Advertisement

Son on yılda finans dünyasında FinTech girişimlerin varlığının artması, geleneksel oyuncuların da süreçlerini sorgulamasına ve geliştirmesine yol açtı. Bu dönüşüm ile gelişen rekabet ortamı, müşterilere sunulan hizmetlerin daha ekonomik hale gelmesini ve kalitenin artmasını sağlıyor. Yapılan düzenlemelerin oyun alanını genişletmesi ve yatırımcıların gösterdiği yoğun ilginin de yardımıyla FinTech’lerin hızla büyümesi ve yaşanan bazı skandallar, düzenleyici kurumların bu oyuncuları artan soru işaretleri ile birlikte daha yakından takip etmesine yol açıyor. Bu yazıda dünya genelinde düzenleyicilerden gelen bu yakın ilgiyi örneklemek ve anlamlandırmaya çalışacağım.

Çin

Mobil ödeme devriminin mimarlarından olan Alipay’i bünyesinde bulunduran Ant, düzenleyicilerin “ağına takılan” oyuncuların başında geliyor. Sermaye gücü ve hizmet çeşitliliği ile bir girişimden ziyade teknoloji devi olarak tanımlamamız gereken Ant, Alibaba’nın finans kolu olarak tanınmıştı. 2020’nin sonunda rekor büyüklükte bir halka arz işlemine hazırlanan Ant, düzenleyicilerin son anda bu işleme engel olmasıyla adeta duvara çarpmış gibi oldu. Çin’in bu kararı almasındaki temel gerekçe Ant’in taşıdığı finansal risklerdi. Düzenleyiciler; kredi, varlık yönetimi ve ödemeleri de kapsayan geniş bir yelpazede hizmetler sunan Ant’in kısıtlı gözetime tabi tutulduğu bir dönemde hızlı büyüdüğünü ve sermaye gereksinimiyle ilgili soru işaretleri nedeniyle finansal riskler taşıdığını düşünüyor. Finansal inovasyonu iki ucu keskin bıçağa benzeten Çinli otoriteler, üzerinde çalıştığı düzenlemelerle bu tür finansal riskleri azaltmayı ve tekelleşmenin önüne geçmeyi hedefliyor.

Amerika Birleşik Devletleri

Chime: Düzenleyicilerin radarına giren diğer oyuncular arasında yeni nesil bankalar da bulunuyor. Avrupa, Avustralya ve Latin Amerika’nın gerisinde kalmasına rağmen son dönemde vites yükselten Amerika’nın başarılı yeni nesil bankalarından Chime’a düzenleyiciler, kısa süre önce bir ültimatom verdi. Pazarlama çalışmalarında, web sitesinde ve mobil uygulamasında kendisi ve hizmetleri için “banka”, “bankacılık” kelimelerini kullanan Chime’ın henüz kendisine ait bir bankacılık lisansı bulunmuyor. Bancorp Bank ve Stride Bank ile iş birliği yapan Chime, bu sayede müşterilerine debit kart ve FDIC güvenceli mevduat ürünleri sunuyor. Chime’ın bu durumu müşterileriyle açık biçimde paylaşmadığını düşünen düzenleyiciler, 14,5 milyar dolar değerlemeye sahip olan Chime’dan kendisini “banka” olarak tanımlamamasını istemiş, Chime ise gerekli değişiklikleri yapacağını açıklamıştı. Yanlış anlaşılmaya yol açacak bu tarz durumlara karşı düzenleyicilerin hassas tutumu bununla sınırlı değil. 2018 yılının sonunda yaptığı duyuruda sunduğu birikim hesaplarının hangi kurumun güvencesinde olacağıyla ilgili yanıltıcı bilgi veren Robinhood için bu durum önemli bir krize dönüşmüştü.

İngiltere

Chime’ın başına gelen durumun benzeri geçtiğimiz ay İngiltere’de vuku buldu. Düzenleyici kurum FCA, yeni nesil bankalara yazdığı mektupta bu oyunculardan kendilerini bankalarla kıyaslamamasını ve müşterilerini doğru bilgilendirmesini istedi. Elektronik para kuruluşları ile lisanslı bankaların sunduğu hesapların güvence koşulları farklı olduğu için FCA, müşterilerin yeterince bilgilendirilmemesinin olumsuz durumlara yol açmasından endişe duyuyor. Bunu önlemek için FinTech’lerden müşterilerine hesaplarının nasıl korunduğuna, özellikle de e-para hesaplarında Financial Services Compensation Scheme (FSCS) güvencesinin bulunmadığına dair bilgilendirme yapması istendi.

Avrupa Birliği

Düzenleyicilerin FinTech’ler üzerindeki gözlem ve denetimleri arttırdığı bu dönemde bankalara yönelik beklentilerin de arttığını söyleyebiliriz. 2008 yılında yaşanan küresel finans krizi sonrasında bankaların yanı sıra banka dışı kurumların da finans sektörüne girmesine kapı aralayan düzenleyiciler, bankaların bu duruma karşı aksiyonlarını da yakından izliyor.

Dünya genelinde FinTech’lerle iş birliği konusunda bankaları düzenlemeler ve denetimlerle zorlayan düzenleyiciler bankaların eski alışkanlıklarını sürdürmelerine izin vermeyecek gibi görünüyor.

Avrupa Merkez Bankası, Anlık Ödemeler (faster payments) için finansal tüketicilerden alınan ücretlerden rahatsızlığını dile getirdi. Kartlı ödemelerin güçlü yerini alacak önemli bir ödeme inovasyonu olarak görülen Anlık Ödemelerin yaygınlaşması için ödeme hizmeti sağlayıcıların anlık ödemeleri cazip ve şeffaf koşullarda sunması gerektiğini belirtti. Anlık ödemelerin hizmet sağlayıcılara maliyeti işlem başına 0,002 euro... Buna karşın bankalar müşterilerden 1 euroyu bulan ücretler alıyor. Anlık ödemelerin "yeni normal" olması için bu durumun değişmesi gerektiğini belirten AMB, anlık ödemelerin tüm dijital kanallarda sunulmasının ve yaygınlaşmasının beklendiğini net bir dilde ifade etmiş oldu.

Sonuç:

Son on yılda tüm ülkelerde finans sektöründe yaşanan önemli değişimler nedeniyle düzenleyiciler yoğun ve yorgun günler geçirirken FinTech dünyasında bazı oyuncuların yaşadığı olumsuzluklar bu oyuncuları, kuralları sıkılaştırmaya itiyor. Bir yandan geleneksel oyuncular olan Bankaların yanı sıra FinTech’lerin denetim ve gözetimi için titizlenen düzenleyiciler, eş anlı olarak adil rekabetin sağlanması ve finansal tüketicinin güvencesi için yeni düzenleme hazırlıkları yapıyor.