İstanbul, eski temposunu kaybeden Formula 1'e yeniden büyük heyecan getirdi
9 yıl aradan sonra yeniden İstanbul'a geri dönen Formula 1, son yıllarda tartışmasız dünyanın en çok izlenen motor sporları organizasyonu. Bir sezonda dünyada 2 milyardan fazla kişinin takip ettiği bu dev yarışın tek rakibi ise olimpiyatlar. Fakat bildiğiniz gibi Formula 1 çok uzun zamandır mali yapısı güçlü bazı büyük takımların, her yarışta beklenen başarılarıyla sıkıcı bir hal almıştı. Yani, sürpriz yok, heyecan azalmış ve sanki pilotajın önemi ortadan kalkmış gibi düşünülüyordu.
Emre ÖZPEYNİRCİ
Bir kesim ‘Acaba artık sıkıcı mı olmaya başladı” sorularını sormaya başlamıştı ki, organizasyonun Amerikalı sahibi Liberty Media, hemen Netflix ile anlaşarak ‘Drive to Survive’ isimli nefis bir belgesel dizi hazırlatıncaya kadar. Bu belgeselle yarışları domine eden markaların dışında, geri kalan takımların durumu, mücadelesi, heyecanı da aktarıldı. Yani işin perde arkası ilk kez bu kadar net karşımıza geldi. Büyük ilgi gören bu belgesel diziyle birlikte Formula 1 yeniden canlanmaya başladı ki, bu kez de pandemi patladı.
3 ayda hazır hale geldi
Asfalt bahane mi edildi?
Cumartesi günü sıralama turlarında yağmurla kayganlaşan zeminde genç kuşak F1 pilotları, cesaretlerini ortaya çıkarma şansı bulurken, herkes takımların lastik stratejilerini ve tartışılan yeni asfaltın üzerinde tutunma sorunlarını konuşuyordu. Mercedes-Benz AMG Petronas pilotu Lewis Hamilton’un sanki planlı bir şekilde duruma bahane etmek için yaptığı, ‘Asfalt çok berbat’ açıklaması bile tüm dünyada bir anda gözlerin İstanbul’a çevrilmesini sağladı. Son yıllarda kolay yarışlara alışmış pilotlara stres, adrenalin arayan motor sporları tutkunlarına da keyif yaşatan sağanak yağmurun altındaki cumartesi günkü sıralama turları bile uzun süredir ilk kez asıl yarışın favorisini kestirmenin zor olduğu zamanlarla tamamlandı.
En fazla etkileşimi aldı
İstanbul'da 7. şampiyonluk
İlk sıralarda yer almasına rağmen avantajını kullanamayanlar ile arkadan gelen favori isimler arasında çok kıyasıya bir mücadele yaşandı. Tam 58 turun sonunda ise asfaltı beğenmeyen ve yarışa 6. sıradan başlayıp, usulca herkesi geçen Lewis Hamilton, İstanbul’da birinci gelirken, 94 kez Formula 1 yarışı kazanan ilk pilot ve Michael Schumacher’den sonra 7 kez Dünya Şampiyonluğuna ulaşan olan ikinci pilot oldu. Hamilton’un beğenmediği asfaltta 7. şampiyonluğunu ilan etmesi de bu yarışı şimdiden tarihe geçirdi. Diğer yanda bu rekorun İstanbul Park’ta ilan edilmesinin ayrı bir önemi de, tüm dünyanın ilgisinin Türkiye’de toplanmasına yol açtı. Ayrıca kimsenin şans vermediği Racing Point takımından Perez ikinci olurken; Ferrari de Vettel ve Leclerc akıllıca pilotajlarıyla üçüncü ve dördüncü sırayı aldı.
Ne olur 9 yıl beklemeyelim
Sonuçta, asfalt, yağmur, lastikler derken son zamanların en zorlu, en heyecanlı Formula 1 yarışı, hiçbir aksaklık yaşanmadan paha biçilmez başarılarla tamamlandı. İnşallah İstanbul’da bir daha Formula 1 izlemek için 9 yıl daha beklemez, önümüzdeki yıl takvimde kendimize yer buluruz. Bunun için kuşkusuz bu yıl Formula 1’i İstanbul’a kendi imkanlarıyla getiren Intercity’nin sahibi Vural Ak’a her alanda destek olmak gerekiyor. Çünkü ülke ekonomilerine ve tanıtımlarına büyük katkı veren bu organizyon normalde pandemi dönemindeki gibi ucuz bir iş değil.