Advertisement

Aynı konu aynı olay ama Yargıtay'ın 10. Hukuk Dairesi'nin vatandaşı haklı bulduğu davada, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi haksız buluyor. Vatandaşın işi şansa kalmış, 10. Daire'ye düşerse seviniyor, 21. Daire'ye düşerse üzülüyor

Ali Bey, 25.01.2013 günü köşenizden, "Dava önerimi dikkate alan yurtdışı borçlanma mağduru davasını kazandı" demişsiniz ama aynı konuda benim de davam vardı. Yerel mahkemede aynen sizin dediğiniz gibi davayı kazandım, ama konu SGK'nın temyizi ile Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne düştü. Bu daire kazandığım davayı bozdu ve SGK'ya borçlu olduğuma karar verdi. Ben şimdi ne yapacağım?
Şadiye Karamüminoğlu Bursa
25.01.2013 günü bu köşeden yayımladığımız, TC YARGITAY 10. Hukuk Dairesi'nin 2011/10760 esas nolu kararında davacı İlyas Şen'in İzmir İş Mahkemeleri'nde açtığı dava yerel mahkemede reddedilmiş, ama konu Yargıtay'a gidince, 10. Hukuk Dairesi, davacı İlyas Şen lehine karar verip, SGK'nın çıkardığı borç silinmişti. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin bu kararı da bana göre yerindeydi. Yerinde olduğu şundan da belliydi 3201 sayılı Yurtdışı Borçlanma Kanunu'nun davaya konu maddesi de TBMM tarafından hatalı bulunarak düzeltilmiştir. Şimdi sizin yapmanız gereken, Yargıtay tarafından bozulan Bursa İş Mahkemesi kararından sonra dosyanız aynı mahkemede tekrar görüşülecek ve davaya bakan hâkimden kararında direnmesini talep edin ve konunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gitmesini sağlayın ki 2 daire arasında var olan görüş ayrılığı Hukuk Genel Kurulu tarafından ortadan kaldırılsın.

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ TAM TERSİ İŞLEM YAPTI
Konu aynı, ama durum tersti; bu kere Bursa İş Mahkemeleri Şadiye Karamüminoğlu ve avukatı Özlem Vardar'ın açtığı davayı kabul etmiş ve davacıyı SGK'ya olan haksız borçtan kurtarmıştı ama bu kez SGK'nın temyiz etmesi sonrası dosya şanssızlık olsa gerek, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne düşmüştü. (10. Hukuk Dairesi'ne düşse sorunsuz onama çıkardı). 21. Daire Bursa İş Mahkemesi'nin verdiği kararı bozup davacıyı SGK'ya para ödemeye mecbur tuttu. (bkz. YARGITAY 21. Hukuk Dairesi, ESAS NO: 2011/13683). Olayda da 5510/96. maddenin uygulanmasını istedi. Yani, "Davacı emekli, SGK'ya borcu ödesin" dedi.

KONU BASİT VE DAVACILAR HAKLILAR
3201 sayılı "Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun"da Sosyal Güvenlik Reformu ile köklü değişiklikler yapıldı. Bunlardan en önemlilerinden birisi de Yurtdışı Borçlanması'yla emekli olanlara Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ile çalışma yasağı idi. Bu yasağın akıl veya izan ile izah edilebilecek bir yanı da yoktu. Diğer emeklilerden bir farkı olmayan gurbetçi emeklilere, diğer Türk vatandaşlarına tanınan işyeri açma, işyerlerinde çalışma yasağı Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırıydı. Üstelik çalışma yasağı sadece işçi olmayı da kapsamamaktadır, bu emekliler bir limited şirkete ortak olsalar veya kendileri girişimci ruhlarıyla işyeri açıp vergi mükellefi olsalar bile emekli aylıklarını kaybetmektedirler ki bu da girişimciliğin ruhuna aykırıydı.

TBMM HAKSIZLIĞI DÜZELTTİ AMA GEÇ KALDI
1 Ekim 2008 günü başlayan uygulamayla yurtdışı borçlanmasıyla emekli olanlara diğer emekliler gibi Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödeyerek çalışmaları yasaklanmıştı. 16 Haziran 2010 günü TBMM'de kabul edilen Torba Yasa ile bu haksız uygulamaya son verildi ve artık onlar da çalışabilecek hale getirildi, ama yasanın yürürlülük tarihi Mart 2010 olduğundan, yurtdışı borçlanmasıyla emekli olmuş vergi mükellefi, şirket ortaklarının 01.10.2008 ile Mart 2010 arasındaki aylıklarını SGK geri istemişti.
Ancak, hatalı emeklilik ise, emekli eden SGK, sonra "Hatalı işlem yapmışım" diyen SGK, konuyu düzelten ise TBMM. Bir davaya "Evet" diğer davaya "Hayır" diyen ise Yargıtay, şimdi vatandaş ne yapsın?