Advertisement
 
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, genellikle zor not vermesiyle ve uyguladığı sert kurallarla bilinir. Bu sadece Türkiye için değil, birçok ülke için geçerli. 
Kurum Perşembe günü, hem küresel hem de Doğu Avrupa bölgesine yönelik borçlanma raporunu açıkladı. 
Raporda, hem gelişmiş ülkelere hem de Türkiye'ye ilişkin önemli detaylar var. 
Küresel raporda deniliyor ki, "2015 yılında tüm gelişen piyasalar arasında mutlak borçlanma rakamı en fazla düşecek ülke Türkiye." 
Kurum, Türkiye'nin 2015 yılı borçlanmasının geçtiğimiz yıla göre yüzde 39 düşeceğini ve 27 milyar dolar azalacağını öngörüyor. 
Öncelikle TL'nin zayıflığı

S&P, bunun önemli bir kısmının zayıflayan kurdan kaynaklanacağını ifade ediyor ve TL'nin dolar karşısında 2014'e göre yüzde 10 daha değer kaybedeceğini savunuyor. (Zaten şu anda hemen hemen bu noktadayız.) TL değer kaybettiği için TL borçlanma tutarı dolar cinsine dönüşürken rakam düşmüş oluyor. Ama "Türkiye'nin borcu da işte bundan düşüyor" demek doğru değil. Çünkü örneğin para birimi bizden daha kötü performans gösteren Brezilya'da tahvil ihraçlarının 2015 yılında yüzde 38 artması bekleniyor. 
Bütçe Avantajı

S&P'nin Doğu Avrupa raporuna baktığımızda, zaten bölgede en yüksek tahvil ihracı yapan iki ülkeden biri Türkiye, diğeri Polonya. S&P, Doğu Avrupa bölgesinde yapılacak ihraçların yüzde 12.3 gerilemeyle 119 milyar euroya inmesini bekliyor. Toplam azalması beklenen tutar 17 milyar euro. Ve S&P, bu gerilemenin yüzde 74'lük kısmının Türkiye'den kaynaklanacağını savunuyor. 
Türk Hazinesi'nin daha düşük borçlanma yapmasının ana unsurunu ise sağlam bütçe temellerine bağlıyor. Merkezi hükümet borç stokunun milli gelire oranının yüzde 1.3'ün de altına indiğini söyleyen kurum, bunun da bütçe açısından önemli olduğunu vurguluyor. 
Borç vadesi 5 yıla çıktı

Türkiye Hazinesi'nin 5 yıl önce borçlanma vadesi 2 yıldı. Bugün bu süre 5 yıla kadar çıktı. 2007 yılında çevrilen borcun milli gelire oranı yüzde 16'lardayken bugün bu oran yüzde 4'lere kadar geriledi. S&P bu anlamda Türk kamu sektörünün borçlanma yapısını oldukça kuvvetli görüyor. 
Ancak kurum, riski kamu üzerinde görmüyor. Ağırlıkları daha çok özel sektörün borçluluğu. 
Öğleden sonra Akıllı Para'da bu soruyu S&P Analisti Elliot Hentov'a da yönelttim. "ECB'nin genişlemesi, düşen borçlanma ihtiyacı, petrol nedeniyle gerileyen cari açık dikkate alınırsa negatif görünümün durağana dönüşü söz konusu olabilir mi?"
Verdiği yanıt ilginçti: 
"Bu saydıklarınız Türkiye konusunda bizim de pozitif tarafta gördüğümüz trendler. Ancak ülke borcunda durumun iyi olması, özel sektörde de iyi olduğu anlamına gelmiyor. Özel sektör dış borcu çok yüksek ve borçlanma maliyetleri fazla. Görünümümüz negatif ve bu riskleri yansıtıyor." 

sp.jpg