Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Avrupalı politika yapıcılar yatırımcıları gelecek parasal teşvikin büyüklüğüne odaklanmak yerine tasarımına bakmaya ikna etmeye çalışıyor.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde ve diğer merkez bankası yetkilileri, Aralık ayında piyasanın dört gözle beklediği politika kararının ekonomik kriz boyunca hem varlık alımları hem de banka kredileriyle ucuz para sağlamayı hedefleyeceğini piyasaya birkaç kez ima etmişti.

Ancak Lagarde, Bloomberg Yeni Ekonomi Forumu'nda Bloomberg International'dan Francine Lacqua'ya yaptığı değerlendirmede mevcut ekonomik koşulları işaret ederek, para politikasının kriz zamanında büyümeyi tetikleme gücünün sınırlarına dikkat çekti.

"Aslında önemli olan finansal koşulların istikrarlı ve ekonomik toparlanma için elverişli olmasını güvence altına almamız. Ekonominin katılımcıları sadece finansman miktarının orada olacağını değil, aynı zamanda yeterince uzun bir süre boyunca erişilebilir olacağını da bilmeliler." dedi.

Koronavirüs enfeksiyonlarındaki artış ve yeni karantina önlemlerinin uygulamaya alınmasıyla birlikte yeniden ekonomik küçülme yaşanıyor olabilir. Bu nedenle AMB yetkilileri varlık alımlarında ek 500 milyar euroluk alımlarının üzerindeki bazı ekonomist beklentilerini sınırlamak istiyor olabilir.

Merkez bankasının yönlendirmesinde motivasyonu ne olursa olsun, Lagarde ve diğer yetkililer, teşvikin temel taşlarından AMB'nin geniş çaplı hazine tahvili alımlarına şartlanmış piyasayı ikna etmekte zorlanacaklar.

"Belli ki bir paketten bahsediyorlar ve belki piyasanın tek bir rakama odaklanacağından endişe ediyorlar." diyen ABN Amro ekonomisti Nick Kounis, AMB yetkililerinin "kesin ve hedefli olmak" istediklerinin altını çizdi.

Sonuçta politika yapıcıların genel mesajı AMB alımlarıyla ilgili en önemlisi unsurun zamanlaması ve uygulanma şekli olduğu, ayrıca, diğer parçaların daha verimli olabileceği daha geniş bir araç takımı içerisine nasıl yerleştiği.

AMB'nin baş ekonomisti Philip Lane de bu hafta bir Portekiz televizyonunda "Rakamın ne olduğu o kadar da önemli değil." diyerek aynı konuya vurgu yapmıştı.