TÜSEDAD: Türkiye şap hastalığı açısından sürekli yüksek risk altında
-
TÜSEDAD'a göre Türkiye, komşu ülkelerdeki yetersiz kontrol önlemleri nedeniyle şap hastalığı açısından sürekli yüksek risk altında.
İRFAN DONAT
Türkiye Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD), yayımladığı iki ayrı raporda şap hastalığının hayvancılık sektörü üzerindeki etkilerini ve çözüm önerilerini ortaya koydu.
"Bitmeyen Salgın: Şap" ve "Şap Hastalığı Üretici Bilgi Notu" başlığıyla yayınlanan ve TÜSEDAD Bilim Danışma Kurulu tarafından hazırlanan kapsamlı raporlar hastalığın yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan yarattığı kayıp ve olası risklere de dikkat çekiyor.
"Yüksek riskli ülke” konumundaki Türkiye'de hastalığın ekonomik faturası ağır
TÜSEDAD’ın raporuna göre Türkiye, coğrafi konumu ve komşu ülkelerdeki yetersiz kontrol önlemleri nedeniyle sürekli yüksek risk altında. 2023’te SAT-2, 2025’te SAT-1 serotiplerinin ülkeye girişiyle birlikte virüs çeşitliliği arttı. Bu durum, rutin aşılama ve mevcut biyogüvenlik önlemlerinin tek başına yeterli olmadığını gösteriyor.
Şap hastalığı, doğrudan süt veriminde yüzde 80’e varan kayıplara, canlı ağırlıkta yüzde 25 düşüşe ve buzağılarda ölümlere yol açabiliyor. Rapora göre, dolaylı etkiler ise daha da yıkıcı. Karantina kaynaklı pazara erişim kısıtlamaları, zorunlu kesimler, sürü yenileme zorlukları ve verimlilik kayıpları üreticinin gelirinde yüzde 7-12 arasında azalmaya neden oluyor.