Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Merkez bankacılar piyasaya sırt mı çeviriyor?

Merkez bankacılar piyasaya sırt mı çeviriyor?

  • Merkez bankacılar, son yedi yıldaki piyasa dostu adımların ardından, yavaş bir şekilde piyasalardan çıkıyor

Giriş: 18 Haziran 2015, Perşembe 12:13
Güncelleme: 19 Haziran 2015, Cuma 12:41

Bazı şeyler daimi görünüyor. Yunanistan kurtarma için mücadele ediyor. Bush ve Clinton Beyaz Saray için yarışıyor. FIFA skandalla çalkalanıyor.

Ancak dünya merkez bankalarını izleyenler için, değişim meydana gelmekte.

Son yedi yıldır yatırımcıları, zayıf ekonomileri desteklemek amacıyla faizleri düşük tutarak, tahvil alımlarına ve diğer müdahalelere giderek yatıştırmaya çalışan küresel politika yapıcılar, yavaş bir şekilde, farklı yollardan piyasalardan çıkıyor.

Bu durum yatırımcıları, son haftalarda dikkat çeken yeni bir volatilite serisi ile yüzyüze bırakıyor. Rekor sayıda yatırımcı bu ay Bank of America Merrill Lynch'e, önümüzdeki üç ay için, hisse senetlerindeki düşüşe karşı korunma satın aldı.

New York'ta Deutsche Bank AG'nin 10'lar grubu dövizden sorumlu küresel başkanı Alan Ruskin, "2015, önemli merkez bankalarının piyasaları bozma ve manipüle etme istekliliğinde bir dönüş noktası olacak," dedi ve "Piyasa desteğinin çekilmesinin bu aşikar ve zımni karışımı, son dönemde artan volatilitenin kilit bir makro yönlendiricisi" şeklinde görüş bildirdi.

Merkez bankalarının duruşundaki değişimin arkasında, piyasanın bozulması ve yön konusunda politika yapıcılara aşırı bağımlı hale gelmesi ve bu alışkanlıklardan kurtarılması ihtiyacına yönelik kuşkular var. Eğer bunun bedeli bir miktar sarsıntılı işlemse, bırakın böyle kalsın.

"İstikrarsızlaştıran Dengesizlikler"

Londra'da Societe Generale SA ekonomiden sorumlu küresel başkan Michala Marcussen, "Potansiyel istikrarsızlığa yol açan dengesizliklere izin verilerek, ilerdeki daha büyük çaplı şoklara ilişkin risk yerine daha yüksek bir volatiliteyi kabul etmeye yönelik bir strateji olabilir" dedi.

Büyük bir politika değişikliği uygulamasının ilk örneğini, Ocak ayında 3 yıldır uyguladığı frankın euro karşısında 1.20 sınırında tutulma politikasını beklenmedik bir şekilde terk ederek piyasalarda sarsıntı yaratan İsviçre Merkez Bankası verdi. Bu parite şimdilerde 1.05 civarında.

1.1 trilyon euroluk (1.2 trilyon dolar) parasal genişleme programı ile tahvil fazileri üzerinde aşağı baskı kuran ve bu faizlerin bazılarının eksi bölgesine geçmesine neden olan Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) başkanı Mario Draghi şimdilerde, piyasaların artan volatiliteye alışması gerektiğini söyleyerek ve düşük faiz oranlarının "finansal istikrar riskni artırabileceği" uyarısında bulunarak, tahvil piyasalarındaki satış dalgasına tepki veriyor.

BofA Merrill Lynch endekslerinin gösterdiği üzere, Euro Bölgesi boyunca ortalama faiz Pazartesi günü yüzde 1.08'e tırmandı. Bu, yalnızca üç ay önce görülen yüzde 0.425'deki rekor düşük seviyenin neredeyse iki katı.

Fed Toplantısı

Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda, geçen hafta, yenin reel efektif anlamda daha da zayıflama olasılığının düşük olduğunu söyleyerek, kendi teşvik programının bir sonucu olarak yenin 13 yılın en düşük seviyesine gerilemesini sorduladı. Ancak Başkan, Saşı günü yaptığı açıklamada, bu yorumun döviz kurunu etkilemeyi amaçlamadığını söylemesine karşın, yem halen bir hafta önceye göre güçlü.

Çarşamba günü, ABD politika yapıcıların Çarşamba günü toplanmasının ardından, Fed Başkanı Janet Yellen'ın konuşma sırasıydı. 2013 yılındaki azaltım öfkesine (taper tanntrum) karşın, Yellen, muhtemelen Eylül ayında yapılacak 2006'dan bu yana ilk faiz artırımı için yolu açmaya çalışıyor. Yellen, yatırımcıları uyarmak için, faizlerin düşük kalacağı söylemini kaldırdı ve hem hisse senedi hem de tahvillerin değerlemelerinin yüksek olduğunu söyledi.

Marcussen, "Yellen ayrıca finansal istikrar başlığı konusuna da uyardı," dedi ve "Aslında, faizleri artırmamak da risk oluşturuyor" şeklinde görüş bildirdi.

"Anormal Gevşek"

Merkez bankalarının piyasalara sırt çevirmesinden herkes endişe duymuyor. Credit Suisse Group AG stratejistleri, geçen haftaki raporlarında, hisse senedi balonu riskinin yüzde 70'e kadar çıktığı uyarısında bulunmalarına karşın, para politikasının "anormal gevşek" kalmaya devam edeceğini kaydettiler.

Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası halen tahvil alımı yapıyor ve Yeni Zelanda ve Güney Kore merkez bankaları geçen hafta, potansiyel varlık fiyatı artışı riskine rağmen faiz indirimine gitti. Fed, borçlanma maliyetlerini artırmaya başladığında, bunu kademeli yapacağını işaret ediyor.

Halen yatırımcılar, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney'in geçen haftaki, merkez bankalarının daima kurtarmaya koşacağı beklentisini devam ettirdikleri yolundaki uyarılarına kulak asmak isteyebilirler.

Carney, "Piyasa likiditesindeki tahmin edilemeyen değişiklik olasılığı, özellikle bazı piyasa katılımcısının likiditeyi kendilerine sunulmuş olarak aldığı ve merkez bankasının harekete geçececeği algılamasıyla işlem yaptığı zaman, finansal istikrar için açık bir risk oluşturuyor" dedi.