Advertisement

Bu yazının yazıldığı saatlerde sepet döviz kuru 2.47 TL civarındaydı. Dolar kuru 2.1 TL’ye yakındı, Euro kuru 2.85 TL’yi geçmişti. Döviz kurlarından enflasyona geçişi hızlandırabilecek kritik eşik olan 2.42 TL sepet kuru çoktan geçildi. TL’nin değer kaybı yıl sonundan bu yana yüzde 20 civarına geldi. Enflasyon bir kez daha döviz kurlarındaki gelişmelere feda ediliyor. Gelinen noktada, yalnızca enflasyon değil, ekonomik büyümenin de feda edilmesi söz konusu olacak.

BASİT MÜDAHALE YOLLARI

Merkez bankalarının elinde döviz piyasasına müdahale edecek çeşitli araçlar vardır. Araçların en basiti piyasaya doğrudan döviz satmaktır. Ayrıntılarına yarınki yazımda değineceğim nedenlerle döviz piyasası satıcıların egemenliğine girebilir. Satıcıların az, alıcıların çok olduğu bir piyasada para otoritesinin devreye girip doğrudan döviz satması piyasadaki satıcı egemenliğini kıran bir olgudur. Bu yolla para otoritesi piyasadaki döviz likiditesini artırmış olur. Döviz kurları tamamen spekülatif nedenlerle de artma eğilimine girebilir. Sorun, döviz likiditesinden değil, TLdöviz arasındaki getiri beklentisinin döviz lehine dönmesinden kaynaklanabilir. O takdirde, döviz piyasasına müdahale TL’nin kısa vadedeki faizinin artırılması yoluyla olabilir. Döviz satmadan, para otoritesi TL likiditesini kısıp TL’de kısa vadeli faizleri artırarak döviz kurlarını disiplin altına alabilir. Merkez bankalarının piyasaya doğrudan döviz satması da aslında TL likiditesini azaltan bir girişim olduğundan, TL faizleri kaçınılmaz olarak artar. İki müdahale şekli arasındaki fark ilkinde döviz rezervlerinin kullanılması, diğerinde ise döviz rezervlerine dokunulmamasıdır.

BEYAN ETKİSİ ÇALIŞMIYOR

Uzun süredir bizde yaşanan sorun, belli bir noktada hem döviz kurlarında bir istikrar istiyoruz, hem de döviz kurlarına istikrar getirecek düzeyde oluşabilecek faizleri yüksek buluyoruz. Kısa vadeli faizler belirgin bir biçimde artmadan döviz piyasasına müdahale edilemez. Edilir gibi görünse de, sonuç alınamaz. Bugünlerde bu sorun daha da açık görünüyor. Merkez Bankası “beyan etkisi“ (announcement effect) yaratarak döviz kurlarına müdahale etme gayreti içinde. Örneğin, dün döviz kurları kısa süre içinde fırlayınca “döviz kurlarında aşırı oynak gözlenen günlerde döviz satım ihalesi tutarı minimum satış tutarının 10 katına kadar artırılabilir“ diye bir açıklama yapıldı. Döviz kurları önce düşer gibi oldu, ardından eski seyrine geri döndü. Bir gün önce de, ihalede satılacak döviz tutarı artırılmıştı. Benzer bir tepki gözlenmişti. Artık “beyan etkisi” anlamını yitirdi. Anlamlı olsaydı, zaten döviz kurları bu düzeylere gelmezdi. Piyasanın beyanata değil, döviz piyasasını yönlendirebilen bir ağabeye ihtiyacı var. Beyan