Advertisement

Amerika Merkez Bankası (FED) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) piyasalara karışık sinyaller vermeye devam ediyorlar. Karışık sinyallerin bir nedeni gelişmiş ülke merkez bankalarında çoksesliliğin, bir sorun değil, aksine şeffaflığın bir gereği olarak kabul edilmesi. Karar verici kurul üyeleri ne düşünüyorlarsa, kamuoyu ile de onu paylaşıyor. Hiç kimsenin Başkan’ın paralelinde görüş bildirmek gibi bir kaygısı yok. Toplantı tutanakları da olduğu gibi yayınlanıyor. Karışık sinyallerin bir başka nedeni para politikası uygulamasının tabiatından kaynaklanıyor. Para politikasında doğru zamanlama diye bir olgu yok. Zamanlamanın doğru olup olmadığı daha sonra anlaşılıyor. Yani, işin tabiatında geç kalmak da var, erken hareket etmek de. Doğal olarak bazıları geç kalınabileceği endişesinde, bazıları da erken hareket edilebileceği kaygısında. Geç kalınmanın da, erken hareket etmenin de maliyeti var.

İŞSİZLİK VE ENFLASYON

BoE ve FED’in erken hareket etmesi ne demek? İki ülkede de parasal genişlemenin ekonomilerin toparlanmasındaki en önemli etkenlerden biri olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla, para politikasından ek destek gelmeden ekonominin büyümeye devam etmesi söz konusuysa, parasal genişleme durdurulabilir, hatta gevşek para politikasından vaz geçilip parasal daralmaya gidilebilir. Ama, para politikasının devreden çıkarılmasıyla ekonomik büyüme devam etmeyecekse, parasal sıkılaştırmaya erken gidilmiş demektir. Bu arkadan aldığı rüzgarla ilerleyen teknenin arkasından rüzgarı çekmek olur. Anlaşıldığı kadarıyla, FED Başkanı Yellen henüz rüzgarı çekildiğinde teknenin ilerlemeye devam edebileceği konusunda kuşkuları var. Kendisinin akademik geçmişi de istihdamın diğer makro ekonomik gelişmelere göre daha fazla önceliği olduğu yönünde düşündüğünü gösteriyor. Küresel krizden sonra FED’e Başkan Yardımcısı atanmasının önemli nedenlerinden biri de zaten böyle düşünmesi. Dolayısıyla, geç kalmayı erken hareket etmeye tercih ediyor. BoE Başkanı için aynı şeyi söyleyemeyiz. BoE ve FED’in geç kalması ne demek? Arkasında para politikasının ek desteği olmadan da ekonomi ilerleyebilecek bir duruma gelmişse, gevşek para politikası o noktadan sonra artık enflasyon üretmeye başlayacak demektir. Parasal sıkılaştırmada geç kalındığında, istihdama ilaç olmak yerine enflasyonu körükleyen bir duruş söz konusu olur. BoE ve FED’in bazı üyeleri de bundan kaygılı. Enflasyon iki ülkede de hedefe yaklaşmış olması da bu üyelerin endişelenmesinin ana kaynağı. 

TERCİH GEÇ KALMAKTAN YANA

İki merkez bankası da kısa dönemde işsizlik ile enflasyon arasında giderek daha fazla sıkışıyor. Geç hareket ederlerse, düşük işsizlik ve yüksek enflasyona razı olacak. Erken hareket ederlerse, düşük enflasyon ile göreli olarak daha yüksek işsizliği kabul etmiş olacak. Hem düşük enflasyon hem de düşük işsizlik söz konusu olabilir mi? Elbette olabilir. Olabilmesi beklentilerin ne denli iyi idare edilebildiği ile yakından ilişkili. Beklentiler öyle oluşturulabilmeli ki, para politikası duruşunu değiştirmek beklentileri alt-üst etmemeli. İşin bu yanı aslında para politikası uygulamasının bir bilimden çok bir sanat olduğunun göstergesi. Beklentileri iyi idare edip edemeyeceklerini göreceğiz. Amerikan halkının enflasyondan çok işsizlikten korktuğunu hesaba katarsak, geç kalmanın erken hareket etmeye tercih edileceğini tahmin etmek çok zor değil. O takdirde, “biraz enflasyondan zarar gelmez” anlayışıyla, Amerika’da enflasyonun önümüzdeki dönemde biraz kıpırdanması şaşırtıcı olmayacak. İngiltere ise daha çabuk hareket edebilir. Zafer Bayramı hepimize kutlu olsun.