Advertisement

Yaklaşık 10 yıldır sözlüklerimize giren FinTech kavramı, İngilizce’de “finance” ve “technology” kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkarken, Türkçe karşılığı ise finansal teknolojiler tamlamasına ile oluşuyor. FinTech kavramı ilk kez gündemleri işgal etmeye başladığında hepimizin kendimize göre tanımlar yapmaya çalışmıştık ancak bu yeni kavram zaman içinde kendini anlattı, tanıttı ve kapsama alanını genişletti.

FinTech, finans ve teknoloji ekosistemlerinin yakınlaşması ve iş birlikleri kurmasından oluşuyor. Finans sektöründeki teknolojik gelişmelerin ışığında, finansal hizmetlerin geniş kitlelere ulaşması vurgusuyla ortaya çıkan fintech kavramı artık sınırlarını çok daha genişletmiş bir konuma ulaştı. Tüm sektörlerde ödeme, yatırım, kredi ve benzeri servisler içeren finansal kolaylıklar FinTech kavramına dahil oldu. FinTech, geleneksel sektör sınırlarının ve iş modellerinin dışına çıkarak başlı başına yeni bir sektör halini aldı.

Türkiye’de ve dünyada FinTech alanında faaliyet gösteren girişimlerin büyük bir kısmı, finans dünyasını yeniden şekillendiriyor. Paranın dijitalleşmesi ve yatırım araçlarının dijital dünyaya taşınması radikal değişiklikler olarak görünse de FinTech’lerin kullanıcı deneyimini iyileştirmesi ve günlük yaşamı kolaylaştırması büyük önem taşıyor.

FinTech ile kullanıcılar, daha kişiselleştirilmiş bir bankacılık deneyimi yaşıyor. FinTech’ler, yapay zekâ ve veri işleme teknolojilerinin yardımıyla müşterilerin bankacılık faaliyetlerini daha kapsamlı bir şekilde analiz ediyor ve kişiye özel çözümler sunuyor.

Büyük, orta ve küçük ölçekli ticari işletmelerin finansal süreçlerine ve ihtiyaçlarına odaklanarak, büyüteç tutan FinTech girişimleri finansal hayatın daha hızlı, kolay ve basit akması için yaratıcı çözümler geliştiriyor. Özetle bireylerin ve kurumların finansal ihtiyaçlarına odaklı çözümler üreten FinTech girişimleri geleneksel oyunculardan çok daha hızlı, ekonomik ve basit çözümler üreterek kapsama alanını günden güne genişletiyor.

Bu gelişime sadece seyirci kalmak artık hem ilgili sektörler ki ilgisiz bir sektörden bahsetmek zaten mümkün değil, hem de tüketiciler açısından mümkün değil. Tüketicilerin aktif bir gayreti olmasa dahi zaten en az bir FinTech uygulaması bir şekilde hayatlarına mutlaka giriyor ve girecek. Diğer yandan tüm sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin FinTech kavramını gündemlerine alması ve gelecek yol haritaları içinde konumlandırması gerekli. Bu sadece FinTech ürünlerini kullanmakla üstesinden gelinebilecek bir ihtiyaç değil. Geleneksel iş modelleri içinde FinTech yakınsaması ve bütünleşmesi olmaksızın işletmelerin karşılaşacakları ezici rekabete karşı hayatta kalması çok daha zorlaşacak.