Öncelikle hemen belirtelim ki çiğ süt tarafında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın aldığı karar ve attığı adım çok önemli.

Et ve Süt Kurumu'na (ESK) çiğ süt piyasasına müdahale etme talimatı verilmesiyle birlikte sektör açısından büyük bir risk kısmen de olsa şimdilik bertaraf edilmiş gibi gözüküyor.

Neredeyse 2 yıldır değişmeyen çiğ süt fiyatları son 2-3 aydır referans fiyat olan 1,15 TL'nin de altına düşünce süt üreticileri açısından kaygılar daha da artmıştı.

ESK, gelecek haftadan itibaren İç Anadolu ve Ege'deki 2 merkezden 1,15 TL referans fiyattan çiğ süt alımına başlayacak ve toplanan sütler süt tozuna dönüştürülerek iç ve dış pazara sunulacak.

Burada hedeflenen, üreticinin süt ineklerini kesime göndermesinin önüne geçmek, arz-talep dengesini düzenleyerek çiğ sütte fiyat istikrarı sağlayabilmek.

Buraya kadar her şey bildiğimiz konular.

Bizim dikkat çekmek istediğimiz, krizin baş gösterdiği dönemden bugüne geldiğimiz nokta ve bundan sonrası için üreticinin durumu...

Daha önceki yazılarımızda sık sık dile getirdiğimiz gibi üreticiler açısından tüm girdi fiyatları yükselirken ve ülkede yüzde 9 enflasyon gerçeği varken neredeyse 2 yıldır sanayici aynı fiyattan hatta daha da düşük seviyeden çiğ süt alımı yapıyor. Süt ve süt ürünlerinin ise son 2 yılda perakende fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı.

Ama bu gelişmelere rağmen 6 ayda bir toplanan ve çiğ süt referans fiyatını belirleyen Ulusal Süt Konseyi, Temmuz 2016'ya kadar fiyatları sabit tutma kararı aldı.

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK

Bu pencereden bakınca ESK hamlesiyle olumlu gibi gözüken son gelişmeler bana 'ölümü gösterip sıtmaya razı olma” deyimini hatırlatıyor.

Üreticilerin, fiyatların son 2 yıldır değişmemesinden yakındığı ve artması gerektiğini dile getirdiği bir durumdan, aynı fiyattan alımların yapılmasına memnun olduğu bir duruma gelindi.

Peki bu nasıl oldu?

Bize göre, son dönemde fiyatları daha da düşüren süt sanayicileri sektördeki boşluğu bildiği için kendileri açısından çok güzel bir manevra yaptı ve kazanımlar elde etti.

Fiyatların artması gerektiği tartışmalarının yapıldığı bir ortamda fiyatları daha da aşağı çekerek üretici için mevcut fiyatları mumla arattı ve 1,15 seviyesinin korunmasını sağladı.

Bir de üzerine devletten ton başına 3 bin TL aldığı süt tozu desteğini 4 bin 500 TL'ye kadar çıkarttırma başarısı göstererek stok yaptı.

Burada gerçekten kim kazandı dersiniz? Üretici mi, sanayici mi? Cevabı size bırakıyoruz.

Bildiğiniz üzere dünyada herkesin kabul ettiği bir süt/yem paritesi var. Üretici 1 litre süt satarak 1,5 kilogram yem satın alabilmeli ki bu iş sürdürülebilir olsun. Ancak mevcut şartlarda Türkiye'de bu oranı yakalamak zor. Şu an üretici 1 litre çiğ süt satarak 1,2 kilogram yemi zar zor satın alabiliyor.

Üreticilerle konuştuğumuz zaman da çiğ süt fiyatlarının 1,21 TL ile 1,30 TL arasında olması gerektiği konusunda rakamlar ifade ediliyor. Ama geldiğimiz noktada bu yıl için söz konusu rakamlar üretici açısından hayal gibi gözüküyor.

Yazının başında da belirttiğimiz gibi alınan son kararlar önemli ve olumlu gözükebilir ama fotoğrafın tamamına ve geleceğe dönük baktığımızda belirsizlikler ortadan kalkmış gibi gözükmüyor.

Özellikle nisan ayından sonra süt üretiminde mevsimsel bir artışı da göz önüne alırsak bu işlere müdahale alımlarından öte kalıcı çözümler getirilmesi gerektiği aşikar.

Gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz.

İrfan Donat

Bloomberg HT Editörü

idonat@bloomberght.com

Advertisement