büyüme düştü. Ama, enflasyon riski canlı. Parasal genişlemeye gidecek çok fazla yerleri yok. Bu ülkeler gelişmekte olan ülkeler. Gelişmişler arasındaki para basma savaşına aktif olarak katılmaları o denli kolay değil. Dolayısıyla, çok nazik bir konumdalar.

KÜRESEL PARASAL GENİŞLEME
Konuya böyle yaklaştığımızda, ilginç bir sonuca ulaşmak da mümkün: Hasta oldukları için parasal genişleme yoluyla kendi ekonomilerinde enflasyon yaratamayan gelişmiş ülkeler para basma yarışıyla gelişmekte olan ekonomilerde enflasyon yaratmaya çalışıyorlar. Enflasyonun da kurlara yönelik bir sonucu var elbette.
Para basma savaşına gelişmekte olan ülkeler aktif olarak katılmak istemeseler dahi, gelişmiş ülkelerdeki gelişmelerin gelişmekte olanların üzerine de etkisi mutlaka olacak. Sermaye akımları, gelişmekte olan ülkeleri bir türlü kurlara müdahaleye zorlayabilecek. Kaçınılmaz olarak, sınırlı da olsa, parasal genişleme gelişmekte olan ülkelerde de yaşanacak. Gelişmişler enflasyon yaratamazken, gelişmekte olanlar göreli olarak daha yüksek enflasyona razı olmak durumunda kalabilecek. Parasal genişleme az ya da çok küresel bir boyut kazanabilecek.
Kısacası, önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkeler arasında para basma savaşının devamını, gelişmekte olan ülkeler arasında ise doğrudan kur savaşlarını beklemeliyiz.