Biden, G7 liderleri ile görüşecek

ABD Hazine ve Adalet Bakanlıkları, G7 ve AB ülkeleri ile koordineli çalışarak, Rus oligarkların mal varlıklarına el konulması konusunda ortak hareket ettiklerini açıklamıştı. Perşembe günü Fiji hükümeti, milyarder oligark Süleyman Kerimov’a ait olduğunu söylediği Amadea yatına el konulması için bir ABD emrini onaylamıştı.

Biden yönetimi, Avrupa Birliği ile de koordineli çalışması sonucu Rusya'ya karşı enerji konusunda bir darbe vurdu. AB, Rusya’ya yönelik yaptırımları genişletirken, çok ciddi bir adım atarak Rus petrolüyle bağını bu yıl sonuna kadar kesmeyi planladığını duyurdu. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’ya uygulanacak 6. yaptırım paketini açıklayarak, Rusya’dan ham petrol alımının 6 ay içinde durdurulacağını söyledi.

2019'da Rusya, AB'nin ham petrol ithalatının yaklaşık yüzde 27'sini sağlıyor. Bu oran Rusya'nın AB için açık ara birinci petrol kaynağı olduğuna işaret ediyor. Bu durum dolayısıyla AB Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra da, Rus enerjisini satın almaya devam etti. Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi'nin raporuna göre, Rusya'nın Ukrayna'da savaş başlatmasından sonraki ilk iki ayda Rusya 66 milyar dolarlık fosil yakıt ihraç etti ve AB bu ticaretin yüzde 71'ini oluşturdu. Almanya en büyük ithalatçı olurken, onu İtalya izledi. Hollanda ve Fransa da fosil yakıtlar için Rusya'nın ilk altı müşterisi arasında yer aldı.

Biden, Putin'i G20 Zirvesi'nde istemiyor

15-16 Kasımda Endonezya'da yapılacak G20 Liderler Zirvesi'ne Rus Devlet Başkanı Putin’nin katılacağı haberi sonrası Beyaz Saray'da büyük bir tedirginliğin olduğu ve ABD'nin G20 Zirvesi'nde nasıl bir tavır alacağının planlandığı bildirildi.

Daha önce Başkan Biden, Rusya'nın G20'den çıkarılması gerektiğine inandığını belirtirken, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki "Rusya'nın bunun bir parçası olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce Endonezya'nın Putin'i katılmaya davet ettiğini de biliyoruz” dedi.

Beyaz Saray Rusya'nın G20'den çıkartılmasının çok gerçekçi olmadığını, üyeleri arasında uzlaşı olmasının dışında Çin faktörün de etkili olduğunun farkında. Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo daha önce yaptığı açıklamada "Endonezya G20'yi birleştirmek istiyor. Bölünme olmasına izin vermeyelim. Barış ve istikrar, dünya ekonomisinin toparlanmasının ve gelişmesinin anahtarıdır." demişti. Widodo, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'e G20'ye katılması için de bir davetiye göndererek, Endonezya'nın Ukrayna'ya insanı yardım sağlamaya hazır olduğunu açıklamıştı.

Beyaz Saray yetkilileri, Endonezya'da yapılacak G20 Zirvesi'ne potansiyel olarak daha düşük seviyeli bir delegasyon göndermek veya uzaktan katılmak da dahil olmak üzere bir dizi farklı senaryo üzerinde kafa yormaya devam ediyor. Ancak yetkililere göre, Putin orada olsa bile Biden'in şahsen katılması hala en olası sonuç olarak görülüyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'in özel davetli olarak katılmasının, Rusya Devlet Başkanı Putin'in zirveye katılmamasına neden olabileceği yorumları da yapılıyor.

Biden yönetimi, Rusya'nın ciddi diplomasiye girmeye istekli olduğuna dair hiçbir belirti olmadığını altını çiziyor. Beyaz Saray Sözcüsü Psaki, “Şimdi ve o zaman arasında çok şey olabilir, ancak Rusya'nın diplomatik görüşmelere yapıcı bir şekilde katılma planına dair bugüne kadar kesinlikle bir işaret görmedik" dedi.

Geçen ay, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen de dahil olmak üzere birçok ülkenin maliye bakanları, Rus delegenin Moskova'nın Ukrayna'yı işgaline karşı bir protesto gösterisi olarak Washington'da kapalı kapılar ardında yapılan bir G20 oturumunu terk etmişti.

Başkan Biden’ın G7 liderleri ile bu hafta yapacağı ile görüşmesinde, Rusya'nın G20'ye katılımı konusunun gündeme gelmesi bekleniyor.

Kasım'da, Endonezya'da yapılacak G20 liderler zirvesinde üç ana başlık belirlendi. Bunlar küresel sağlık mimarisi, sürdürülebilir enerji geçişi ve dijital dönüşüm. Bu yılki zirvenin teması olarak "Birlikte İyileş, Daha Güçlü İyileş"i seçildi.