Advertisement

İran'a yönelik ambargoların kaldırılması başta enerji olmak üzere pek çok sektör açısından dengelerin değişmesi anlamına geliyor.

Her ne kadar tarım sektörünün önemli bir bölümü ambargo dışında kalsa da İran'ın dünya ile yeniden entegrasyonu bu alanda da bazı değişimlerin habercisi niteliğinde.

Peki dengelerdeki bu değişim Türkiye'nin tarım sektörüne nasıl yansır? İşlenmemiş ve işlenmiş gıda ürünleri açısından ithalat ve ihracat tarafında nasıl bir etki yaratır?

İsterseniz bu sorulara yanıt aramadan önce İran'ın tarım sektörüne yönelik fotoğrafına birlikte göz atalım..

İran, tarımda çok ciddi üretim ve ihracat pazarı potansiyeline sahip bir ülke. Yıllarca ambargo altında kaldığı dönemde dahi belirli ürünlerde tüm zor şartlara rağmen kendi içerisinde bir üretim standardı ve pazarı oluşturmayı ve bunu korumayı başarmış.

18,6 MİLYAR DOLARLIK TARIMSAL DIŞ TİCARET

Gıda ihtiyacının yüzde 80’ini kendisi üreten ülke, uzun yıllar uygulanan ambargo sonucu aslında gıda güvenliğini sağlamak adına kendine yetebilir bir üretim politikası oluşturmuş.

İran, tarımsal üretimde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor (Dünyada tarım üretimi çeşitliliği-çiftlik ve bahçe üretimi dâhil-açısından 23.6 milyon hektar ekilebilir alanları ile dördüncü sırada yer alıyor)

Peki dış ticaret tarafında tablo nasıl?

Bugün İran'ın açıkladığı resmi verilere göre tarımsal dış ticareti 18,6 milyar dolar seviyesinde. 12 milyar dolara yakın bir ithalat ve 6-7 milyar dolar seviyesinde bir ihracat söz konusu.

İran'ın tarımsal ihracat tarafında en büyük pazarının başında Irak geliyor. Diğer ihracat yaptığı ülkeler arasında Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Afganistan, Pakistan ve Türkmenistan var.

1,5 MİLYAR DOLARLIK FISTIK İHRAÇ ETTİ

İran en çok hangi gıda ürünlerini ihraç ediyor derseniz karşımıza şam fıstığı, karpuz, elma, domates, patates, nar, kivi, kuru üzüm, safran ve hurma gibi işlenmemiş meyve ve sebzeler çıkıyor.

Geçtiğimiz yıl 45 ülkeye 1,5 milyar dolar değerinde 170 bin tondan fazla şam fıstığı ihraç eden İran, dünyanın en büyük şam fıstığı ihracatçısı konumunda.

İran'ın üretimde ciddi söz sahibi olduğu bir başka ürün ise safran ancak uzun yıllar süren yaptırımlar ülkenin safran ihracatına da ağır bir darbe vurdu. Özellikle Avrupa pazarında kayba uğrayan İran, ihracatının yüzde 55'den fazlasını gerçekleştirdiği İspanya ve İtalya gibi iki önemli safran müşterisini kaybetti.

SAFRAN GELİRİ 300 MİLYON DOLAR

Birçok üründe olduğu gibi safran ihracatında da kısıtlamalara uğrayan İran, ambargo döneminde pazar arayışını Orta Asya ve Güneydoğu Asya ülkelerine çevirdi. Tüm olumsuz şartlara rağmen İran'ın geçen yıl 170 ton safran ihracatından elde ettiği gelir 300 milyon doları buldu. Şimdi rüzgar yeniden tersine dönüyor, İran kaybettiği pazarları yeniden kazanmak isteyecektir.

İran ayrıca Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nin en büyük süt üreticisi konumunda bulunuyor. Süt ve süt ürünleri pazarında başta Rusya olmak üzere pekçok ülke, İran açısından potansiyel müşteri niteliği taşıyor.

Peki ithalat tarafında tablo nasıl?

İran'ın ithalat gerçekleştirdiği ülkelerin başında Birleşik Arap Emirlikleri geliyor. Hindistan, Pakistan, İsviçre, Litvanya, Hollanda, Türkiye, Avustralya, İngiltere ve Rusya da İran'a tarımsal ürün ihracatı yapan diğer ülkeler arasında bulunuyor.

İran'ın ithal ettiği ana tarımsal ürünlerin başında buğday, pirinç, yemlik mısır, soya yağı, kanola ve ayçiçeği tohumu, şeker, pamuk, çay ve muz var.

TÜRK TARIMI NASIL ETKİLENİR?

Bu özet bilgilerden sonra dönelim asıl soruya...

İran'a ambargoların kaldırılması Türkiye tarımı açısından ne anlama geliyor?

İran'ın yeniden dünya ile entegrasyonu ciddi bir yatırım ve üretim potansiyelini içinde barındırıyor.

Bu açıdan baktığımızda Türkiye ve İran arasındaki ticaret hacmi artacaktır.

Ekonomi Bakanlığı'nın raporuna göre İran’a tarım ve gıda ürünleri ihraç potansiyelimiz olan ürünlerin başında kuru baklagiller, kabuklu meyveler, mısır, tohum, margarin ve kakao içermeyen şeker mamülleri öne çıkıyor.

Ama bizim asıl dikkat çekmek istediğimiz nokta farklı. Türkiye'nin mevcut ihracat pazarında bundan böyle İran da ağırlığını daha fazla hissettirecektir.

Örnek mi?

Irak, Türkiye kadar İran açısından da tarımsal ihracat için kritik önemde bir ülke. Özellikle kanatlı sektörü ve diğer birçok tarımsal ürün açısından en büyük pazar niteliğinde. Ambargonun kaldırılmasıyla kendi içerisinde üretimini artıracak olan İran, verimlilik ve fiyat avantajı sağladığı anda Irak pazarında rekabeti artıracaktır.

Çünkü İran kanatlı sektöründe ciddi yatırım hazırlıkları yapıyor. Özelikle piliç ve yumurta ihracatında Irak'ın yanısıra radarında Rusya ve diğer çevre ülkeler yer alıyor.

Bir başka alan ise yaş meyve sebze üretimi.. Bugünden yarına olmasa da yaş meyve sebze tarafında Türkiye'nin ihracat pazarında önümüzdeki dönemde İran da tedarikçi olarak rol almak isteyecektir.

İRAN, AVRUPALI ŞİRKETLERİN RADARINDA

Ambargonun kaldırılması ile İran'ın tarım pazarı başta Avrupa ülkeleri olmak üzere pekçok ülkenin iştahını kabartıyor. İşlenmiş ve işlenmemiş gıda ürünleri, gıda teknolojisi ve know-how tarafında birçok ülke İran ile ikili görüşmelere çoktan başladı.

İsterseniz son 1 ayda yaşanan gelişmelere bir göz atalım..

Rusya, İran'dan yapacakları tarımsal ürün ithalatında vergileri düşüreceğini açıkladı. İran, 20 Ocak'tan itibaren Rusya'ya beyaz et ihracatına başlıyor. Ayrıca 15 Şubat'tan sonra ise süt ürünleri ihracatına başlayacak.

Azerbaycan ve İran, tarım ürünleri üretim ve işlenmesine yönelik ortak girişim kurmak üzere anlaştı. Böylece İran, Kuzey Avrupa ile Güney-Doğu Asya'yı bağlayan yılda 1,4 milyon yolcu ve 7 milyon tonu bulan kargo taşımacılığında etkin bir rota olan Kuzey-Güney demiryolu koridorunu da kullanmış olacak.

Hafta sonunda Almanya Tarım Bakanı Christian Schmidt ile biraraya gelen İran Tarım Bakanı Mahmoud Hojjati tarımsal araştırmalar, zirai eğitim ve tarımsal ticaret konularında hem kamu hem de özel sektör işbirliğinde önemli görüşmeler kaydetti.

İtalya ile tarım ve gıda projelerine de imza atmaya hazırlanan İran, özellikle coğrafi menşei belirleme, katma değerli ürünler ve know-how paylaşımı açısından İtalyan şirketlerle dirsek temasına geçti. İtalya, şubat ayı içerinde İran'a kamu ve özel şirket yetkililerinden oluşan bir heyet ile çıkartma yapmaya hazırlanıyor.

İran'ın tarım sektörüne yönelik ikili ilişkilerini geliştirmek üzere görüştüğü bir diğer ülke ise Slovenya. İki ülke arasında tarımsal üretim, bitkisel ilaç, süt ve diğer gıda ürünleri ile hayvancılık tarafında işbirliği yapılması kararlaştırıldı.

TARIM PROJELERİ HAYATA GEÇİRİLİYOR

İran Tarım Bakan Yardımcısı Hassan Rokni, tarımsal alanda büyük projeleri başlatmak üzere çalışmaların başladığını belirterek, atıl durumdaki 55 bin hektarlık tarımsal alanın işlenmeye başlanacağını açıkladı. Hedef, tarımsal üretimde çeşitliliği artırarak toplamda 75 milyon ton seviyelerindeki üretimi 90 milyon ton seviyelerine taşımak.

Geçtiğimiz yıl 780 bin ton kırmızı et üreten ülke, Mart 2016'da bu rakamı 800 bin tona çıkarmayı planlıyor.

İran'ın toplam yüzölçümünün neredeyse üçte biri tarım için uygun durumda ancak toprak kalitesi ve su kaynakları noktasındaki sıkıntı özellikle sulama sistemleri ve gübre sanayi açısından yabancı yatırımcıların ilgi gösterdiği alanlardan bir başkası. Çünkü İran’da ekilebilir alanların üçte birinden az bir bölümü sulanabiliyor. Geri kalan kısımda kuru tarım yapılıyor.

Tarım sektörünün ülkenin gayrisafi yurtiçi hasıladaki payı yüzde 10,6 seviyesinde.  Tarım ve gıda ürünlerinin dış ticaretinde ithalatçı konumdaki İran, pazardaki pek çok şirketin iştahını kabartıyor.

Yıllık 30-50 milyar dolar arası yabancı yatırım hacmine ulaşmayı hedefleyen Tahran yönetimi ise diğer alanlarda olduğu gibi tarımda da üretim, kalite ve verimliliğini artırarak ihracatını artırmayı ve çeşitlendirmeyi hedefliyor.

İran'daki gelişme Türkiye'ye fırsat kapıları araladığı kadar bazı ürünler açısından ihracat pazarında riskler de yaratabilir. Terazide fırsatın riskten ağır basması ise Türkiye'nin bu alanda atacağı adımlara ve tarımda yapacağı reformlara bağlı...