Denizbank Bilgi Güvenliği ve Bilgi Teknolojileri Risk Yönetimi Grubu Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Aydın, finansal organizasyonların artık hackerler için saldırmak için dikkat çekici kurumlar olarak durduğunu, bankaların da güvenlik önlemlerini sürekli olarak artırdığını söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına konuk olan Aydın, öte yandan dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte banka dışı kurumların da hackerların radarında olduğunun altını çizdi. Şirketlerin, siber saldırılara önlem olarak servis modeli güvenlik yapısını mutlaka gündemlerine almaları gerektiğini vurgulayan Aydın, "Ülkemizde özellikle bilgi güvenliği alanında kaynak sıkıntısının oluşmasıyla birlikte bilgi güvenliği servisi sağlayacak şirketlerin sayısı artmaya başladı. Dolayısıyla şirketlerin öncelikli olarak bu servisleri almaları ve yapılarını güçlendirmeleri gerekiyor" dedi.

'Kendinizin başlatmadığı iletişimin talimatlarına güvenmeyin'

Öte yandan uzun zamandır yapılan bilinçlendirme kampanyalarına rağmen vatandaşlara yönelik büyük ölçekli dolandırıcılık olaylarının başında hala sosyal mühendisliğin geldiğini belirten Aydın, dolandırıcıların kullandıklarını sosyal mühendislik yöntemleri nedeniyle hala büyük mağduriyetler yaşandığını söyledi. Genellikle polisin ya da MİT'in operasyonunun bir parçası olarak vatandaşların dolandırıcılık olayının içine çekildiğini vurgulayan Aydın, "Tabi insanımız kamuya, polisimize yardımcı olmak için büyük bir motivasyon ile bu işlerin içine dahil oluyorlar ancak maalesef işin sonu para kayıpları ile bitiyor. Vatandaşları bu şekilde arandıkları ya da bu şekilde olayların içine çekildiklerinde mutlaka kendileri polisi aramalı ve olayı kendileri teyit etmeliler. Aksi takdirde telefondaki bir sese güvenerek polisimize destek oluyoruz diye bu tarz işlerin içinde olmaları yüksek miktarda dolandırıcılıklara davetiye çıkarıyor. Vatandaşlar kendi başlatmadıkları bir iletişimin talimatlarına kesinlikle güvenmemeli" dedi.

'Teknoloji ve inovasyon bankaların organizasyonlarını dönüştürüyor'

Günümüzde teknoloji, inovasyon, müşteri taleplerinin bankaların organizasyonlarını önemli derecede etkilediğini ve dönüştürdüğünü ifade eden Aydın, geçmiş dönemde finansal teknolojilerin bilgi teknolojileri birimleri tarafından üretildiğini hatırlatarak, "Artık internet ya da mobil bankacılık ile ilgili çözümler uygulanacağı zaman bankanın içindeki bireysel, kredi kartları, tarım, KOBİ gibi müşteriye doğrudan dokunan iş kolları teknoloji ile daha iç içe olmaya başladılar. Bu çok sağlıklı bir dönüşüm. Artık verilecek hizmetler ile ilgili değişimler daha çok sahadan geliyor" dedi.

'Bankaların temel yönelimi veriyi kullanıp, doğru hedefi tespit etmek'

Bankalarda bilgi teknolojileri birimi ile diğer iş kollarının Formula 1'e benzetilebileceğini belirten Aydın, "Formula 1 yarışlarında motorun performansı, lastiklerin sıcaklığı, aracın çekiş gücü sürekli olarak incelenip analiz ediliyor ve ona göre pilota yönlendirme yapılıyor. 'Yavaşla, frenleri daha az kullan' gibi. Biz de bankamızda bilgi teknolojileri birimini diğer iş kolları birimleri ile bu kadar yakın çalışma üzerine modelledik. Bu model çevik çalışma disiplini ile şekilleniyor. İş kolları bilgi teknolojileri tarafına ne istediklerini net bir şekilde ifade edebiliyorlar. Bilgi teknolojileri birimi de onlara altyapı ve teknoloji imkanları olarak neler sunabileceklerini belirliyor. Bu sinerji bankacılık ve finansal anlamda da güzel sonuçlara dönüştüğünde veri ekiplerimiz ince ayarlarla bu yapıyı doğru yola sokmaya çalışıyorlar. Bankaların bundan sonraki temel yönelimleri veriyi kullanarak doğru hedefler tespit etmek ve o hedeflere odaklanıp sonuçlarını almak şeklinde olacak" diye konuştu.