Advertisement

Mart ayı tüketici fiyatları enflasyonu beklentinin altında, yüzde 0.4 olarak gerçekleşti. Yılın ilk üç ayında ise yüzde 1.6 oldu. Bütün dünya ve özellikle gelişmekte olan ülkeler küresel gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlarla enflasyon baskısını enselerinde hissederken, Türkiye gelişmekte olan ülkeler içinde neredeyse en düşük enflasyona sahip ülke konumuna geldi. İşin bu yanı çok sevindirici.
Üretici fiyatlarındaki gelişmeler o denli sevindirici değil. Mart ayında üretici fiyatları enflasyonu yüzde 1.2 oldu. Üretici fiyatları enflasyonu yılın ilk üç ayında yüzde 5.4 olurken, yıllık enflasyon yüzde 10 civarında.
Üretici ve tüketici fiyatları enflasyonunda farklı dinamiklerin egemen olduğu anlaşılıyor. Ama, bu dinamiklerin ne olduğu açıklamaya muhtaç. Bu konuda Merkez Bankası'nın görüşü ileriye dönük olası para politikası önlemleri açısından önemli.

DÜNYADAN KOPUYOR MUYUZ?
Gıda ve enerji fiyatlarındaki küresel artışlar Türkiye ekonomisini fazla ilgilendirmiyormuş gibi gözüküyor. Üstelik, iç talebin de oldukça güçlü bir biçimde seyrettiği bir dönemde tüketici fiyatlarındaki artışların çok makul bir düzeyde seyretmesi çok olumlu, ama yine de şaşırtıcı. Dünyadan koptuk galiba.
Akaryakıt fiyatlarının artışı ve iç talep artışı ulaştırma sektöründeki ortalama fiyatlara yansımış görünüyor. Ulaştırma sektöründeki fiyatlar mart ayında yüzde 1.6 artarken, yılın ilk üç ayında yüzde 4.9, yıllık ise yüzde 6.9 oldu. Yani, son aylarda ulaştırma sektöründeki fiyat artışlarında bir hızlanma söz konusu.
Gıda fiyatlarında bir kıpırdanma yok. Gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki ortalama fiyatlar mart ayında yüzde 0.4 düştü. Bu gruptaki fiyat artışı son üç ayda yüzde 3.8, yıllık ise yüzde 3.5 oldu. Üretici fiyatları içinde tarım ürünleri fiyatlarının son bir yılda yüzde 10'un üzerinde artmasına rağmen, artışların tüketici bazında gıda fiyatlarına yansımadığı gözleniyor.
Üretici fiyatlarındaki artışlarda iç talep büyümesinin ve geçen yılın son aylarından sonra yaşanan döviz kuru artışlarının etkisi var. Döviz kurlarına en hassas olan imalat sanayi fiyatları mart ayında yüzde 1.5, son üç ayda yüzde 6.3, son bir yılda ise yüzde 10.5 arttı. Bu endeksin bir alt kalemi olan tekstil ürünlerindeki fiyat artışı son bir yılda yüzde 27.5 olduğu halde, tüketici fiyatları endeksi içindeki giyim ve ayakkabı fiyatlarındaki ortalama artış son bir yılda yüzde 5.4'te kaldı.

PARA POLİTİKASI
Fiyat istatistikleri Merkez Bankası'nın elini rahatlatıyor. Petrol fiyatları Merkez Bankası'nın varsayımının da ötesinde gerçekleştiği halde, gerçekleşen enflasyon Merkez Bankası'nın tahminlerinin de altında seyrediyor. Bu gelişmeler doğal olarak "sıkılaştırılan para politikası ekonomik büyümeye çok fazla etki yapmıyor da, acaba enflasyon üzerine daha mı etkili?" sorusunu gündeme getiriyor. Yanıt vermek için çok erken.
Enflasyonun mülayim bir seyir izlemesi Merkez Bankası'nın kendine görev edindiği enflasyon dışı diğer hedeflere ulaşabilmesi için önemli bir hareket alanı sağlıyor. Ekonomik büyümenin yavaşlatılmasına yönelik parasal sıkılaştırma da, er ya da geç enflasyon görünümüne olumlu katkı yapabilecek. Politika faizinin enflasyonun kontrolüne yönelik işlevini yitirdiği bir süreçte, enflasyonun beklentilerin altında gerçekleşmesi para politikası faizinin daha da düşürülmesine olanak sağlıyor.
Gelişmiş ülkeler içinde, dünyada en yüksek büyüme oranını yakalamış ve en düşük enflasyon oranıyla yaşayan ülkelerden biri durumundayız. Bu durum özellikle siyasi açıdan hedef şaşırması olasılığını artırıyor.