Advertisement

İster sıkı olsun, ister gevşek, para politikası, göreli fiyatları değil, mutlak fiyatları belirler. Para basmak tüm fiyatları artırır. Göreli fiyatların değişmesi para politikası yoluyla değil, reel ekonomideki parametrelerin değişmesiyle olur.
Konu Amerikan Doları olduğunda, durum farklı oluyor. Dünya piyasasında birçok emtianın fiyatı dolar cinsinden belirleniyor. Doların emtia fiyatlarının belirlenmesindeki referans para olması, yalnızca doların uluslararası bir para olmasından değil, birçok emtianın en fazla Amerika'da tüketilmesinden de kaynaklanıyor. Fiyatlar dolar cinsinden belirlendiğinden, doların arzı önemli oluyor.

DOLAR BOL
Hiçbir ekonomik olayı tek bir nedenle açıklamak mümkün değil. Gözlenen ekonomik sonuçlar birçok etkenin bir araya gelmesiyle oluşur. Bazı etkenler sonuçta daha belirleyicidir, bazıları daha az. Son dönemde birçok emtianın fiyatının artması da böyle.
Petrol fiyatının artmasında gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek ekonomik büyüme elbette önemli bir etken. Gıda fiyatlarındaki artışı da gelişmekte olan ülkelerin hızlı zenginleşmesine bağlayabiliriz. Ama, bunun yanında dünyada dolar bolluğu da dolar bazında belirlenen fiyatların küresel düzeyde artmasının önemli bir nedeni.
Amerikan Merkez Bankası (FED) küresel kriz sonrasında Amerikan ekonomisini canlandırmak için "biraz enflasyon lazım" demeye başladı. Para politikası faizini zaten sıfıra kadar indirmişti. Bankalara borç vererek değil, doğrudan Amerikan Hazine bonosu alarak piyasaya verdiği parayı artırma girişimlerinde bulundu. Daha önce banka ve şirket kurtarmaya yönelik piyasaya verdiği paralarla birleşince, FED'in bilançosu üç yıl içinde üç kattan daha fazla arttı.
Küresel piyasada dolar bollaştı. Fiyatı dolarla belirlenen birçok emtianın fiyatı da artma eğilimine girdi. Petrolün varil fiyatı 60-70 dolardan 110-120 dolara fırladı. Altının ons fiyatı 1500 doları geçti. Buğdayın ton fiyatı 500 dolardan 800 dolara geldi.
Ekonomilerde göreli fiyatlar değişti. İmalata konu olan mal fiyatlarındaki artışlar makul düzeylerini korurken, emtia fiyatları fırladı. Ortalama enflasyon neredeyse her yerde artma eğilimine girdi. Enerji ve gıdayı dışarıda bırakan tüketici fiyatları endeksleri neredeyse her yerde makul bir artış eğilimini devam ettirdi. Şimdiye kadar ortalama enflasyondaki artışın göreli fiyatların değişmesi ile gerçekleştiğini söylemek çok yanlış olmaz. Kısa dönemde dolar bolluğu göreli fiyatları değiştirse de, orta-uzun dönemde göreli fiyatlar eski yerine gelecektir. Dolar bol olduğu sürece, diğer fiyatlar artmaya başlayacaktır.

DOLAR BOLLUĞU GEÇİCİ Mİ?
Gelinen noktada, Amerikan ekonomisini canlandırmak için "biraz enflasyon lazım" denerek başlanan süreç, Amerikan ekonomisi dahil, tüm küresel ekonominin büyümesine tehdit olmaya başladı. Petrol fiyatındaki artış ekonomik büyüme tahminlerinin düşürülmesine neden oldu. FED'in kendisi dahi 2011 yılında Amerikan ekonomisinin yüzde 3.5 civarında büyüyeceği tahminini yüzde 3'e doğru çekmek zorunda kaldı.
Geçen haftaki para politikası toplantısından sonra tarihinde ilk kez yaptığı basın toplantısında FED Başkanı daha fazla parasal genişlemenin ekonomik canlanmadan çok enflasyon yaratabileceğini öne sürdü. Emtia fiyatlarındaki artışın diğer mal ve hizmet fiyatlarına bulaşıp bulaşmayacağı dünyanın her yerinde merak edilmeye başlandı. Avrupa'da, Çin ve Hindistan'da emtia fiyatlarındaki artışın diğer mal ve hizmet fiyatlarına da bulaştığı yönünde sinyaller gelmeye başladı.
Dolar bolluğu devam ettiği sürece, emtia fiyatlarındaki artışın geçici olmayacağı düşünüldüğünde, küresel düzeyde bir enflasyon ve düşük ekonomik büyüme önümüzdeki döneme damga vuracakmış gibi görünüyor.