Advertisement
HABERLER ABONE OL

SteelData organizasyonu ile gerçekleştirilen “Yeşil Çelik Zirvesi – Green Steel Summit 2024”te, Türkiye çelik sanayiinde karbonsuzlaşmanın dünya ticaretine etkileri ele alındı.

SteelData yöneticisi Şahap Ataman “Çelik üretimini ve geleceğin sürdürülebilir üretimini yeniden tanımlamak temel kavramlarımız. Sürdürülebilirlik; sanayi için bir varolma meselesi haline geliyor. Bu alanda farkındalığı artırmak ve ilerlemeyi teşvik etmek, geleceğe dair beklentileri tartışmak amacıyla bir araya geldik” dedi.

“Çelik sektörü yeşil dönüşümün en önemli aktörü olmaya aday”

Zirvenin açılışı Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı tarafından yapıldı. Fuat Tosyalı açılış konuşmasında sürdürülebilirliğin günümüzde artık bir zorunluluk olduğunun altını çizerek, “Avrupa Yeşil Mutabakatı bir fırsat. Yeşil ekonomiye geçiş sürecini ekonomik ve endüstriyel bir fırsata çevirme imkanı. Demir-çelik sektörü de bu yeşil dönüşüm sürecinin en önemli aktörü olmaya aday. Çünkü çelik hayatımızın her noktasında bizimle” ifadelerini kullandı.

“Bugün çok büyük bir değişimin eşiğindeyiz. Yeşil çeliğe Türkiye olarak mutlaka damga vurmamız gerekiyor. Endüstriyel üretim için mutlaka yeni enerji kaynakları lazım bunun da hidrojen olduğu görülüyor” diye konuşan Fuat Tosyalı “Yeter ki çağın gerisinde kalmayalım. Avrupalı rakiplerimiz gibi kamusal desteklerle beslenen bir sektör değiliz. Kâr marjlarımız düşük, yatırım yapmak kolay değil. Ama ben inanıyorum ki, çelik sektörünün bütün oyuncularının bu değişimi yapmaya çok rahat gücü yeter. Şu anda küresel çelik üretiminde fosil yakıtlar yüzde 75'lik bir paya sahip. Yoğunluk kömürde. O yüzden temiz enerji yatırımları sektörümüz için en kritik konu” diye konuştu.

“Türkiye ve Dünya Çelik Sanayiinde Karbonsuzlaşma“ başlıklı ilk oturumda konuşan Posco ARGE Merkezi Başkan Yardımcısı Dr. Kisoo Kim “Çelik insan üretimi için kilit bir öneme sahip. Çok uzun yıllardır çelik üretiyoruz çünkü çok kullanışlı bir malzeme. Çelik sektörü şu anda karbon salınımı ile ilgili sorunlar yaşıyor ve karbon nötr deklarasyonunda bulunan Posco gibi şirketler 2050 yılına kadar karbon nötr olacaklarını duyurdular. Bunun gerçekleştirilmesi uzun bir zaman alacak. Çelik üretiminde hidrojen bazlı üretim son derece önemli olacak. Yeşil enerjinin nasıl tedarik edileceği gerçekten Türkiye için de kilit konu olacak. Düşük karbonlu çelik üretimi söz konusu olacak. Bunun nasıl üretileceği kilit konu. Hidrojen çok önemli ama bunun şu an için oldukça yüksek maliyeti var” diye konuştu.

Huawei Türkiye Digital Power Group Smart PV Ülke Müdürü Eray Hazer ise “Yeşil Enerjinin Çelik Sanayini Destekleme Potansiyeli, Yenilikçi Uygulamalar & Öneriler” başlıklı sunumunda, dünyanın yapı taşlarından biri olan çelik sektörünün 1.9 milyar ton çelik üretiminin 1 milyar tonunu Çin’in gerçekleştirdiğini hatırlattı. Eray Hazer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa 2027 yılında karbon vergisi uygulamaya başlayacağını duyurdu. Bu yüzden artık sıfır karbon salımı olan temiz kaynaklardan üretim yapmak gerekiyor. Türkiye genel ihracatını AB’ye yaptığı için AB’nin getirdiği şartları bizim de uygulamamız gerekiyor. Güneş ve rüzgar enerjisinin pek çok üreticimizin ihtiyacını karşılamayacağı aşikar. Onun için bunun üzerine belki de ülke olarak eğilmemiz gerekiyor. Çünkü 2027’ye fazla zaman kalmadı.”