Hibe alacak genç çiftçilere tüyolar
'Genç Çiftçi Projesi' yürürlüğe girdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı.
Hibe programına yönelik şartlar ve başvurusu sürecine yönelik haberler yapıldı, tekrar etmeyeceğiz. Detayları bakanlığın internet sitesinden öğrenebilirsiniz.
Biz, konunun risk ve fırsat taraflarına değineceğiz. Çünkü bu konuya ilgi duyan, araştıran ve başvurmayı planlayan gençler var. Yakın çevremizde dahi tarım sektörü ile daha önce ilişkisi olmayan ama bu konuya son zamanlarda merak salanların sorularına muhatap oluyoruz.
Öncelikle şunu belirtelim... Programın hedef kitlesinin başında kırsal alanda yaşayan genç nüfus var. Amaç, bu gençlerin bulunduğu alanda istihdam edilmesine katkı sağlamak. Yani yaratılacak istihdam alanı ile halen devam eden kırsaldan kente göçün önüne geçebilmek.
Ama bunun yanında hali hazırda kente göç etmiş ya da şehir hayatından kaçarak kırsala dönmeyi düşünen bir kitle de söz konusu. O yüzden kırsal alanda ikamet etmeyi taahhüt edenler de bu programdan yararlanabilecek.
Daha önce tarım sektöründe deneyim sahibi olan ve bu işi ailesinden gören ya da yapan gençlere söyleyebileceğimiz çok fazla bir şey yok. Onlar zaten duruma hakimdirler.
Bizim tüyolarımız daha çok tarım sektörü ile uzaktan yakından ilgilenmemiş ve bu işi henüz deneyimlememiş olan ancak son dönemde bu işe girmeyi düşünen ve planlayanlar için.
PEMBE HAYALLERE VE ROMANTİZME YER YOK
Bloomberg HT'de her çarşamba günü yayınlanan Tarım-Analiz programına, tarımın farklı alanlarından sektör temsilcileri, uzmanlar ve deneyimli isimler katılıyor. Onların tavsiyelerini de göz önününde bulundurarak hibe programı vesilesiyle tarım sektörüne girmek isteyen ve yeni bir hayat düşleyenlere bazı önerilerimiz olacak.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Tarım sektöründe pembe hayallere pek yer yok.
Kimseyi karamsarlığa düşürmek ya da motivasyonunu bozmak istemeyiz ama tablo ortada.
Bir tarafta üreticilerin çiğ süt krizi devam ederken ve besi hayvancılığı tarafında ithalata yönelik belirsizlik hakimken iyi hesap kitap yapmak lazım. Aracı sistemi ile üreticinin para kazanamamaktan, tüketicinin de pahalıya ürün tüketmekten şikayetçi olduğu bir yapı halen devam ediyor. Jeopolitik krizlerin de etkisiyle yaş meyve ve sebze başta olmak üzere birçok ürünün ihracat pazarında ciddi sıkıntılar var ve tarım sektöründeki üreticiler bunun faturasını ödeyen kesimlerin başında geliyor.
Bunun yanında tarımın, geleceğin en stratejik sektörleri arasında yer aldığı, fırsatlar barındırdığı ve kritik önemde olduğu gerçeği de bir kenarda duruyor.
Tüm bunların ışığında gelelim tüyolara...
Öncelikle bu işe meraklı olanlar konuya romantik yaklaşmasınlar. Tarım sektörüne daha önce hiç bulaşmamış olanların bu işi gerçekten sevip sevmediklerini anlamaları gerekiyor. Bunun yolu da yapmak istedikleri işi bir fiil yerinde deneyimlemekten geçiyor. Bir çiftlik ya da işletmede bir süre misafir olmak ve tecrübeleri dinlemek kararınızda etkili olabilir.
Tarım, dışarıdan gözükenin aksine canlı ile uğraşıldığı için zor ve meşakkatli bir sektör. Yaygın tabirle üstü açık fabrika... Her türlü riski içinde barındırıyor.
Bu işin salgın hastalığı var... Don, dolu, kuraklık gibi beklenmeyen iklim sürprizleri var... Kısacası bu işte fırsatlar ve gelecek olduğu kadar riskler de oldukça fazla. Karar verirken bunları iyi hesap etmek gerek.
PAZAR PAZAR PAZAR...
Eğer tüm bunları göze alarak tarım işine girmeye niyetleniyorsanız o zaman da 'pazar' konusuna odaklanmak gerekiyor.
İster hayvansal ister bitkisel üretim yapın, sonuç itibariyle elde edeceğiniz ürünü değer fiyata satabilmeniz bu işi sürdürebilir kılmanızın kilit noktası. Kâr marjınızı belirleyecek bir diğer nokta da girdi maliyetlerini aşağıya çekecek bir üretim stratejisi izlemeniz. Bu noktada zincirin tüm halkalarını içine alacak bir fizibilite çalışması yol gösterici olacaktır.
Bakanlığın bu konudaki çabalarını iyi niyetli bir yaklaşım olarak görüyoruz ancak tarım sektörüne ilginin artması için cazip kılınması lazım. Caziplik de gerekli altyapınıın sağlanması ve düzenlemelerin yapılmasıyla oluşur.
Peki kırsalda bu altyapı hazırlandı mı? 30 bin TL hibe ve 50 bin TL faizsiz kredi desteği gençleri kırsalda tutar mı? Ya da kente göç etmiş olan kitleyi kırsala yeniden çeker ve orada kalmalarını sağlar mı? Bu hibe ve destek tek başına yeterli mi? Ek sermayeye ihtiyaç olmayacak mı? Bu soruların cevabını siz bulun.
Biz sadece bu işe girmek isteyenlere mevcut tablo ışığında ufak tüyolar vermek istedik.
Evdeki hesabın çarşıya uyması için herkesin dersine çok iyi çalışması, azimli ve özverili olması gerekiyor.
İrfan Donat
Bloomberg HT Tarım Editörü