Bloomberght
Bloomberg HT Görüş İrfan Donat Yumurtada Irak krizi

Yumurtada Irak krizi

Giriş: 23 Mayıs 2019, Perşembe 12:37
Güncelleme: 25 Haziran 2019, Salı 17:25

Tarım sektörünün her alanında kendine has sorunlar gündeme geliyor.

Yumurta sektöründe de durum farklı değil.

Yumurta üreticileri açısından en büyük ihracat pazarı konumundaki Irak, son 2-3 haftadır Türkiye’ye kapıları kapamış durumda.

Irak’a Mayıs ayı başından bu yana yumurta ihraç edemeyen sektör temsilcileri, maliyeti 35-36 kuruş olan yumurtayı 22-23 kuruşa satmak durumunda kaldıklarından yakınıyor.

Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon, Irak’a normalden fazla yumurta girişi olduğunu ve Irak’taki yumurta üreticilerinin bu durumdan şikâyetçi olması üzerine Bağdat yönetiminin kendi üreticilerini korumak adına böyle bir karar aldığını söylüyor.

Afyon, Bağdat yönetiminin arz-talep dengesi kurulana kadar ithalat yasağı koyduğunu belirtiyor.

Ama bu yasağın da çok sürdürülebilir bir tarafı gözükmüyor. Zira Irak, yumurta ihtiyacının sadece yüzde 20’sini kendi başına karşılayabilirken, yüzde 80’ini ithal eder durumda.

Ama son dönemlerde sık sık gündeme gelen bu tarz sorunlar üretiminden ihracata kadar sektörde bir istikrarsızlık yaratıyor.

Konuyla ilgili detaylı açıklama da YUM-BİR Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Derya Pala’dan geldi.

Pala, “Irak’ın Mayıs ayının başından beri yumurta ithalatını durdurması nedeniyle sektörümüz zor günler yaşıyor. Üretimimizin yaklaşık yüzde 30'unu ihraç ediyoruz ki bu bizim üretim fazlamız, bu ihracatın da yüzde 85'ini Irak'a yapıyoruz. İhracatın durmasıyla iç piyasada oluşan fazlalık arz-talep dengesine göre oluşan yumurta fiyatının hızla düşmesine sebep oldu. Üretici son haftalarda maliyeti 35-36 kuruş olan yumurtasını 22-23 kuruşa satmak zorunda kalıyor. Bu sürecin uzun sürmesi halinde, üretimin sürdürülmesi imkânsız hale gelecek” uyarısında bulunuyor.

Bu durumun çözüme kavuşması için YUM-BİR; Ticaret Bakanlığının Irak Hükümeti nezdinde girişimde bulunarak, ticaretin yeniden başlamasını talep ediyor.

Aldığımız bilgilere göre Irak Tarım Bakanı da Türkiye’ye gelmiş ve bu konu da gündeme alınmış.

Yumurta sektöründe bir taraftan maliyet/fiyat dengesizliği yaşanırken, diğer taraftan plansız büyümenin devam ettiğine dikkat çeken Pala, oluşan arz fazlasının ihracat yoluyla giderilmeye çalışıldığını ancak o taraftaki sorunların da sektörü kırılgan hale getirdiğini ifade ediyor.

Türkiye, yumurta ihracatında Hollanda ve ABD’den sonra üçüncü sıraya yükseldi.

2006 yılında 18,6 milyon dolar ihracat, 2018 yılında 432 milyon dolara çıktı.

Bir başka deyişle yumurta üretimi ihracata dayalı olarak büyüdü.

Ancak Pala, kırılganlığı şu sözlerle açıklıyor: “İhracatta yaşanılan en ufak bir krizde iç piyasa hızla çöktü, zararına yapılan satışlar nedeniyle birçok üretici altından kalkamayacağı zararlarla karşı karşıya geldi. Bu kısır döngüyü defalarca yaşamış olan yumurta sektörü şimdi yine aynı durumla karşı karşıya.”

TARIM BAKANLIĞINA RAPOR SUNULDU

Yumurta sektörünün tek sorunu ihracat tarafında değil.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na 17 maddeden oluşan sektörün sorunları ve çözüm önerilerinin yer aldığı bir de rapor sunuldu.

Raporda dikkatimizi çeken başlıklar arasında “Yumurtanın Enflasyona Etki Kaygısı” var.

YUM-BİR, yumurta sektörünün enflasyona olumsuz katkı sağlamasından çekinildiği için devamlı baskı altında olduğunu ve karşı politikaların sektörün süreli veya süresiz zarar etmesine sebep olduğundan yakınıyor.

Çözüm olarak da yumurtanın maliyetine göre makul kâr ile satılmasına, yüksek fiyatta müdahale olduğu gibi zarar durumunda da koruyucu müdahale edilmesini öneriyor.

Raporda yer alan bir diğer sorun ise “Yumurta Üretiminde Yüksek Maliyetler” başlığını taşıyor.

Maliyetlerin döviz kuru ve hammadde sezonuna göre özellikle artış yönünde değiştiğine dikkat çekilen raporda, “Dünya pazarında rakibimiz konumundaki ülkelerin aynı zamanda hammadde tedarikçimiz olduğunu düşünürsek, rekabet şansımız olmamaktadır” denildi.

Çözüm olarak da TMO’nun özel dönemlerde üretici lehine satışlarda bulunması ve yumurta ihracatçısının DİR belgesi karşılığı yapacağı ithalata TMO’nun aracılık etmesini öneriyor.

Raporda öne çıkan bir diğer sorun da yukarıda değindiğimiz ihracat pazarıyla alakalı.

“Yumurta İhracat Pazarındaki Daralma” başlığında dış pazardaki daralmaya dikkat çekilerek, “Senelerdir planlama çabalarımız boşa çıktı, lakin bugün, Irak yumurta tedarikinde planlama yaparak bizi planlamaya mecbur bıraktı. İthalata kotalı şekilde izin vereceğini açıklayan Irak, bugün kapılarını açsa bile fazla olan ihracat yumurtalarımıza yeni pazarlar bulmak zorundayız” denildi.

Yani tıpkı diğer ürünlerde olduğu gibi yumurta ihracatında da pazar çeşitliliğimizin olmaması sektörü hem içeride hem de dışarıda kırılgan bir hale getiriyor.

Çözüm olarak da Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yanı sıra Ticaret Bakanlığı, İhracatçılar Birliği ve sektörün tüm paydaşlarıyla ortak bir çalıştay yapılıp projeler üretilmesi önerisi getirildi.

Raporda yer alan bir diğer başlık ise “Yumurta Arz Fazlalığının Planlanması”

Yumurta ömrünün 28 gün olduğuna dikkat çekilen raporda, satışların daraldığı dönemlerde, yumurtanın ömründen dolayı depolanamadığı vurgulandı.

Raporda, “Piyasa dengesi için fazla ürünü toz haline getirerek, bir taraftan yumurta raf ömrünü 12-18 aya kadar uzatıp, özellikle bisküvi sanayinde kullanmak üzere yurt dışından gelen, yumurta tozu ithalatını, iç piyasadan tedarik ederek dövizimizin yurtta kalmasını sağlayabiliriz” önerisi paylaşıldı.

Çözüm olarak da yatırım maliyeti yüksek olan yumurta tozu üretim tesisi için bakanlıktan yatırım desteği istendi.

Bir diğer destek de ihracat ile ilgili.

Yumurta ihracatına verilen desteklerin her geçen yıl eriyerek destek özelliğini kaybettiği belirtilen raporda, yumurta ihracatında desteklerin zararı telafi edecek seviyede olması gerektiği kaydedildi.

Raporda öne çıkan bir diğer sorun da “Yumurta Üreticisinin Ticaretinde KDV Sorunu” başlığı altında paylaşılıyor.

YUM-Bir yönetimi, KDV oranının tıpkı diğer emsallerde olduğu gibi yumurta üretim ve toptan satışında da yüzde 1 olması gerektiğini belirtiyor.

YUM-BİR Başkanı İbrahim Afyon, "Sektör bu krizi KDV'nin yüzde 1 olmamasına borçlu. Devlet, KDV'yi tahsil edenden değil, üreticiden tahsil ediyor" diyor.

YUM-BİR üyeleri, Tarım Bakanlığının bu konuda Hazine Bakanlığı ile iletişime geçmesini talep ediyor.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü