Türkiye IFC'nin Küresel Ticaret Finansmanı Programı'nda en büyük dördüncü ülke
-
Türkiye'nin ihracat ve ithalatının 2023 yılında sırasıyla küresel mal ticaretinin yüzde 1,08 ve yüzde 1,3'ü ile tarihin en yüksek seviyeye ulaştığını belirten IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, "Bu veriler Türkiye'nin ticaret finansmanı çözümlerine olan ihtiyacı gösteriyor. Türkiye, Küresel Ticaret Finansmanı Programı (GTFP) açısından dördüncü en büyük ülke konumunda" dedi.
Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayan önemli bir ihracat ve ithalat merkezi olarak küresel ticarette önemli bir rol oynadığını söyledi.
Wiebke Schloemer, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin küresel ticaretteki konumu, küresel ticarette yaşanan gelişmeleri ve IFC'nin Global Ticaret Finansmanı Programının (GTFP) hedefleri gibi çok sayıda konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayan önemli bir ihracat ve ithalat merkezi olarak küresel ticarette önemli bir rol oynadığına işaret eden Schloemer, 2023 yılında Türkiye'nin, küresel olarak 28'inci en büyük ihracatçı olduğunu ve bu konumunu 2024 yılında da koruyarak 262 milyar dolar değerinde rekor bir mal ihracatı hacmine ulaştığını hatırlattı.
Schloemer, küresel ticaretin önemli bir kısmının bankalar ve muhabir bankalar gibi aracılar tarafından finanse edildiğini, IFC'nin Küresel Ticaret Finansmanı Programı'nın, küresel ticareti kolaylaştırmada ve ticaret finansmanı açığını azaltmada önemli bir rol oynadığını söyledi.
"GTFP faaliyetlerinin üçte biri tarım ve gıda sektöründe, yüzde 40'ı ise Afrika'da"
GTFP ve hedeflerinden bahseden Schloemer, yakın zamanda 20. yılını kutlayan GTFP'nin IFC'nin gelişmekte olan piyasalardaki amir bankalarla (issuing bank) yapılan işlemlerde ticaretle ilgili riskleri kapsayan fonlanmamış garantiler sağladığı, bankalar arasındaki riski azaltma programı olduğuna dikkati çekti.
Schloemer, "GTFP, uluslararası ve bölgesel bankalarla risk paylaşarak ticaret finansmanının erişilebilirliğini teşvik ediyor. Son 20 yılda, IFC 188 binden fazla firmaya 120 milyar dolarlık ticaret finansmanı sağladı. GTFP, gıda güvenliği, istihdam yaratma, iklim ve cinsiyet eşitliği gibi kilit stratejik öncelikleri desteklemektedir ve faydalanıcı firmaların çoğu IDA ülkelerinde faaliyet gösteriyor. Özellikle, GTFP faaliyetlerinin üçte biri tarım ve gıda sektöründe, yüzde 40'ı ise Afrika'dadır." ifadelerini kullandı.
Dünya Ticaret Örgütü'ne göre, Türkiye'nin ihracat ve ithalatının 2023 yılında sırasıyla küresel mal ticaretinin yüzde 1,08 ve yüzde 1,3'ü ile tarihin en yüksek seviyeye ulaştığını belirten Schloemer, şunları söyledi:
"Bu rakamlar, Türkiye'nin küresel ticaretteki aktif katılımını vurgulamakta ve ticaret finansmanı çözümlerine olan ihtiyacı gösteriyor. Türkiye, GTFP açısından dördüncü en büyük ülke konumunda. Bu da bize gelişmekte olan piyasalar arasında Türkiye'nin küresel ticaretteki önemli rolünü yansıtmaktadır. Türkiye'nin GTFP'deki amir banka ağı, 2009 yılında bir bankadan 2025 yılında 11 bankaya çıkmış olup, bu rakam IFC’nin dünyadaki GTFP ağı genelinde tek bir ülkede en fazla banka sayısını temsil ediyor. Bu genişleme, Türkiye'nin ticaret finansmanına artan katılımını ve bağımlılığını yansıtıyor. Türkiye, özellikle dalgalı dönemlerde GTFP’ye katılımından dolayı önemli ölçüde fayda sağladı. Ticaret finansmanının mevcudiyeti kritik öneme sahip.
IFC, bankalara sürekli destek sağlayarak belirsiz konjonktürün aksine önemli bir rol oynuyor. Bu destek, ülke notu düşüşleri, makroekonomik veya bölgesel gelişmelerden kaynaklanan dalgalanmalar ve Kovid-19 pandemisi gibi faktörler nedeniyle muhabir bankaların iştahının değiştiği zamanlarda hayati öneme sahip. IFC, ticaretle ilgili ödeme yükümlülüklerine karşı tam veya kısmi fonlanmamış garantiler sunarak Türkiye'deki ticaretin geliştirilmesine olan bağlılığını gösterdi. Bu bağlılık, ticaret finansmanı limitlerinin artmasında ve gerektiğinde vadelerin genişletilmesinde açıkça görülüyor. IFC'nin Türkiye'deki ticaret finansmanı ağının büyümesi, bu alandaki bağlılığını vurgulamakta ve aynı zamanda ticaret finansmanının erişilebilir ve sağlam kalmasını sağlıyor."
"GTFP limiti, özellikle Türkiye'deki mevcut sıkı para politikası koşullarında çok önemli"
GTFP limitinin Türk bankacılık sistemi üzerindeki etkisi ve sıkı para politikası altında kullanımına da değinen Schloemer, GTFP limitinin özellikle Türkiye'deki mevcut sıkı para politikası koşullarında, ülkedeki bankacılık sistemi için çok önemli olduğunu söyledi.
Schloemer, "Ticaret, Türk bankaları için önemli bir gelir üreten bir çapraz satış işidir. Bu bankalar, ithalatçı ve ihracatçı müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için GTFP'nin yaygın ağından istifade etmektedir. GTFP ağına dahil olmak, amir bankaların muhabir banka ağlarını genişletmelerine, ticareti desteklemek için mevcut kaynakları artırmalarına ve sermaye ekipmanlarının finansmanı için uzun vadeli finansman programlarının sayısını artırmalarına yardımcı oluyor. GTFP’nin ticaret risklerini azaltması, bankaların yükünü hafifletmek, ticaretin sürekliliğini sağlamak ve genel anlamda Türkiye ekonomisini desteklemek için çok değerlidir" değerlendirmesinde bulundu.