Advertisement

Son aylarda gelişmiş ülke merkez bankaları, yavaş büyümeye karşı büyük taarruza geçti. Fed sınırsız parasal genişleme kararı aldı, Avrupa Merkez Bankası tahvil alım için gerekli çerçeveyi oluşturdu, Japonya Merkez Bankası tahvil alınlarını arttırdı. Sadece bunlar da değil. Aşağıdaki grafikte gelişmekte olan ülke merkez bankaları faizleri  ve 1 yıllık tahvil faiz oranlarını görebilirsiniz. Özellikle Temmuz ayından sonra faiz indirimlerinin hızlandığı görülürken, 1 yıllık tahvil faizlerine bakarsanız da indirimlerin devam etmesinin beklendiği anlaşılıyor.

 

Amaç bankaları daha fazla kredi vermeye, bireyleri de daha fazla tüketmeye teşvik etmek. Kredi vermek de, kredi almak da, tüketim veya yatırım yapma kararını vermek de risk almak demek. Yani önce insanlara güven aşılamak lazım. Esas amaç bu diyebiliriz. Peki başarılı oldu mu? İlk işaretler son derece olumlu.

Bir ülke düşünün, 1920’den beri eurobond ihraç etmemiş, geçmişinde birçok defa tahvillerini yeniden yapılandırmış ve gelişmişlik endekslerinde alt sıralarda... Soru bu ülkenin 10 yıllık dolar cinsi tahvillerini % 4.9 faizle alır mıydınız? Cevabınız hayır olabilir, bu durumda bu hafta 500mn dolarlık Bolivya tahvili alan yatırımcılar sizin gibi düşünmüyor demektir.

Bu kadar uzağa gitmeye de gerek yok. Yıllardır hep şirket tahvilleri piyasasının gelişmeye çok açık olduğunu söylerdik. Kısmet bu seneyeymiş. Aşağıdaki grafikte toplam şirket tahvili stokunu görüyorsunuz. Son 2 ayda 4 mlr dolarlık yeni ihraç geldi, 2.5 mlr’lık ihraç da yolda. Çok yakında 15 mlr doları bulacak bu piyasanın büyüklüğünü, 50 mlr dolarlık eurobond piyasası ile karşılaştırınca hala küçük; ama en azından bu karşılaştırmayı yapmaya başladık.