Perşembe sabahı TFF nin İstanbul da düzenlediği Kulüp Lisans Sistemi Semineri nekatıldım. TFF Başkan Vekili Sayın Lütfi ARIBOĞAN ın açılış konuşmasıyla başlayanSeminere Türkiye deki Profesyonel Futbol Külüplerinin hemen hemen hepsi temsilcigöndermişlerdi. Sn. ARIBOĞAN la toplantıdan önce yaptığımız kısa görüşmede önemli bir cümle sarf edildi: Türk Futbolu nun uluslararası kabul görmüş standartlara oturtulabilmesi için önümüzde 3 yıllık bir geçiş süreci var . ARIBOĞAN ın TFF nin çabasının tam şeffaflığa kadar devam edeceğinin de altını sürekli olarak çizmesi dikkatimi çekti. Ardından da İsviçre den bize mutlu bir haber getirmek üzere yola çıktı. 20 yaş altı Dünya Kupası nın ev sahipliğini bir terslik olmazsa 2013 teTürkiye yapacak. Bunun nasıl büyük bir nimet olduğunun takdirini size bırakıyorum.Toplantıya geri dönersek, İngiliz, İskoç ve Avusturya Futbol Federasyonları nıntemsilcileri yaptıkları sunumlarla, mali kriteler ve lisanslama ile ilgili neleryaptıklarını anlattılar. Şeffaflık adına planladıklarını anlatırken, bazı kulüptemsilcilerinin hafifçe tebessüm ettiklerini gördüm. Bu tebessüm alaycı değilgerçekçilikle alakalı bir tebessümdü. Bir Futbol Kulübünün Yöneticisi kahve arasında futbolcunun ödemesi gereken vergileri ödemekten bıktık, şu stopajı kaldırsınlarartık diyince, ben de orada bulunanlara kulüplere sağlanan vergi avantajıihracatçıya sağlansaydı bugüne kadar ihracatımız 250 Milyar Dolar olurdu dedim.İtiraz eden pek olmadı. Ancak madem öyle futbolculara vergilerini ödetin o zaman dediğimde, büyük bir itiraz geldi. Genelde herkes doğru olan işin, futbolcularınvergileri kendilerinin ödemelerini sağlamak olduğunu bilse de, bu konuda büyükkulüplerin bile herhangi bir adım atmaması sebebiyle hep yanlış iş yapılıyor. Bir dekulüp yöneticilerinin şirket yöneticileri gibi sorumluluk taşımamaları da, bolkeseden vaad vermelerine yol açıyor. Futbolcular da Kulüpleri parmağında oynatıyor.TFF nin çok önemsediği UEFA kriterleriyle ilgili çabalarından pek yakında dahadetaylı şekilde bahsedeceğiz. TFF Başkan Vekili Sn. Lütfi ARIBOĞAN ve diğeryöneticilerle önümüzdeki günlerde sizler için detaylı röportajlar yapacağız.Toplantıda hazır bulunan TFF Pazarlama Müdürü Sn. Burak GÜRKAN ile yaptığımız sohbet en az UEFA Kriterleri kadar ilgi çekiciydi. Güney Afrika da gerçekleştirilen ve son derece fakir bir futbola sahne olan Dünya Kupası ile ilgili son derece önemlidetaylara hakim olan Sn. GÜRKAN, oynanan futbola rağmen organizasyonun bir başka tarafına dikkat çekti.Burak GÜRKAN herşeyden önce Dünya Kupası Güney Afrika Ekonomisine fevkalade önemli katkılarda bulundu diyerek söze başladı. Kısa ve uzun dönem istihdamolanaklarından, Sponsorların Faaliyetlerine, Ticari Faaliyetlerden SosyalFaaliyetlere kadar Krizden çıkmaya çalışan Dünya Ekonomisine azımsanmayacak birkatıda bulunduğu bazı örnekler vererek kanıtladı. Eleme gruplarında oynanan 800 eyakın maçtan elde edilen Milyonlarca Doların, hayır işlerine harcandığındanbaşlayalım. Paralel olarak gelir Seviyesi düşük ailelerin çocuklarına sağlanan120.000 biletin yanı sıra, Sıtma ile mücadele için toplanan fonlardan,  GüneşEnerjisi ile çalışan derslikler ve spor sahalarının ortaya çıkarılması için GüneyAfrika da 5 toplamda tüm Afrika da 20 adet kampanyanın düzenlenmesine kadar ciddi çalışmaların yapıldığını da belirtelim. Coca-Cola nın yardımlarıyla Afrika da 2Milyondan fazla kişinin temiz suya ulaşmasını sağlamak, Adidas ve Castrol gibimarkalarla sosyal sorumluluk projeleri geliştirmek Dünya Kupası nın gözle görülmeyen ama önemli aktiviteleri arasında yer almış.FIFA her ne kadar Güney Afrika ya kupa için giden yabancı sayısını 350.000 olarakbelirlese de, Güney Afrikalı yöneticiler bu rakamın 450.000 kişi olduğunu söylüyor. Komşu ülkeler haricinde en çok  İngiliz, Amerikalı, Alman, Avusturalyalı, Meksikalı,Brezilyalı, Fransız, Hollandalı ve Arjantinliler Güney Afrika ya gelmişler. Rivayetegöre tüm restoranlar Latin Amerikalılar tarafından işgal edilmiş.  Güney Afrika,Dünya Kupasından tam 4 Milyar Dolar Turizm geliri elde etmiş. (2006 Dünya Kupasında Almanya sadece 2.7 Milyon Euro turizm geliri elde edebilmişti.) Bundan başka VISA kartlarıyla alışveriş miktarı 200 Milyon Dolara çıkmış. VISAharcamalarının % 51 ini İngiliz, Amerikalı, Avusturalyalı, Fransız ve Brezilyalıziyaretçiler gerçekleştirmiş. Kanada nın turnuvada takımı olmasa da harcamalistesinde Kanadılalar ilk 10 da yer almış. Hepimizin turnuva boyunca sinirini bozanVUVUZELAlardan günde 20.000 adet satın alınmış. Daha önce bu rakam ayda 20.000 imiş. Şimdi sıkı durun: Patentli VUVUZELAların % 70 i İngiltere, Brezilya ve Portekiz de satılmış. Canlı yayınlarda ise tam bir patlama olmuş. Meksika en fazla canlı yayın izleyicisiyle rekor kırmış. Stadları 3 milyona yakın kişi doldurmuş. Taraftar Festivallerinin en sık rastlananları Hollandalılar olmuş. Dünya üzerindeki 16.4Milyon internet sitesi Dünya Kupasından bahsetmiş, sadece Güney Afrika da 1 Milyon Blog oluşturulmuş. Neredeyse 9 saniyede bir tweet yapımış. bunlar çok ciddirakamlar.  Sn. Burak GÜRKAN ın kısa zamanda verdiği bu bilgilere bakarak, futbol denilen Business in ne muazzam boyutta olduğunu bir kere daha teyit ettik. TFF Futbolpiyasası nı çok yakından takip ediyor ve kim ne derse desin başkalarına şiringözükmek için doğru yoldan sapmıyor. Geçenlerde TFF Başkanı Sn. ÖZGENER in bir sözü bazılarını rahatsız etmişti. Futbolda demokrasi yoktur, kurallar vardır sözübirkaç kişi tarafından başka bir yere çekilmeye çalışıldı. Biz o sözden şunuanladık: Herkes Herşeyi söyler ama doğru olanı ne konuşarak, ne bağırarak, ne de elkaldırarak değiştirmezsiniz. Futbolun kuralları bellidir ve hiçkimsenin çıkarınagöre eğilip bükülemez . Bana göre böyle bir yaklaşımın altına imza atmakistemeyenler, ya kendilerini değiştirecekler yada tarihe karışacaklar.Not: Biz bu satırları yazarken Sn. GÜRKAN mutlu haberi verdi. 2013 U-20 Dünya Kupası Tükiye de yapılacak! Tüm Futbol Camiasının gözü aydın.