Advertisement
HABERLER ABONE OL

BofA Securities ekonomist ve stratejistlerine göre tüm göstergeler Türkiye ekonomisinde yeniden dengelenme ihtiyacına işaret ederken, bu dengelenme de finansal koşullarda sıkılaşma, deprem sonrası harcamalarda kayda değer bir düşüş ve Türk lirasında yüzde 15-25 arası bir değer kaybı ile sağlanabilir.

Kurumun Zümrüt İmamoğlu, Merveille Paja, David Hauner ve Mikhail Liluashvili imzalı ve 30 Mart tarihli raporunda, gerçekleşen cari denge rakamlarının uzun vadeli normlar ile kıyaslandığı banka modelinin Dolar/TL ’nin adil değerini 24 seviyesi olarak gösterdiği belirtildi.

Raporda, “Bu, dolar/TL’nin bu seviyenin de üzerine çıkabileceğini gösteriyor çünkü para birimleri sıklıkla adil değerlerinin üzerinde işlem görürler” denildi.

Raporda şu değerlendirmeler yapıldı: Türk lirasının olması gerekenden daha değerli olması nedeniyle döviz kuru beklentilerimizi opsiyonlar yerine forwardlar üzerinden ifade etmeyi tercih ediyoruz.

Ortodoks politikalara dönülürse ve politika faizi yüzde 50’ye çıkarsa, 10 yıllık tahvil getirisinin, bizim hesapladığımız adil değeri olan yüzde 28’i aşarak, yüzde 29-yüzde 30’da tepe yapacağını düşünüyoruz. Seçimi kim kazanırsa kazansın ekonomide dengelenme için dolar/TL’de yüzde 15-yüzde 25 artış gerektiğini tahmin ediyoruz.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) döviz yükümlülüğü olan şirketlere en az 1 ay vadeli olmak üzere döviz veya Türk lirası mevduat ve katılım hesabı açma imkanı getirdi.

TCMB'nin, Döviz Yükümlülüğü Olan Tüzel Kişilerin Döviz veya Türk Lirası Cinsinden Mevduat Katılma Hesaplarına Sağlanacak Desteğe İlişkin Tebliğ’i Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Tebliğ'de, ithalat bedeli veya döviz kredilerinin geri ödemelerine ilişkin yükümlülükleri olan şirketlerin, döviz veya Türk lirası mevduat ve katılım hesabı açabileceği bildirildi.

Döviz yükümlülüğü olan yurt içi yerleşik tüzel kişilerin bankalarda mevcut olan dolar, avro ve sterlin cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı bakiyelerinin, hesap sahibinin talep etmesi halinde vade başı kuru üzerinden Türk lirasına çevrileceği kaydedilen Tebliğ'de, bankanın bu işlem sonucunda elde ettiği döviz, vade başı kuru üzerinden Merkez Bankası tarafından satın alınacağı ve karşılığı Türk lirasının ilgili bankaya aktarılacağı ifade edildi.

Tebliğ'de banka tarafından yurt içi yerleşik tüzel kişiler için 1 aydan az olmamak üzere Merkez Bankasınca belirlenecek vadelerde Türk lirası mevduat veya katılma hesabı açılacağı belirtildi.

Döviz yükümlülüğü olan yurt içi yerleşik tüzel kişilere bankalarda mevcut olan Türk lirası cinsinden mevduat veya katılım fonu hesabı bakiyeleri için vade başı kuru üzerinden hesap sahibinin talebine istinaden 1 aydan az olmamak üzere Merkez Bankasınca belirlenecek vadelerde hesap açılabileceği aktarılan Tebliğ'de, şu ifadeler yer aldı:

"Vade sonunda Türk lirası mevduat hesabı sahibine anapara ile faiz, katılma hesabı sahibine ise vade sonundaki katılma hesabı bakiyesi banka tarafından ödenir. Vade sonu kurunun vade başı kurundan yüksek olması ve kur farkı üzerinden hesaplanan tutarın banka tarafından ödenecek faiz veya kâr payından yüksek olması durumunda, kur farkı üzerinden hesaplanan tutardan faiz veya kâr payı düşülerek hesaplanan tutar Merkez Bankasınca mevduat veya katılma hesabı sahibine ödenmek üzere ilgili bankaya aktarılır. Türk lirası mevduat veya katılma hesabından vadeden önce çekim yapılması halinde Merkez Bankasınca kur farkına ilişkin ödeme yapılmaz. Merkez Bankası tarafından bu uygulama kapsamında açılan Türk lirası mevduat veya katılma hesaplarına vade sonunda yenilenme imkanı tanınabilir. Hesabın yenilenmesine ilişkin kapsam, usul ve esaslar Merkez Bankasınca belirlenir."

Tebliğ'de mevduat veya katılma hesabı açan yurt içi yerleşik tüzel kişiden hesabın vadesi boyunca döviz alımı yapmama taahhüdü alınacağı belirtilerek, döviz alımı yapmama taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde taahhüdünü yerine getirmeyen yurt içi yerleşik tüzel kişilerin Merkez Bankası kaynaklı kredi kullanım talepleri, taahhüdün yerine getirilmediğinin tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl süreyle kabul edilmeyeceği bildirildi.

Bankanın mevduat hesabına uygulayacağı faiz oranının Merkez Bankasınca belirlenen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının altında olamayacağı kaydedilen Tebliğ'de, katılma hesabına sağlanacak getirinin Merkez Bankasının katılım bankaları ile açık piyasa işlemleri kapsamında yaptığı bir hafta vadeli geri satım vaadi ile alım işlemlerinde oluşan maliyetten düşük olması halinde aradaki farkı katılım bankacılığı esasları çerçevesinde katılım bankasının karşılayabileceği, karşılanmayan kısım için Merkez Bankasınca ödeme yapılmayacağı belirtildi.

Tebliğ'de, Merkez Bankasının, bankanın mevduat hesabına uygulayacağı azami faiz oranını belirlemeye yetkili olduğu aktarılarak, Tebliğ'in bugün itibarıyla yürürlüğe girdiği kaydedildi.