Advertisement

Başlıktaki sorunun yanıtı hangi zaman diliminde konuyu irdelediğinize bağlı. Orta-uzun vadede Amerikan ekonomisinin küresel bazda göreli önemi bugünkünden daha az olacakmış gibi görünüyor. O anlamda sallanıyorlar. Ama, kısa vadede Amerikan ekonomisi hâlâ dünyadaki en dinamik, en yaratıcı ve en önemli ekonomilerin başında geliyor. Amerikan Hazine bonolarının AAA olan kredi derecesinin görünümünün olumsuza çevrilmesi bu gerçeği değiştirmiyor.
Görünümün olumsuza dönmesi aslında Amerikalı siyasetçilere bir ihtar niteliğinde. Küresel krizle mücadele kapsamında bütçe açıkları hızla arttığında, zaten yüksek olan kamu borçluluğunun hızla artış eğilimine girdiğinde, Amerika idaresi sürdürülebilir bir borçluluk oranını hedefleyen orta vadeli bir stratejiyi ortaya koymak zorundaydı. Siyasetçiler ev ödevlerini yapmak yerine, itişmeyi tercih ettiler. Aradan geçen zaman içinde Amerika'da borç dinamikleri daha da bozuldu.

OLUMSUZLUĞUN OLUMLU TARAFI
Çeşitli kuruluşlarca yapılan hesaplar, radikal sayılabilecek önlemler alınmazsa, Amerika'da önümüzdeki dönemde bütçe açığının milli gelire oranının en iyi olasılıkla yüzde 6 civarında olacağını gösteriyor. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P'ye göre bu oran AAA kredi notu için çok yüksek. Dolayısıyla, yüzde 6 oranını aşağıya çekecek gerekli önlemler alınmadığı takdirde önümüzdeki iki yıl içinde Amerikan Hazinesi'nin çıkardığı bonoların notu düşürülebilir. S&P'ye göre bunun gerçekleşme olasılığı yüzde 33.
Olumsuz taraftan bakarsak Amerika'nın notunun düşmesi dünyanın tüm ülkelerinde tutulan döviz rezervlerinin nemalandırıldığı yatırımların büyük bir bölümünün kredi kalitesinin düşmesi anlamına gelecek. Ülkeler, Amerika'dan daha güvenli bir yatırım bölgesi aramaya başlayacak. Arayış içindeki ülkelerin başında Çin ve Japonya geliyor. Böyle bir arayış dünyada ödemeler sisteminin çatırdaması anlamına gelir. Kısa dönemde bunun olasılığı yok denecek kadar az diyebiliriz.
Olumlu taraftan bakarsak şimdiye kadar Amerikan ekonomisinin "emniyetli liman" işlevine güvenerek Amerikan siyasetçileri tarafından gerekli ciddiyetle ele alınmayan bütçe açıkları sorunu artık daha fazla ciddiye alınacak. Birbirleriyle itişen Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, Cumhuriyetçilerin görüşleri yakınında birbirlerine yaklaşacak. Yalnızca sağlık ve sosyal güvenlik alanlarındaki harcama kesintileriyle yetinilmeyecek, Amerika'da vergi artırımları da gündeme gelecek.

HAZİNE DE İŞİN İÇİNDE
S&P bir Amerikan şirketi. Amerikan devleti tarafından gözetlenip denetlenen bir kurum. Küresel krizde kredi derecelendirme şirketlerinin oynadıkları olumsuz rol nedeniyle S&P de ateş altında. Böyle bir ortamda S&P'nin aldığı tarihi kararın Amerikan Hazinesi'nin sessiz onayı olmadan kamuoyu ile paylaşılması mümkün görünmüyor. Amerikan Hazinesi'nin bir anlamda S&P'ye karşı "öyle düşünüyorsanız, öyledir" tarzındaki sessizliği Amerikan Hazinesi'nin de bütçe açıkları konusundaki kaygısının bir işareti olarak alınabilir. Daha önce de Bütçe Ofisi benzer kaygıları dile getirilmiş ve Başkanı istifa etmişti.
Bütün bunlar bir arada değerlendirildiğinde, S&P'nin görünümü olumsuza çevirmesi Amerika'da bütçe açıkları konusundaki uyuşmazlıkların çözümüne yardım edecek gibi görünüyor.
Hatırlanacak olursa, yaklaşık altı ay evvel Çin'de kurulu bir kredi derecelendirme şirketi Amerika'nın notunu düşürmüş Çin'e en yüksek notu vermişti. Herkes bu duruma gülüp ciddiye almamıştı. S&P'nin kararından sonra Çin'deki kredi derecelendirme kuruluşunun sözleri de daha dikkatle dinlenecektir. Amerika, Çin'i daha fazla ciddiye almak zorunda kalacaktır. Çünkü, Amerika'nın borcunun yüzde 15 civarı Çin'in elinde.