Advertisement

Ülkemiz bankacılık sisteminde toplam 57 banka faaliyet gösteriyor. Bunlardan 35’i mevduat bankası, 16’sı yatırım bankası ve 6 tanesi ise katılım bankası kategorisinde yer alıyor. Bu bankalara, kuruluş izni alan ve faaliyet izni için çalışmaları süren yeni dijital bankaları ve yatırım bankalarını da eklediğimizde 2023 yılı içinde sektörde yaklaşık 70 bankanın faaliyet göstermesi bekleniyor.

Dijitalleşmenin yarattığı dönüşümle birlikte çalışan ve şube sayısında küçülen bankacılık sektörü, yeni lisans başvuruları ve hisse devirleri ile aktif oyuncu sayısının, dolayısıyla rekabetin arttığı yeni bir döneme giriyor.

Öte yandan bankaların hem rekabet içinde olduğu hem de işbiliğine yöneldikleri fintek alanında da benzer bir tablo söz konusu. Merkez Bankası (TCMB) tarafından geçtiğimiz ay verilen yeni lisanslar ile aktif lisanslı ödeme kuruluş sayısı 30, elektronik para kuruluşu sayısı 42’ye yükseldi. Böylece toplamda 72 lisanslı kuruluş (fintek) bankaların yanı sıra ödeme ve elektronik para alanında faaliyette olacak. Bu alanda da çok sayıda yeni lisans başvurusunun inceleme aşamasında olduğunu ve yakın dönemde yeni lisansların verilmesinin beklendiğinin de altını çizelim.

Beklentiler, değişime zorluyor

Son 10 yılda değişen finansal tüketici beklentileri, yeni iş modelleri için fırsatlar yaratırken, geleneksel iş modellerinin kendini yenilemesini ve değişim hızlarını arttırmasını mecbur kılıyor. Eski ya da yeni, büyük ya da küçük, özel ya da kamu tüm aktörler bu değişim süreci içinde yeni tüketici beklentilerini anlamak ve bir sonraki döneme hazırlanmak için kafa yoruyor.

İşte böylesine hareketli bir dönemde bankaların fintekler kadar çevik ve yenilikçi olma arzuları çok net görünüyor. Öyle ki ülkemizdeki önde gelen bankaların lisanslı fintek yatırımlarına başlamasının ardından diğer bankaların da kendi lisanslı fintek şirketlerini kurma çalışmalarını başlattığını biliyoruz.

Diğer cephede geçtiğimiz günlerde lisanslı ödeme ve elektronik para kuruluşlarının banka kurmak ya da satın almak yolunda ilk adımlarını gördük. Bu ilginin devamının geleceğini de duyuyoruz.

Özetle; finans sektörünün kökten bir değişim yaşadığı bu dönemde her kategoride oyuncuların birbirlerinin oyun alanına girme çabaları sektörel verimliği arttıracak, tüketici lehine sağlıklı bir rekabeti mümkün kılacaktır. Bununla beraber finans sektöründe mevcut pazar paylarını korumak ve büyütmek artık eskisi kadar kolay olmayacaktır.