Ev sahiplerinde enerji verimliliği farkındalığı artıyor

Enerji yönetimi ve otomasyon alanında dijital dönüşümün lideri Schneider Electric, tüketici anketinin üçüncü edisyonunu içeren beyaz bültenini yayınladı.

"Evolving Home Energy Consumption: Intentions, Actions and Hurdles to Greater Home Energy Efficiency" başlıklı bu rapor, dünya genelinde hanelerin enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve akıllı ev teknolojilerine yönelik tutumlarını ortaya koyuyor. Araştırma kapsamında 11 ülkeden 13 bin kişiyle görüşüldü.

Ev enerji tüketimi, hane emisyonlarının en büyük kaynağı olup, enerji tüketimi yoğun cihaz ve aletlerin yaygınlaşmasıyla son yıllarda istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor. Bu eğilim, hızla yükselen enerji maliyetleri ve iklim değişikliğinin çarpıcı etkileriyle birleşerek, evlerdeki enerji tüketimine yönelik farkındalığı artırıyor.

Bu doğrultuda rapor, enerji tasarrufu çözümlerini benimseme konusundaki davranışları, engelleri ve hazırlık seviyesini ele alıyor. Özellikle bu yılın sonuçları, farkındalık ile eylem arasındaki büyük uçurumu gözler önüne seriyor. Katılımcıların yüzde 82’si enerji verimliliğini "biraz önemli" veya "çok önemli" olarak değerlendirirken, yüzde 84’ü enerji verimliliğini, evde en çok gerçekleşmesi istenen iyileştirme olarak görüyor. Ayrıca, yüzde 70’i karbon ayak izlerini azaltmanın kendileri için ‘önemli’ olduğunu belirtiyor.

Buna rağmen, rapora göre, enerji tüketimini azaltmada etkili adım atanların sayısının oldukça sınırlı olduğu görülüyor. En büyük etkiye sahip yöntemlerden biri olmasına rağmen, katılımcıların yalnızca yüzde 44’ü ortam sıcaklığını düzenli olarak ayarlıyor. Öte yandan, ev sahiplerinin yüzde 58’i ışıkları kapatmayı enerji tasarrufu sağlamanın birincil yolu olarak görüyor. Ancak aydınlatma, elektrik faturalarının yalnızca yüzde 5’ini oluşturuyor. En yaygın ikinci yöntem olan kullanılmayan şarj cihazlarını prizden çekmek (yüzde 48) ise yıllık bazda çok düşük bir tasarruf sağlıyor ve genel enerji tüketimi üzerinde çok sınırlı bir etkiye sahip.