Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ABD Merkez Bankası (Fed), 4 kez faiz artırım beklentisiyle başladığı 2016yı tek faiz artışıyla kapatarak "dejavu" yaşatacak.

Dünya ekonomisinin en önemli aktörü sayılan Fedin bu yılki ilk ve son faiz artışına, tıpkı 2015teki gibi aralık ayı Federal Açık Piyasa Toplantısında (FOMC) gideceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Büyük bir sürpriz yaşanmaması halinde yaklaşık 11 yılın ikinci faiz artırımı, 14 Aralık Çarşamba günü açıklanacak.

Fedin 2015teki adımlarını neredeyse birebir izleyerek piyasalara "dejavu" yaşatacak olması ise ülke ekonomisinin yılın yarısındaki zayıf performansı, hayal kırıklığı yaratan mayıs ayı istihdam verisi, İngilteredeki Brexit referandumu ve ABD başkanlık seçimlerine dayandırılıyor.

"Bir şeyler ters gidince" 7 FOMC toplantısı pas geçildi

Fed, "büyük durgunluk" nedeniyle Haziran 2006dan bu yana sadece bir kez (Aralık 2015) faiz artışına gidebildi. Bu yıl olduğu gibi 2015te önce haziran, sonra eylül derken, aralık ayına kadar ertelenen faiz artışı, küresel piyasalar için yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilmişti.


Tarihi kararın alındığı toplantı kapsamında yayınlanan ekonomik projeksiyonlar, Fed yetkililerinin 2016da 25 baz puan 4 faiz artışı öngördüklerini göstermesine karşın Fedin faiz artışına hazırlandığı hemen her toplantı öncesinde "bir şeylerin ters gitmesi", yıl boyunca yapılan 7 FOMC toplantısının pas geçilmesiyle sonuçlandı.


FOMCnin faiz artış beklentisi çok yüksek olmayan ocak, mart ve nisan toplantıları, yılın ilk aylarında zayıf gelen büyüme verileri ve inatla düşük seyreden enflasyon nedeniyle "olaysız" geçti.

Fed faiz artırım beklentisi, nispeten daha yüksek olan haziran toplantısında ise mayısta 38 bin ile 6 yılın en düşük seviyesine gerileyen istihdam artışı ve İngilterede yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumu nedeniyle harekete geçemedi. Söz konusu iki faktörün negatif etkileri, Fed yetkililerinin temmuz toplantısında da beklemede kalmasına neden oldu.

Banka, birçok finans kuruluşunun faiz artışı beklediği eylül toplantısında ise "büyük ihtimalle finansal piyasalar henüz hazır olmadığından" daha fazla veri için bekleme kararı aldı. Söz konusu karar, "Fedin eline geçen fırsatı kaçırdığı" yorumlarına neden olmuştu.

Son istihdam ve enflasyon verileri Fede "yeşil ışık" yaktı

ABDdeki başkanlık seçimlerinden birkaç gün önce yapılan kasım ayı FOMC toplantısında da faiz artırmayan Fedin, yıl sonundan önce faiz artırıp artıramayacağı seçim sonuçlarına bağlanmıştı.


Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trumpın sürpriz zaferinin ardından küresel piyasalar ilk tepki olarak sert kayıplar yaşamış ve Fedin aralıkta faiz artırma ihtimali yüzde 50inin altına gerilemişti. ABD piyasalarının beklenenden çabuk toparlanmakla kalmayıp, Trumpın vergi indirimleri ve altyapı yatırımlarının ekonomiyi canlandıracağı beklentisiyle rekor üstüne rekor kırması düşen faiz artırım beklentilerini yeniden yükseltti. Ayrıca, birkaç hafta önce açıklanan kasım ayı istihdam raporu ve enflasyon verileri de faiz artırımına "yeşil ışık" yaktı.


Kasımda tarım dışı istihdam 178 bin artarken, işsizlik oranı yüzde 4,6 ile 9,5 yılın en düşük seviyesine gerilemişti.

Ayrıca, Fedin tercih ettiği enflasyon göstergesi olan Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) fiyat endeksi, ekimde yıllık yüzde 1,4 ile son 2 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştı.

"Faiz artırımına yönelik beklentiler tam istenilen seviyelere yükseldi"

Moodys Analytics Direktörü Ryan Sweet, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Fedin aralıkta faiz artırmamak için hiçbir nedeni olmadığını belirterek, "ABD ekonomisi ve finansal piyasalar iyi duruma, faiz artırımına yönelik beklentiler tam istenilen seviyelere yükseldi. Fedin aralıkta faiz artırmamak için herhangi bir nedeni yok." dedi.

Sweet, ekonomik projeksiyonlarının küçük değişimler dışında aynı kalacağını ifade ederek, "Trump yönetiminin mali politikaları hakkında şu an biz ne biliyorsak, Fed yetkilileri de onu biliyor. Bu nedenle FOMCnin ekonominin geleceğine yönelik varsayımlarını değiştirmekte acele edeceğini sanmıyorum." diye konuştu.

Piyasaların faiz kararına fazla tepki göstermeyeceğini savunan Sweet, "Ancak faizin artırılmaması halinde bu Fed bizim bilmediğimiz bir şeyi biliyor olmalı paniğine yol açacak büyük bir politika hatası olacak." ifadesini kullandı.

"Piyasalar, faiz kararından çok projeksiyonlar ve Yellena odaklanacak"

Brookings Entitüsü Parasal ve Mali Politikalar Merkezi Direktörü David Wessel da FOMC’nin oy birliğiyle faiz artırma kararı almasını beklediğini söyledi.

Wessel, piyasaların odak noktasının faiz kararından çok projeksiyonlar ve Fed Başkanı Janet Yellenda olacağını düşündüğünü ifade ederek, "Fed yetkililerinin Donald Trumpın uygulayacağı mali politikalar ve dolar hakkında varsayımlar yapması gerekiyor. Ancak kısa vadedeki belirsizliklere vurgu yaparak noktasal grafiğin bir taahhüt ya da sözel yönlendirme olmadığını bize hatırlatacaklarından şüpheleniyorum." şeklinde konuştu.

Wessel, Yellen’ın basın toplantısında kullanacağı dil ve tonlamanın piyasaları yönlendireceğini de söyledi.

 

AA