Advertisement

Bu yıl için bir gösterge olmaktan uzak da olsa, geçen yılın son üç ayında ekonomik faaliyetlerin hız kesmediğini işgücü istatistikleri de teyit ediyor. İmalat sanayii üretimi yılın son üç ayında yüzde 4.2 artmıştı. Dış ticaret verileri özellikle yılın son ayında ithalat talebinin devam ettiğini gösteriyordu. İşgücü verileri de istihdamın artış hızında belirgin bir sıçrama olduğunu gösteriyor.
Aralık dönemi itibarıyla işsizlik oranı çift haneye geldi. Bir önceki yılın aralık döneminde yüzde 10.1 olan işsizlik oranı geçen yılın aynı döneminde yüzde 10 oldu. Bir önceki ay yüzde 9.9 idi. Kasım döneminden aralık dönemine işsizlik oranının artması bir bozulma gibi görünse de, ayrıntılara baktığımızda durum kötü değil. Yalnızca aralık döneminde istihdam artışı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2 olmuş. Halbuki, ekim ve kasım dönemlerinde istihdam artışı aynı bazda yüzde 0.5 civarındaydı. Aralık döneminde istihdam artışında ciddi bir sıçrama söz konusu.

İŞGÜNÜNE KATILIM ARTARKEN
Bir önceki yılla karşılaştırdığımızda, bazı temel parametreleri gözden kaçırmamamız gerekiyor. 2012 yılının aralık döneminde Türkiye genelinde işgücüne katılım oranı yüzde 50.0’den yüzde 50.1’e yükseldi. Kadın nüfustaki işgücüne katılım yüzde 29.6’dan yüzde 29.9’a geldi. Bir önceki yıla göre çalışabilir nüfusun daha fazla bir oranı işgücü piyasasına girerken, ekonomi işgücüne katılımdaki artış hızından (yüzde 1.87) daha hızlı bir istihdam artışı (yüzde 2) sağlayabilmiş.
Kentlerdeki işgücü piyasasına bakarsak, durum daha da çarpıcı. Geçen yılın aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre işgücü artışı yüzde 2.44 olurken, istihdam artışı yüzde 2.8 olmuş. Bu dönemde çalışabilir nüfustaki artış yalnızca yüzde 1.25 civarında. Kentlerdeki erkek nüfusta çalışabilir nüfus bu dönemde yüzde 1.12 artarken, işgücüne katılım yüzde 1.17, istihdamdaki artış ise yüzde 1.4 olmuş. Kentlerdeki kadın nüfusta çalışabilir nüfus yüzde 1.37, işgücündeki nüfus yüzde 5.72, istihdam ise 6.5 artmış. Bu rakamlara kötü diyemeyiz.

İSTİHDAM YARATMADA GÖRELİ DÜŞÜŞ VAR
Son 12 aylık dönemin aylık ortalamasını alırsak, Türkiye genelinde işsizlik oranı 2012 yılında yüzde 9.2 iken, 2013 yılında yüzde 9.7 oldu. 2012 yılına göre milli gelir reel olarak 2013 yılında daha hızlı arttığı halde, işsizlik oranında bir artış söz konusu. Artışın tümü, işgücüne katılım ve istihdam oranlarındaki değişmelerden kaynaklanıyor. İşgücüne katılım ve istihdam eğilimleri 2012 yılı ortalaması düzeylerinde olsaydı, 2013 yılında işsizlik oranı yüzde 8.5 olacaktı. Bu dönemde artan çalışabilir nüfus içinde istihdam edilenlerdeki artış oranı yüzde 67’den yüzde 79’a yükselirken, artan çalışabilir nüfus içinde işgücüne katılanlardaki artışın oranı yüzde 58’den yüzde 105’e fırladı. Birçok kez vurgulandığı gibi, Türkiye’de işsizlik oranını belirleyen temel etkenlerden biri, işgücüne katılımdaki hızlı artışlar. Bu gelişme de olumlu olarak değerlendirilmeli.
Bir önceki yılla karşılaştırıldığında, gelişmeler kötü olmasa da ileriye dönük gelişmeler bu denli olumlu olmayabilir. Ekonominin istihdam yaratma gücü 2013 yılında daha iyiydi, ama bozulma eğiliminde. 12 aylık ortalamalara göre, artan çalışabilir nüfus içinde istihdam artışının oranı kentlerde ağustos döneminde yüzde 138 iken aralık döneminde yüzde 120’ye geriledi. Son dönemde aynı milli gelir büyümesi daha düşük istihdam yaratıyor.