Advertisement

Küresel kriz çıktığında herkes Keynes’i yeniden hatırladı. Büyük buhranla benzerlikler kuruldu. Bütçe açıklarının artırılması gündeme geldi. Eski ders kitapları karıştırılıp yeniymiş gibi reçeteler hazırlandı.

Parası başka ülkelerin uluslararası rezervlerinde tutulan (rezerv para) ülkeler artan bütçe açıkları ve kamu borçluluğu nedeniyle sorun yaşamadılar. Ama, aynı reçeteye sarılan diğer ülkeler için aynı reçete çözüm olmadı. Aksine, küresel krizin olumsuzlukları yanında kendi sorunlarını yaratmış oldular. Avrupa’nın bazı ülkelerinde borç krizi patlak verdi.

 

PARA BASMAK ÇÖZÜM MÜ?

 

1929 Amerika’sı ve İngiltere’sinde Keynes’in yaklaşımı doğruydu. Belki, Amerika için aynı reçete hala geçerli olabilir. Ama, 2000’lerin derinleşen ve yaygınlaşan uluslararası sermaye akımları ortamında, aynı reçete İrlanda, Portekiz, İspanya, İngiltere, Yunanistan ve İtalya için doğru olmaktan çok uzak kaldı. Bu ülkelerin de kullandığı para rezerv para olduğu halde, paranın cinsi değil, borçluluğun boyutu önemli hale geldi.

Söylev değişti. Krizle mücadele, “bütçe açıklarını ve borçluluğu artırma” stratejisinden “orta dönemde mali disiplin” stratejisine dönüştü. Keynes’den biraz uzaklaşılır gibi oldu, Friedman’a biraz yaklaşılmış oldu. Aslında, büyük bir olasılıkla bugünkü ortamda Keynes de Friedman’a yaklaşırdı.

Amerikan Merkez Bankası (FED) geçenlerde paranın musluğunu daha fazla açmaya karar verince bir başka tartışma başladı. Friedman Büyük Buhran’ın Büyük Buhran olmasının nedeninin FED’in yanlış politikalarına bağlamıştı. O dönemde FED’in yeteri kadar para basmadığı için krizin derinleşmesine katkı yaptığını iddia etmişti.

2000’li yılların başında Friedman’ın çalışmalarını ödüllendirmeye yönelik bir toplantıda, zamanın FED üyesi, şimdiki FED Başkanı Bernanke Büyük Buhran’ı derinlemesine incelemiş bir akademisyen olarak Friedman’ın yüzüne “öğrendik, artık böyle yanlışlar yapmayacağız” demişti. Doğal olarak, FED daha fazla para basmaya karar verince, Bernanke’nin bu sözleri hatırlandı. Friedman 2006 yılında öldü. Yaşasaydı, Friedman, Bernanke’nin politikalarına destek veriri miydi?

Para ve merkez bankaları politikaları konularında otoritesi tartışılmayacak akademisyenlerden Alan Metzler Friedman’ın sekiz yıl önceki sözlerinden yola çıkarak “Friedman şimdi uygulamada olan para politikasına destek vermez” diye yazdı. Kısacası, enflasyonu artırmaya yönelik para politikasının para politikası olamayacağını iddia etti. Orta dönemde oluşturulacak fiyat istikrarı için kısa dönemde fiyat istikrarından ödün verilemeyeceğini vurguladı.

 

İKİSİ DE HAKLI

 

Keynes de, Friedman da, beğenelim ya da beğenmeyelim, modern iktisadi düşünceye küçümsenmeyecek katkılar yapmış iktisatçılar. Düşünceleri iktisat biliminin ilerlemesine çok önemli katkılar yapmış, hatta iktisadi düşünceye sert denebilecek virajlar aldırmış iktisatçılar.

Onların düşünceleri doğruydu ya da yanlıştı diye yaklaşmak onlara haksızlık oluyor. Onların öğretileri doğrultusunda gelişmeler irdelendiğinde, yanlış olanın, onların düşüncelerinden çok, uygulamadaki ekonomi politikalarının onlardan destek alıyormuş görüntüsünde pervasızca kullanılması olduğu izlenimi daha ağır basıyor.

Gelirlerinden iki misli para harcayan bir devletin ekonomik istikrarı tesis edebilmesi mümkün olamayacağı gibi, sorunların üzerine para atarak da hiçbir ekonomik sorun çözülemez. Bu yollarla ekonomik sorunları çözmeye çalışmak ancak daha büyük ekonomik istikrarsızlığın tohumlarını eker.

Büyük önder Atatürk’ü saygıyla anıyorum.