Advertisement

Küresel kriz öncesinde enflasyonun hedeflenenden yüksek seyretmesinin önemli nedenlerinden biri olarak gıda fiyatlarındaki artışlar gösterilirdi. Son dönemde ise tüketici fiyatlarındaki ortalama artışı frenleyen gıda fiyatlarındaki artışların çok düşük olması. Tüketici fiyatları enflasyonu yıllık olarak eylül ayında yüzde 6.2 oldu. Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki yıllık fiyat artışı yüzde 2.2'de kaldı. Gıda ve alkolsüz içecekleri dışarıda bırakan tüketici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 7.7'ye dayandı.
Eylül ayı tüketici fiyatları enflasyonu beklentiler paralelinde geldi denebilir. Geçen yılın aynı ayına göre daha düşük çıktı. Ama, enflasyonun alt kalemlerindeki dinamikler geçen yılın aynı ayına göre oldukça farklı.
Fiyatları mevsimsel değişmeler gösteren malları dışarıda bırakan tüketici fiyatlarındaki artış eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1.29 oldu. Geçen yıl aynı gruptaki fiyat artışı yüzde yarım civarındaydı.

KUR VE İÇ TALEP BASKISI
Son dönemde enflasyon üzerinde iç talep baskısı ile döviz kurundaki artışların etkilerini daha iyi görebiliyoruz. Ulaştırma, ev eşyası ve otel-lokantalar grubundaki fiyat artışlarının hızlanması bu etkilerin sonucunda. Ulaştırma sektörünün fiyatlarında yıllık artış yüzde 14'ü aştı. Çeşitli mal ve hizmet fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 20 civarına geldi.
Merkez Bankası'nın "temel enflasyon" olarak kabul ettiği "H" ve "I" endekslerindeki yıllık artışlar da uzun süredir ilk kez ortalama yıllık tüketici fiyatları enflasyonunu aştı. Eylül ayı itibarıyla yıllık artışlar "H" endeksinde yüzde 7.4, "I" endeksine yüzde 7 oldu. Bir anlamda, para politikasının etkilediği fiyatlardaki yıllık artışlar ortalama tüketici fiyatları enflasyonunun daha üzerinde.
Üretici fiyatları kur hareketlerinden en fazla ve en çabuk etkilenen fiyat endekslerinden biri. Eylül ayında üretici fiyatları yüzde 1.55 arttı. Son iki aydır endeksteki aylık artışlar yüzde 1.5'in üzerinde. Üretici fiyatları son bir yıldır yüzde 12'nin üzerinde arttı.
Kurlardan en fazla etkilenen imalat sanayi fiyatları son bir yılda yüzde 17, yılın ilk dokuz ayında yüzde 13.8 artarken, son üç aydır bu endeksteki artışlar yüzde 1 'in üzerinde gerçekleşiyor.

ÖNCELİK DEĞİŞTİ
Enflasyonun artması için neredeyse tüm şartlar uygun. Para politikası gevşek. İç talep büyümesi belki biraz düşüyor, ama iç talep hâlâ ciddi bir biçimde artış eğiliminde. Döviz kurları artıyor. Bütün bunların sonucunda, gerek enflasyon gerekse kurlar hakkındaki beklentiler bundan üç ay öncesine göre daha da bozulmuş durumda. Bu şartlarda, enflasyonun hedeften sapması şaşırtıcı değil.
Son dönemde ekonomi politikasında öncelik ekonomik büyümenin çok düşmemesine verilmiş görünüyor. Para politikasının gevşek tutulmasının ana nedeni de bu. Dolayısıyla, para politikasından enflasyonun artmamasına yönelik kısa dönemde bir yardım gelmeyeceğine göre, enflasyonun biraz daha artmasına göz yumulacak demektir.
Enflasyonun para politikası açısından ne zaman öncelikli olacağı henüz belirsiz. Kurlardaki hareketlilik bu zamanı uzatabilirde kısaltabilir de. Bu açıdan da yurtdışındaki gelişmeler para politikasının tutumu açısından önemli olacaktır.