Advertisement

Yaz aylarına gelmemize rağmen piyasaların gündemi Türkiye'nin siyasi gündemi gibi oldukça yoğun. Gündemde geride kalanlar, atlatılan riskler ve fiyatlanmayı bekleyen hikayeler ya da tehlikeler var. Kısaca dışarıda; komşu Irak'ta IŞİD, yukarıda Ukrayna-Rusya gerilimi ve ABD'de Fed. İçeride ise Merkez Bankası'nın faiz indirimleri ve cumhurbaşkanı seçimi ile çözüm süreci var.

Mevcut

IŞİD sadece kısa bir düzeltme olarak kalır öngörüsü haklı çıktı, bu durum çok ciddi kapsamlı bir satış dalgasına yol açmadı. Dolar/TL 'ye, gösterge tahvilin faizine,ülke risk primini gösteren CDS'lere nereye bakarsanız bakın bir bozulma yok hatta faiz gibi bazı cepheler IŞİD öncesine göre daha iyi noktada. Borsa İstanbul ise 82 binlerin kıyısından Musul'daki konsoloslok baskını sonrası düşüş ile 77.500-80.000 bandına yerleşti. Yaklaşık 2 haftadır bir sıkışma var, bu sıkışma hangi yöne hacimli şekilde kırılırsa o yöne pozisyon almak daha mantıklı. Kırılmayı sağlayacak bir hikaye ya da risk gerekiyor.

Hikayeler

En büyük hikaye olan gelişen ülkelere yönelik ilgide henüz sorun yok. Bu ilgi ve algı devam ettikçe Türk piyasalarında sert bozulmayı beklememek gerek. Bu yabancı girişi ile sakin kalan kur da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın yeni faiz indirimleri konusunda elini rahatlatıyor. Düşmeye başlayan enflasyonu da katınca önümüzdeki ay da "büyük ölçülü" tarafından 75 baz puanlık indirim cepte. Piyasada ortalama fonlama maliyetinin 7'lere kadar çekilebileceği bir senaryo da gündemde. Bu da Merkez'den bu ay yapacağı faiz indiriminden sonra önümüzdeki aylarda da en az 100 baz puanlık indirim ihtimalini öne çıkartıyor.

Bizim için asıl hikaye Merkez Bankamızın faiz indirimleri. Bu indirimleri de sağlayan elbette gelişmekte olan ülkelere para girişi ve Fed'in güvercin duruşu. Geçen hafta St. Louis Fed Başkanı Bullard ise ABD Merkez Bankası'nın faiz oranlarını 2015 ilk çeyreğinde artıracağı tahmininde bulundu. Ancak bu cesur ve oy hakkı olmayan Fed üyesi ile Başkanı Yellen farklı düşünüyor. Fed Başkanı Yellen aşırı güvercin duruşunu korurken ABD'de yükselen enflasyon konusunda da önemsemeyin mesajı gönderdi. Fed % 2,1'e yükselen enflasyon ve % 1,8'e ulaşan PCE verisi konusunda henüz endişeli değil.

Riskler

Artan ham petrol fiyatları bizim için başlıca risk. Yüksek petrol fiyatı hem cari açık konusunda bize darbe vururken enflasyona katkısı nedeniyle Merkez Bankası ve faiz indirimi hikayesini zora sokuyor. Dışarıda IŞİD gerilimi ile 115,6 dolar seviyesini gören Brent petrol fiyatı ise bu dönemde 113'ün altına kadar gevşedi. Irak'taki çatışmaların ise petrol üretimi ve ihracatının merkezi olan güneydeki Basra'ya sıçrama ihtimali yok denecek kadar az. Dolayısıyla Irak'ta arz kaynaklı sıkıntı ihtimali düşük, ama gerilim arz kaynaklı kadar olmasa da fiyatı etkiliyor.

ABD'de enflasyonda çok daha ciddi yükselişler ve Fed Başkanı Yellen'ın bu artışlara bir seferlik sapmadır anlayışını değiştirmesi de riskler arasında. ABD'de tarım dışı istihdam konusunda 200 binin üzerinde gelen veriler ise sanki biraz daha kanıksanmış görünüyor, piyasa odağını istihdamdan enflasyona çevirmiş gibi. Bu noktada Bullard gibi sadece günlük etki yaratacak isimlerden ziyade piyasa için "risk on-off"dönüş işareti verebilecek Yellen'ın ne diyeceği daha önemli.

Irak'ta IŞİD'in elinde tutulan 80 vatandaşımızın bir an önce sağlıklı bir şekilde yurda dönmesi gerekiyor. Bu konuda umutlu ve sakin bir bekleyiş var. Aksi bir durum piyasaların Irak resmine bakışını tamamen değiştirebilir.

Bir de Ağustos'ta gidilecek Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Piyasa Cumhurbaşkanı seçimi konusunda endişelenmiyor, siyasi tansiyonu yerel seçimler ile birlikte fazlasıyla yaşadı ve sonuçları görüp o gerilimi üzerinden attı. Muhalefet bloğunun adayı da tansiyonu yükseltecek profilde değil ama asıl mesele Cumhurbaşkanı seçimi ve 2015'teki genel seçim sonrası ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği. Üç dönem sınırına yakalanan Ali Babacan'ın yeniden dışarıdan da olsa Bakanlar Kurulu'dan yer alması oldukça önemli. Bu yöndeki isteğini Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de dile getirdi. Türk ekonomisi, piyasalar ve yabancılar için Babacan isminin ne denli değerli olduğunu anlatmaya lüzum yok. Babacan'ın olduğu her senaryo piyasa tarafından olumlu algılanır. Aksi durumda bilmedikleri hatta bilip de soğuk yaklaştıkları isimler soru işareti ve stres yaratabilir.

Nihai olarak asıl hikaye ve etkin unsur faiz indirimleri süreci. Tabi bu zaten fiyatlandı denebilir ve yukarı kırılma için yeni hikaye lazım diyen de olabilir. Ama tahmin edilenin ötesinde gelebilecek faiz indirimleri ile hikayeler ve riskler arasında hala bardağın dolu tarafını görme taraftarıyım.