DTÖ uyuşmazlık paneli, ABD'nin, Hong Konglu ihracatçılara getirdiği etiket zorunluluğunun, Ticaret ve Tarifeler Genel Anlaşmasının 9. maddesi 1. bendinde belirtilen "Etiketleme şartları diğer üye ülkelerin şirketleri için dezavantaj yaratmamalıdır." hükmüne aykırı olduğunu vurguladı.

ABD Ticaret Temsilciliği Sözcüsü Adam Hodge, yaptığı açıklamada, kararı reddettiklerini dile getirerek, "Bu karar nedeniyle etiketleme şartından vazgeçmeyeceğiz. ABD, temel güvenliğe ilişkin konularda hüküm verme ve karar alma hakkını DTÖ'ye devretmeyecektir." dedi.

Pekin'in eylemlerinin, Hong Kong'un özerk yönetim yapısını, demokrasiyi ve insan haklarını aşındırdığını, ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarını tehdit ettiğini savunan Hodge, "Ulusal güvenlik sorunları, DTÖ'nün uyuşmazlık çözümüne konu olamaz. DTÖ'nün üyelerinden birinin ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüğü şeylere yanıt verme kapasitesini sorgulamaya hakkı yoktur." ifadesini kullandı.

Hong Kong Ticaret ve Ekonomik Kalkınma Bakanı Algernon Yau ise kararı memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayarak, "Karar, ABD'nin uluslararası ticaret kurallarını nasıl hiçe saydığını, gayriadil ve ayrımcı şartları nasıl tek taraflı olarak empoze ettiğini, ekonomi ve ticaret meselelerini nasıl siyasileştirdiğini bir kez daha kanıtlamıştır." görüşünü paylaştı.

Algernon Yau, Washington yönetimine, DTÖ'nün hükmüne uyma ve etiketleme şartını kaldırma çağrısında bulundu.

Washington yönetimi, Çin'in Hong Kong'da demokrasi yanlısı muhalefeti baskılamaya yönelik adımı olarak gördüğü Ulusal Güvenlik Yasası'nın kabul edilmesinin ardından 14 Temmuz 2020'de Hong Kong'un "ayrıcalıklı ticaret statüsünü" kaldırmış, ardından Ağustos 2020'de bölgeden ihraç edilen malların Amerikan limanlarına girebilmesi için "Çin malı" olarak etiketlenmesi şartını getirmişti.

Çin'e bağlı "özel idari bölge" statüsündeki Hong Kong, gümrük rejiminin özerk olması nedeniyle DTÖ'de müstakil üye konumunda bulunuyor.