Advertisement

22 Eylül Çarşamba günü İstanbul’da Teknofest kapsamında düzenlenen Take Off Uluslararası Girişimcilik Zirvesinin son günü olan konferans gününe moderatör olarak katıldım. Sizlere bu zirvedeki gözlemlerimi ve Getir kurucu ortağı Tuncay Tütek ile yaptığım söyleşinin satırbaşlarını anlatmak istiyorum.

Girişimcilik Zirvesi’nde bu yıl yerli-yabancı birçok girişim, Eğitim Teknolojileri, Sağlık Teknolojileri, Oyun, Veri, Otonom Teknolojiler, Yapay Zekâ, Blokzincir, Finansal Teknolojiler ve Mobilite olmak üzere 9 farklı kategoride sunum yapma fırsatı yakaladı.

Konferans gününde hem sunumlar hem söyleşiler hem de Startup'ların final sunumları vardı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank'ın da katıldığı zirvede Sanayi Bakan Yardımcımız Mehmet Fatih Kacır Türkiye’deki teknoloji girişimciliğinden bahsetti, Selçuk Bayraktar yeni jenerasyon teknolojilerden, Gürcan Karakaşmobilite'den bahsetti. Panellerden biri kurumlar ve girişimciler arasındaki işbirliğine değinirken Google'ın oyun ve uygulama akademisini açması heyecan yarattı.

Hande Enes, Barış Karakullukçu ve Tansu Yeğen gibi girişimcilik ekosistemine destek veren isimlerin konuşmaları dikkat çekiciydi.

Konferans ile beraber düzenlenen girişim yarışmasında ise Türkiye’den ve yurtdışından 100 başarılı girişim katıldı. 3 gün boyunca uluslararası mentor ve kurumlarla görüşme yaparak network ve iş geliştirme fırsatı yakaladılar. Colobra, ClassNotes ve Servissoft derece giren girişimler oldu.

2020 Mayıs ayında bir yazı yazarak Türk girişimcilere Körfez Bölgesinde ne tarz fırsatlar olduğunu, Dubai’deki ekosistemi anlatmış ve girişimcileri Dubai’ye davet etmiştim.

Geçen süre zarfında Türkiye’nin ne kadar yol aldığını görmüş oldum. İstanbul’da geldiğim zirvede konuşulanlar ve yapılanlar, Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminde uluslararası anlamda iyi bir noktada olduğunu gösterdi.

Tabii ki girişimcilik uzun süreçli bir maraton ve önceden de bazı adımlar atılıyordu. Ancak Peak games ile başlayan Getir ve Trendyol gibi örneklerle devam eden başarı hikâyeleri hem spotları Türkiye’ye çeviriyor hem de arka planda yapılanların değerinin anlaşılmasına yol açıyor. Aynı zamanda bu konuya az veya çok ilgi duyanları teşvik ediyor.

Tıpkı Olimpiyatlardaki başarı gibi. Belki Mete Gazoz'u hiçbirimiz bilmiyorduk. Ama gelen başarı ile hem sporculara sponsorluklar artıyor hem de okçuluğa başlayan genç sayısı artıyor. Girişimcilikte de böyle, girişimciler uluslararası alanda başarılı oldukça bu hem yatırımcıların hem de girişimci olmak isteyenlerin iştahını açıyor.

Son zamanlarda Türk girişimcilik sektöründe en çok konuşulan şirketlerden biri olan Getir‘in kurucu ortağı Tuncay Tütek ile yaptığım söyleşiden aklımda kalanları paylaşmak istedim.

Öncelikle Getir'i nasıl tanımladıklarını sordum. Dünyada bir ilki yaptıklarını, sadece 10 dakikada süpermarket ürünlerini kapınıza getiren şirket olduklarını söyledi. Peki teknoloji firması mısınız diye sorunca, %70 teknoloji, %20 perakende %10 ise lojistik firmasıyız dedi. Milyonlarca siparişi aynı anda işlemek için teknoloji yarattıklarını anlattı. Zaman içerisinde bir kodlama şirketinden data şirketine dönüştük, şirket kendini bu datayı kullanan makine öğrenimi ile yönetmeye başlıyor dedi.

Getir fikrinin, 2014 Ekim ayında Bitaksi`den çıktığını,Dünyada yapılmamış olmasının kendilerini cezbettiğini anlattı. “Global liderlik almak istedik. Türkiye dahil 6 ülkede varız. İspanya’dan sonra İtalya ve Portekiz gelecek. Amerika`ya girmeyi de hedefliyoruz. Türkiye’den bu iş çıkamaz fikri hakimdi biz onu kırdık. Hiçbir zaman olmaz demedik. İlk siparişi almak kırılma noktalarından biriydi ilksiparişimizi eşim verdi. Ülkemize inandık ve bunun karşılığını aldık. Her günümüz zor, şu anda yetenek bulma zorluğu var örneğin, eskiden ise para bulma zorluğu vardı. Sanıldığının aksine Getir pandemide büyümedi. Asıl akıllı telefonlar ve operatörlerin hızı, dijital dönüşüm bizi olumlu etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.

Pandemide kolonya yetiştiremedik.

Getir Çarşı mayıs ayında açıldı. Türkiye`de 20 bin, yurtdışında 3 bin çalışanımız var. İK demiyoruz insan departmanı diyoruz, çizgimizi hiç bozmadık. Bu sene 1 milyar dolara yakın yatırım aldık ve hepsini büyüme için harcayacağız. Yıllarca biz kovaladık şimdi fonlar bizi kovalıyor. Fonlardan para almanın en önemli sırlarından biri verdiğimiz sözleri tutmak ve işimizi çok iyi bildiğimizi göstermek oldu.”

Buradan çıkarılacak dersler:

- Kopyalamak bir metot ama yaratıcı olup ilk yapan siz olursanız başarınız daha büyük olur.
- Birbirini tamamlayan bir ekip kurun.
- Yetenek bulmak kolay değil, bunun için yaşam standartları ve imkanlar olarak daha çekici bir ortama ihtiyaç var.
- İşini iyi bilmek ve güvenilir olmak birçok kapıyı açan anahtarlar.


Görüldüğü gibi Türkiye'den teknoloji firması çıkar. Yakın zamanda düzelme patikasına giren Türkiye -Birleşik Arap Emirlikleri ilişkileri bu alanda yeni yatırımları da tetikleyebilir. Şimdiden, 2021 yaz aylarında, BAE`nin önemli fonları Mubadala Getir’e ADQ Trendyol`a yatırım yaptılar.

Take Off kitapçığında Türkiye Teknoloji Takımı ve StartupCentrum ortak raporuna göre 2021 Ağustos ayına 3 Milyar 164 Milyon Dolar Türkiye girişimcilik ekosistemine yatırım yapıldı.

2021 yılı Türkiye ekosistemi için rekorların yılı oluyor.

Türkiye`de startup ekosisteminin tüm paydaşlarının çok dinamik olduğu bir ortam oluşmuş durumda. Seneye Getir gibi başarı hikâyelerinin artacağı bir zirve olacağını şimdiden görebiliyorum.

Teknofest ve Take Off’u düzenleyen Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ekibine, paydaşlarına teşekkür edelim ve pozitif bir mesajla bitirelim.

Bu konferansın adında olduğu gibi Türkiye girişimcilikalanında “Take Off”a yani uçuşa hazır.