Advertisement

Mart ayında ortalama tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 0.7 arttı. İşlenmemiş gıda fiyatlarını dışarıda bırakırsak, aslında tüketici fiyatlarındaki ortalama artış yüzde 0.3 kadardı ve geçen yılın yarısıydı. Kısa vadede enflasyon görünümünü bozan, gıda fiyatlarındaki artışlar. Yani, enflasyon mülayim gidiyor gibi bir hava var. Enflasyon mülayimse, gıda fiyatlarında son aylarda gözlenen artışlar geçici mi yoksa kalıcı mı?
Bu sorunun yanıtı önemli, çünkü gıda fiyatlarındaki artışlar geçici olarak kabul edilirse, para politikası ortalama tüketici fiyatlarındaki hedefin üzerinde gerçekleşebilecek artışlara kayıtsız kalacak. Kalıcı olduğu düşünülürse, para politikası gerçekleşen yüksek enflasyonu hedef düzeylerine çekebilmek için bir tepki verecek.

BU KEZ GIDA FİYATLARI
Ekonomide hiçbir fiyat hareketine "geçici" ya da "kalıcı" damgasını vurmak mümkün değil. Fiyatlar bazı yıllar ortalamanın üzerinde, bazı yıllar da ortalamanın altında artarlar. Uzun bir dönem açısından bakarsak, ortalamadan sapan tüm fiyat hareketleri aslında geçicidir. Konuya böyle yaklaşıldığında, para politikasının belli bir mal grubundaki ortalama üzeri değişmelere herhangi bir tepki vermesi beklenmezse, "Para politikası ne yapar?" türünden bir sorunun yanıtını aramak zorunda kalırız.
Geçen yıl fiyatları en az artan tüketim gruplarından biri gıdaydı. Gıda grubu enflasyona olumlu katkı yapmıştı. Bu yıl bu eğilim tersine dönmüş gibi görünüyor. Fiyat artışlarında gıda grubu başı çekiyor. Yıllık enflasyon mart ayı itibarıyla yüzde 7.3 oldu. Tesadüfe bakın ki, gıda ve alkolsüz içecekleri dışarıda bırakan tüketici fiyatları endeksindeki artış da bu dönemde yüzde 7.3 oldu. Yani, son 1 2 aylık dönem içinde, bir dönem gıda fiyatlarından gelen olumlu katkı yok olmuş oldu.

ENFLASYON NEDEN HEP YÜZDE 7 CİVARINDA?
Enflasyonu geçici olarak yükselten bir başka etken, devletin bazı tüketim maddelerindeki dolaylı vergi oranlarını artırması. Son 12 aylık enflasyon içinde artan dolaylı vergi oranlarının olumsuz etkisi de söz konusu. Vergi oranlarındaki artış görünürde enflasyon üzerinde geçici bir etki yapıyor. Ama devlet her yıl bazı tüketim maddelerinde dolaylı vergi oranlarını kademeli olarak artırıyorsa, vergi oranlarındaki artışlardan gelen enflasyon üzerindeki olumsuz katkı geçici olmaktan çıkıp kalıcı hale geliyor. Türkiye 2-3 yıldır bu olguyu yaşıyor.
Enerji, alkol ve tütün mamulleri fiyatları ile vergileri dışarıda bırakan tüketici fiyat endeksindeki son 12 aydaki artış yüzde 6.3 oldu. Merkez Bankası'nın "temel enflasyon" diye kabul ettiği son 12 aylık fiyat artışları ise yüzde 5.8 ile yüzde 6.3 arasında. Bu rakamlar gerçekleşen toplam enflasyona göre hedefe daha yakın olsalar da, yüksek rakamlar. Gözlenen enflasyonun hedeften uzaklığı açıldıkça da para politikasının itibarı yıpranıyor.
Bu açıdan bakıldığında, bazı gruplardaki fiyat artışlarına "geçici" damgası vurup "Para politikası böyle gelişmelere tepki vermez" demek, para politikasının enflasyon hedeflemesi amacının kamuoyu önünde yıpranması anlamına geliyor. Hiçbir şey olmasa, enflasyon beklentileri olumsuz etkilenip para politikasının enflasyon ile mücadelesini zorlaştırıyor. Son 8 yıldır ortalama enflasyonun yüzde 7'nin altına gelmemesinin en önemli nedenlerinden biri bu. Çünkü, Merkez Bankası neredeyse her fiyat hareketine "geçici" damgası vurdu.