Advertisement

Tarım sektörü açısından en tartışmalı konuların başında yüksek girdi maliyetleri ve çiftçinin bu maliyetler altında ezilmesinin önüne geçmek adına önemli bir enstrüman niteliğindeki desteklemelere dair hatalı uygulamalar geliyor.

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Türkiye’nin stratejik önemdeki marka ürünlerinin başında gelen pamukla ilgili desteklemelere yönelik önemli bir bilgiyi Twitter hesabı üzerinden paylaştı.

Mutlu Doğru, paylaşımında, “Pamuk ekilen şehirlerde Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) bildirimleriyle gerçek ekim alanları arasında uyumsuzluk varmış. Mazot ve gübre desteği de bu nedenle söz konusu şehirlerde ödenmedi. Bu, dürüst çiftçiye de ceza değil mi? Peki ÇKS’de hiç pamuğu olmayanlar neden bekletiliyor?” sorusunu sordu.

Biz de bu vesileyle durumdan haberdar olduk.

Mutlu Doğru’nun sorduğu sorunun cevabını açıkçası biz de merak ediyoruz.

Yeniden üretime hazırlanan çiftçinin tam da masraflarının arttığı ve en çok paraya ihtiyaç duyduğu bir dönemde destek ödemelerini bekletmek kimin fikri acaba?

Yapılan bir hata ya da yanlışın faturasını pamuk ekilen bölgelerdeki pamuk eken ya da ekmeyen tüm çiftçilere kesmek ve onları bir nevi cezalandırmak ne kadar mantıklı ve akılcı?

Mutlu Doğru ile iletişime geçerek söz konusu durumun pamuk ekimi olan illerdeki çiftçiler açısından nasıl karşılandığını sordum.

Çiftçilerin destekleme ödemelerinin zamanında yapılması yönündeki beklentilerini dile getiren Doğru, “Bu dönem çiftçiler açısından tam masraf zamanı. Paraya en çok ihtiyaç duyulan bu zamanda destek ödemelerini bekletmek çiftçiyi vadeli, faizli fiyatlara yöneltmek anlamına geliyor. Bu durumda gübre ve mazot destekleri tarımsal üretime değil, faize ve finans sektörüne aktarılmış olur” uyarısında bulunuyor.

Mutlu Doğru, “Şu ana kadar 2019 yılına ait; sertifikalı buğday tohumu, yem bitkileri, gübre-mazot, ari hayvancılık, Aralık hariç süt primleri, biyolojik mücadele, buğday prim destekleri ödendi. Ancak Türkiye’de ÇKS’ye kayıtlı her çiftçiyi ilgilendiren ve en çok yekün tutan mazot gübre ödemelerindeki bu aksama pamuk eken illerdeki tüm çiftçimizi mağdur etti” diyerek söz konusu yanlışın vakit geçirilmeden düzeltilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Kamu tarafındaki bazı uygulamaları, alınan karar ve izlenen stratejiyi bazen anlamakta güçlük çekiyoruz.

Zaten kırılgan yapıdaki tarım sektörü, mazot ve gübre desteği ödemelerindeki gecikmelerle daha kırılgan hale geliyor.

Zaten yüksek olan girdi maliyetleri ile boğuşan tarım sektörü, destek ödemelerindeki gecikmelerle daha pahalıya üretmek durumunda kalıyor.

Zaten üretime dair motivasyonu her geçen gün azalan çiftçi, bu tür önlem(!) niteliğindeki uygulamalarla üretimden daha çok soğuyor ve uzaklaşıyor.

O zaman desteklemelerin mantığı ve işlevi nerede kaldı?

Zamanında açıklanmayan ve zamanında ödenmeyen desteğin kime, ne yararı var?

Buna kaynak israfı denmez de ne denir?

Meselenin bir de tarımsal veri ve planlamada yaşanan sistemsel sorun boyutu var.

ÇKS bildirimleriyle gerçek ekim alanları arasındaki uyumsuzluk nasıl ortaya çıkıyor?

Hata ya da eksiklik nerede?

Sistemin doğru işlemesine engel olan bir açık ya da sorun mu var?

Çiftçinin bildirimleri ve sonrasındaki süreci doğru yönetmek adına kimler, hangi sorumluluğa ve denetim görevine sahip?

Bu sorunun kalıcı çözümüne dair ne yapılıyor ya da yapılacak?

Nihayetinde bu işin faturası doğru bildirimde bulunan, işini doğru yapan ve pamuk ekimiyle alakası olan ve olmayan çiftçilere de çıkıyor.

Deyim yerindeyse kurunun yanında yaş da yanıyor.

Söz konusu sorun nedeniyle tamamı pamuk ekimi yapılan yaklaşık 23 ile destek ödemesi çıkarılmadığı belirtiliyor.

Hakikaten bu çiftçilerin suçu ne?

Bakalım yanlıştan ne kadar kısa sürede dönülecek ve çiftçinin beklediği söz konusu desteklemeler ne zaman hesaplarına yatırılacak.

Hep birlikte izleyip göreceğiz.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com