Advertisement

1930'lardaki büyük buhran sonrasında dünyada fiyat istikrarı hedefi gözden düşmüş, ekonomik büyüme öncelikli hedef halini almıştı. 1970'lere kadar bu böyle devam etti. Büyük ölçüde bu dönemde fiyat istikrarı içinde büyüme başarıldı.
1970'lerin sonundan itibaren enflasyon artınca fiyat istikrarı yeniden öncelikli hedef haline geldi. Dünyanın birçok ülkesinde para politikası maliye politikalarından bağımsızlaştırıldı. Birçok merkez bankası enflasyon hedeflemesine geçti. Büyük ölçüde bu dönemde de fiyat istikrarı içinde büyüme başarıldı.



HEDEFLER ARTTI
Son küresel kriz öncelikleri yeniden değiştirdi. Artık, "biraz enflasyon olursa da olur" denmeye başlandı. Ekonomik büyüme, finansal istikrar ve ödemeler dengesi gibi hedefler öne çıktı. Merkez bankalarının fiyat istikrarı dışındaki hedeflere de odaklanması gerektiği çok daha fazla konuşulmaya başlandı.
Küresel kriz sonrası dönemi diğer dönüşüm dönemlerinden ayıran en büyük özellik bazı büyük ekonomilerde büyüme sıkıntısı çekildiği bir dönemde fiyat istikrarının bozulmasının da yaşanması oldu. Tam ekonomik büyümeye öncelik vermeye çalışılırken, enflasyon da birçok ülkede başını kaldırmaya başladı. Halbuki, 1930'larda büyüme öncelikli hale gelmişken, fiyat istikrarı içinde büyümeye geçilebilmişti. 1980'lerde fiyat istikrarı öncelikliyken, büyümeden çok fazla fedakârlık yapma durumunda kalınmamıştı. Bir ikilem yaşanmaya başlandı.
İçinde IMF'nin baş iktisatçısı Oliver Blanchard ın da bulunduğu bir grup iktisatçı "fiyat istikrarının bozulma riskinin artık bir süre göz ardı edilmesi gerektiğini" vurgulamaya başladı. Hedeflenen büyüklüklerin sayısı arttı. Bu bakış açısı bazı büyük merkez bankalarının politikalarına da yansımış gibi görünüyor.

ENFLASYON HEDEFLEMESİ TERK EDİLEBİLİR
Euro Bölgesi ve İngiltere merkez bankaları açık enflasyon hedeflemesini benimsiyorlar.
Hedeflenen enflasyon düzeyi yıllık yüzde 2. İngiltere Merkez Bankası enflasyonun yıllık yüzde 3'ü geçmesi durumunda hükümete mektup yazıyor. Euro Bölgesinde de, İngiltere de de enflasyon hedefin üzerinde ve yükseliyor.
Grafikten de göründüğü gibi, İngiltere'de yıllık enflasyon geçen yılın başından bu yana yüzde 3'ün üzerinde. Ama, Merkez Bankası para politikasının duruşunu değiştirmiyor. Buna karşılık, Avrupa Merkez Bankası enflasyonun hedefin üzerine çıktığında hiç kimseye mektup yazmıyor, ama şimdiden para politikasının sıkılaştırılması gerektiği konusunda işaretler vermeye başladı.
İki farklı merkez bankası, ikisinde de yükselen enflasyon ve iki farklı bakış açısı gözlüyoruz. İngiltere'de "biraz enflasyondan zarar çıkmaz" deniyor, ama merkez bankasının hedefi ciddiye almadığı izlenimi vererek itibarı zedeleniyor. Euro Bölgesi nde ise, birçok sorunlarına rağmen, merkez bankasının itibarı her şeyin üzerinde tutuluyor.
Önümüzdeki dönemde bazı merkez bankalarının enflasyon hedeflemesini terk etmesi şaşırtıcı olmayacak. Şaşırtıcı olmayacak bir başka gelişme de, fiyat istikrarının gözden düştüğü ülkelerde giderek yükselen enflasyon olacak. Yeniden fiyat istikrarı öncelikli hedef olduğunda ise, fiyat istikrarının yeniden tesisinin ekonomik büyümeden fedakârlık anlamındaki maliyeti bugünkünden daha fazla olabilecek.