Advertisement

Birleşmiş Milletler Teşkilatı‘nın (BM) nüfus tahminleri önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin oldukça zor bir sürece gireceğine işaret ediyor. Gelişmiş ülkelerde nüfus artmıyor, hatta büyük bir olasılıkla düşecek. Buna karşılık, dünyanın fakir ülkelerinde nüfus hızla artmaya devam ediyor. Fakirler kalabalıklaşıyor.

Zenginler bugünkü durumunu koruyorlar. Toplam nüfus içinde yaşlı nüfus bütün dünyada artıyor. Çalışan nüfusun baktığı yaşlı nüfus her yerde artıyor. Ama, gelişmiş ülkelerde bu oran çok daha hızlı artıyor. Demografik yapıya yönelik tahminler, zengin ülkelerin birçoğunda zaten iflas etmiş olan sosyal güvenlik sistemlerinin önümüzdeki dönemde çok daha zor durumlara düşeceğini gösteriyor. Nüfus yapısındaki değişikliklerin kamu finansmanı ve ekonomik büyüme üzerinde olumsuz yönde dramatik etkileri olacak. Böyle bir eğilimi karşılamaya henüz kimse hazır değil.

FAKİRLER KALABALIKLAŞIYOR
BM verilerine göre, dünya nüfusu 2010 yılında 6.9 milyar kişi kadardı. 2050 yılına yönelik tahminin ortalaması 9.3 milyon kişi. Göreli olarak daha fazla gelişmiş ülkelerin nüfusunun bu dönemde 1.2 milyar kişiden 1.3 milyar kişiye çıkacağı tahmin ediliyor. Buna karşılık, göreli olarak daha az gelişmiş ülkelerde nüfus 5.7 milyar kişiden 8 milyar kişiye çıkacak. Gelişmişlerde nüfus neredeyse değişmezken (istatistiksel olarak nüfusun düşme olasılığı dahi var), daha az gelişmiş ülkelerde 2010-2050 yılları arasında nüfus yüzde 50’den fazla artacak.

Dünyada kilometre kareye düşen insan sayısının (nüfus yoğunluğu) 2010 yılında 51 kişiyken, 2050 yılında 68 kişi olacağı tahmin ediliyor. Bu rakam göreli olarak gelişmiş ülkelerde 23’ten 25’e çıkarken, göreli olarak daha az gelişmiş ülkelerde 68’den 96’ya çıkacak. Gelişmemişler nüfus yoğunluğunda 2010 yılında gelişmişlerin 2050 yılında geleceği düzeydeler zaten. Nüfus yoğunluğu bu ülkelerde yüzde 50 artacak. HİNDİSTAN EN İYİSİ Yaşlı nüfus bağımlılığı oranındaki (65 yaş üstü nüfusun 15-64 yaş grubundaki çalışabilir nüfusa bölümü) değişmeler sosyal güvenlik açısından son derece önemli. Bu oran dünyada 2010 yılında yüzde 7.6 idi.

2050 yılında yüzde 16.2’ye çıkacağı tahmin ediliyor. Yaşlı nüfus bağımlılığı göreli olarak gelişmemişlerde yüzde 5.8’den yüzde 14.7’ye çıkarken, gelişmiş ülkelerde yüzde 15.9’dan yüzde 25.7’ye yükseliyor. Gelişmişlerde bu oran mutlak olarak çok ciddi düzeylere gelirken, göreli olarak gelişmemiş ülkelerde oldukça hızlı artıyor. Yaşlı nüfus bağımlılık oranı Amerika‘da yüzde 20’den yüzde 35’e, İngiltere‘de yüzde 25’ten yüzde 41’e, Almanya‘da yüzde 30’dan yüzde 61’e geliyor. Bu gidişata hiçbir sosyal güvenlik sisteminin dayanabilmesi mümkün değil.

Yaşlı nüfus bağımlılık oranı Türkiye‘de yüzde 8’den yüzde 33’e fırlarken, Hindistan‘da yüzde 8’den yüzde 17’ye çıkıyor. Çin‘de ise bu oran yüzde 11’den yüzde 40’a geliyor. Belli başlı gelişmekte olan ülkeler içinde demografik yapı olarak en iyi durumda olan Hindistan. Türkiye nüfusunun 2050 yılında 95 milyon kişi düzeyine geleceği tahmin ediliyor. Tahminin alt sınırı yaklaşık 80 milyon kişi civarında. Hindistan’ın 2010 yılında 1.2 milyar kişi olan nüfusunun, 2050 yılında 1.6 milyar kişi olacağı hesaplanıyor. Çin’de ise nüfus 1.3 milyar kişiden 1.2 milyar kişiye düşüyor. Çin’de “bir çocuk” politikasının asıl maliyeti yeni çıkmaya başlıyor.