Advertisement
HABERLER ABONE OL

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel, Türk-Alman Üniversitesi'nin açılışında bir araya geldi. İki lider açılışın ardından birer konuşma yaptı.

Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:

Sayın Merkel'i Berlin Konferansı'ndan 5 gün sonra ülkemizde ağırlamaktan bahtiyarlık duyuyorum. İnşallah öğleden sonra gerçekleştireceğimiz görüşmelerde Libya başta olmak üzere bölgesel gelişmeleri ele alacağız.

Türk-Alman Üniversite ülkelerimiz arasında bilim kültür ve teknolojik işbirliğini geliştirmek amacıyla 2010'da kurduğumuz bir devlet üniversitesidir. Çift dilli eğitim veren üniversitemiz ülkemizin saygın eğitim kurumlarından biri olma yolunda ilerliyor.

2019 yılında öğrenci sayısı 2385'e kadar ulaştı. Kapasite olarak 7 bine kadar öğrenci alabileceğiz. Üniversitemiz öğrencilerine kendilerini çok farklı alanlarda geliştirebilecekleri uluslararası bir ortam sunuyor.

İnşallah bizler de diğer devlet üniversitelerine olduğu gibi, Türk-Alman Üniversitesi'ne her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Sayın Şansölye'nin bu kampüsün açılışına katılması da Alman dostlarımızın bu projeye verdikleri önemin bir işaretidir.

Siyasi hayatından önce Şayın Şansölyenin de bir bilim insanı olduğunu biliyoruz. Ayrıca Sayın Merkel'in Türkiye ile Almanya arasındaki gençlik değişim programları, eğitim ve kültürel alandaki işbirliğine katkıları 25 yılı aşıyor. 18 Nisan 1994'te imzalanan gençliğe yönelik politikalarda işbirliği protokolünü, Sayın Merkel'in dönemin Federal Gençlik ve Kadın Bakanı olarak ülkesi adına imzaladığını hatırlıyoruz.

Sayın Merkel nezdinde alman makamlarına ülkemizdeki üniversiteleri sahiplendikleri için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Üniversite binalarının yapımını üstlenen TOKİ Başkanı'na da bu modern binalar için şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye yükseköğretim alanında büyük başarılara imza atmıştır. Ülkemizin gelecek yüzyılına yatırım yapıyoruz. Gençlerimizin ailelerine yük olmadan üniversite eğitimlerini sürdürebilmeleri için her türlü desteği veriyoruz. Ülkemizdeki yüksek öğretim seviyesinin hem nicelik hem de nitelik olarak yükselmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uluslararası öğrenci sayımız 15 binden 172 bine ulaştı. Türkiye bursları yanında kendi imkanlarıyla çeşitli üniversitelerimize gelen öğrencilerdeki artış ülkemizin bu alanda yakaladığı ivmeyi gösteriyor.

Beklentimiz ülkemizin nitelikli yabancı öğretim elemanları için de cazip hale gelmesidir. Türk-Alman Üniversitesi de bu vizyon çerçevesinde ortaya çıkan projedir. Ülkemizde Türk-Japon ve Türk-İtalyan Üniversitesi gibi üniversitelerin kurulması için çalışmalar da devam ediyor. Ülkemizde daha fazla Alman vatandaşının yüksek öğretim görmesini, daha fazla öğretim görevlisinin araştırma faaliyetinde bulunmasını tavsiye ederim.

İnsanlık olarak terörden, İslam karşıtlığına, kültürel ırkçılıktan, yabancı düşmanlığına birçok sorunla karşılaşıyoruz. Suriye'de, Yemen'de, Irak'ta ve Libya'da yaşananlar içinde bulunduğumuz coğrafyayla kader ortaklığımızı göstermiştir. Şayet bir an önce sükunet sağlanmazsa Libya'daki savaş ortamı Akdeniz havzasındaki istikrarı etkileyecektir. Bu krizi sonlandırmak en büyük hedefimizdir. Bu krizin çözümü için dostumuz ve müttefikimiz Almanya ile birlikte çalışıyoruz.

55 maddeden oluşan barış planı Libya'da istikrar için önemli bir adım olmuştur. Özellikle darbeci Hafter üzerinde planın uygulanması için baskı kurulması önem teşkil ediyor. Son birkaç haftadır yaşadıklarımız Libya için bir turnusol olmuştur. Uluslararası toplumun Suriye'de düştüğü hataya Libya'da düşmemesini temenni ediyoruz. libyalı kardeşlerimizin huzuru ve geleceği için onların yanında durmaya devam edeceğiz.

Merkel'in sözlerinden satır başları:

Alman aydınları ve bilim insanları 80 yıl önce Türkiye'ye sığındılar. Birçok Alman bilim insanı çalışmalarını burada sürdürdü ve Türkiye'ye şükranlarını sunmak için eğitim sistemine katkıda bulundular.

Türkiye bugün de binlerce Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor ve gösterdiği çabalarla bizim de takdirimizi kazanıyor. Türkiye bu konuda önemli çabalar gösteriyor.

Bilim ve eğitim insanların yaratıcılığını ve özgürlüğünü teşvik eder ve geliştirir. Einstein'ın dediği gibi, merak aslında çok kırılgan bir bitkidir ve özellikle de özgürlüğe ihtiyacı vardır. Aslında bilim ne kadar özgürse, elde edilen sonuçlar da o kadar zengindir. Bilimsel çalışmanın kısıtlı özgürlüklerde nasıl olduğunu ben bizzat fizik profesörü olarak Doğu Almanya'da yaşadım. Kazandığımız özgürlükle daha önce rüyamızda görebildiğimiz sonuçlara ulaştık. Başlangıçta bir hayal gibi görünen gelişmeler vardı.

Bugün çok etkileyici bir kampüsün açılışını gerçekleştirdik. Burada gelecekte 5 bin öğrencinin eğitim görmesi planlıyor. Bu kampüs öğrencilerin dünyaya açık olmasını ve Türklerle Almanların partnerliğini simgeliyor.

Türk Alman Üniversitesi, ülkelerimiz arasındaki ilişki için büyük bir şans ve büyük bir hazine. Bu üniversite ilişkimizi gelecekte daha da güçlendirecek ve buradan mezun olan öğrenciler bilimde ve bürokraside sorumluluk taşıyacak.